Valeria o gün tam 22 yaşına basmıştı . Saat 22.35 gösterdiğinde 22. yaşının ilk gününün biteceğini anlamıştı. Hayatı boyunca yaşamak için tırnaklarını umuda geçirmek zorunda kalmıştı. Babasının ölümünün üzerinden 10 yıl geçmişti bile . Her doğum gününde onun yokluğunu daha çok hissetmeye başlıyordu ve o varken herşeyin ne kadar mükemmel olduğunu hatırlamakta bile güçlük çekiyordu artık . Annesinin varlığından güç almaya çalışıyordu ama üvey babası Sam ikisine de evde huzur vermiyordu . Annesi Melissa ve Valeria babasının ölümünden sonra tek başlarına kalmışlardı onların yanında duracak sahip çıkacak akrabaları yoktu ne anne tarafından ne de baba tarafından . Çünkü Valeria'nın annesi ve babası kaçarak evlenmişti birbirlerini çok seviyorlardı . Valeria hayatı boyunca hep babası gibi bir adama aşık olmak istemişti . Babası öldükten sonra çalışıp kızına bakmaya çalışan Melissa hem çok yoruluyor hem de bir türlü yetemiyordu. Yakında evden atılacaklardı. Melissa çareyi hayatta ona destek olacak kollarından tutup ayağa kalkmalarına yardım edecek bir adama evet demekte buldu . Sam Valeria'nın babası Brad öldükten sonra sürekli Melissa'nın etrafında dolaşıp ona destek olmaya çalışıyordu . Hatta Valeria'ya babalık etmeye çalıştığı bile olmuştu . Melissa ne kadar uzak durmaya çalışsa da başka çaresi kalmadığı için Sam'i hayatlarına almak zorunda kalmıştıı. Sam Melissa'ya kocalık Valeria'ya ise babalık yapmaya çalışıyordu. Yıllar ileriledikçe Sam'in huyları değişmeye başlamıştı Valeria'nın annesini dövmeye başlamıştı ve Valeria'nın liseden sonra okumasına da izin vermemişti çünkü Valeria'nın da çalışıp eve para getirmesi gerekiyordu ya da evlenmesi... Sam'in kumar borcu yüzünden Valeria ve annesinin de eli kolu bağlanmıştı annesi boşanmayı birçok kez denemişti fakat Sam onu öldürmekle tehdit ettiği için bunu yapamıyordu .Valeria bir beyaz eşya dükkanında çalışıyordu ayda 200 dolar kazanıyordu bu Sam'in sesini biraz olsun kesmeye yetiyordu annesi ise bir lokantada garsonluk yapıyordu . Valeria tıpkı annesine benziyordu onun gibi güzeldi hatta Melissa ve Valeria'yı yanyana görenler kardeş bile sanıyorlardı .
Valeria'nın tıpkı annesine benzeyen beyaz bir teni ve dalgalı kahverengi saçları vardı fakat gözleri babasının aynısıydı annesi ne zaman Valeria'ya baksa kocasını görüyordu aynı kahveden kızıla dönen bir ton ağladığında ise siyahlaşan ...
Valeria gözlerini kapının çarpma sesiyle kapıdan ayırdı Sam eve her geldiğinde kapıyı bu şekilde çarpar ve evde uyuyan uyumayan herkesi ayakta görmek için bağırmaya başlardı .Yine heeey, eve insan geldi çabuk buraya gelin diye bağırmaya başlamıştı ki Valeria ve annesi daha fazla bağırıp yan evdeki insanları da uyandırmasın diye Sam'in yanına koştular Sam ağzında sigarasıyla ayakta duruyordu ve leş gibi kokuyordu . Sam ne zaman kumar oynasa bu şekilde kumarhanenenin o baskın uyuşturucu ve sigara kokusunu üzerine sindirip eve geliyordu . Bu zamanlarında eğer her istediği yapılmazsa Melissa'yı dövmeye kalkışıyordu hatta Valeria'yı da . Valeria ve Melissa yanına geldiklerinde Sam ayakta durmakta bile zorlanıyordu . O haline bakmadan Valeria'ya git bana açık bir marketten içki alıp gel dedi . Melissa başına gelecekleri bildiği için hemen çantasından para aramaya başladı . Valeria artık dayanamıyordu. Bu saatte sana nereden içki bulabilirim zaten yeterince sarhoşsun diye bağırdı . Sam tam bağıracak gibi oldu fakat sonra daha sakin bir şekilde hadi ama Valeria nereden içki bulacağını çok iyi biliyorsun. Bunu çok sevdiğin babacığın için yapmaz mısın diyince Valeria sinirden ağlamamak için kendini zor tuttu . Valeria ne zaman sinirlense hep ağlardı Sam bunu çok iyi biliyordu , onun oyununa gelmeyecekti . Melissa elinde parayla geri dönüp üzgünüm tatlım diye kulağına fısıldadı ve dikkatli ol hızlıca eve gel diye uyardı .Valeria annesinin ne demek istediğini anlamıştı . Yaşadıkları yer küçük bir yerdi bu yüzden o saatte açık bulabilecekleri çok az yer vardı . Evlerine en yakın yer ise 3 sokak ötede ara sokakta bir yerdi . Birkaç kez daha o saatte oraya gitmek zorunda kaldığı için lafla taciz edilmişti fakat en korktuğu şey Noah ile karşılaşmaktı . O yüzden hızlı adımlarla ara sokaktaki markete doğru ilerlemeye başladı . Markete geldiğinde etrafta evsizlerden ve ayyaşlardan başka bir şey yoktu. İçeri girip Sam'in içtiği o ucuz şaraplardan bir tane alıp hemen çıktı . Yağmur yağıyordu ve daha hızlı yürümeye başladı . Taşlı yolda yürümek çok zordu. Valeria tam köşeden döneceği sırada arkasından kahkahayla karışık bir ses Valeria diye bağırınca Valeria duraksadı ve arkasını döndü . Noah'ydı . Valeria dönüp baktığı için kendisine küfür ederken tekrar hızlı adımlarla yürümeye başladı Noah da peşinden koşup Valeria 'yı yakaladığı gibi ara sokaktaki duvara yasladı .Valeria ne olduğunu bile anlayamamıştı Noah elindeki bira şişesini yere atıp ona yiyecekmiş gibi bakmaya başladı .Valeria kollarını tutup sıkan Noah'tan kurtulmaya çalışsa da onun kadar güçlü değildi . Noah çok hızlı nefes alıp veriyordu her nefes verişinde nefesi Valeria'nın yüzüne çarpıyordu ve bira kokan nefesi Valeria'nın midesini bulandırıyordu . Noah, bir gece vakti böyle bir sokakta üstelik senin gibi insanın aklını başından alan bir kızın tek başına gezmesi akıllı mı sence ha Valeria dedi . Valeria bırak beni Noah yoksa bağırırım diye tehtid ettii . Bu Noah'yı güldürmeye yetmişti . Lütfen bağırma Valeria beni korkutuyorsun diye güldü ve daha çok kolunu sıkmaya başladı .Seni o iğrenç Sam'in elinden kurtarabilirim biliyorsun değil mi sadece benim olman lazım demişti ve Valeria'nın boynuna iyice sokulmaya başlamıştı Valeria yine ağlamak üzereydi fakat bu kez sinirden değiş korkudan. Noah daha önce de Valeria'yı rahatsız etmişti ama hiç bu kadar onu köşeye sıkıştırmamaıştı . Valeria bağırarak bırak beni diye ağlamaya başladı . Bu Noah'ın hoşuna gitmişti Valeria'nın gözleri hep parlıyordu ve Noah ona bakmaktan kendini alamıyordu . Kendini durdurmaya niyeti yoktu . Valeria'ya bu kadar yaklaşmışken durmayacaktı . Onu öpmeye başladı boynundan yanaklarına kadar susamış bir hayvan gibi davranıyordu Valeria'nın sesi hıçkırıklara boğulmuştu ne yapacağını bilmiyor Noah'ın elinden kurtulamıyordu. Noah ellerini Valeria'nın kazağının altına götürmeye başladığında Valeria fırsat bilip Noah'ın yere attığı bira şişesini kafasına vurdu . Noah biraz sersemledi ve Valeria elindeki içkileri yere fırlatıp koşmaya başladı . Arkasına bile bakmıyordu tüm hızıyla koşmaya başladı ardından ayakl sesi gelmemesine rağmen hiç hızını kesmemişti . O kadar korkmuştu ki kalbinin sesini kulaklarında duyabiliyordu . Evin önüne geldiğinde kapıyı çalmaya başladı . Sürekli arkasını kontrol ediyor bir yerden de tüm gücüyle kapıyı çalıyordu annesinin ağlama sesleri geliyordu ama kapıyı kimse açmıyordu . Valeria korkmaya başladı anne diye bağırıyor kapıyı çalıyordu ama kimse açmıyordu. Sam kapıyı açtı öfkeden gözleri dönmüş bir şekilde Valeria'ya içkim nerde diye bağırdı Valeria içkin yok anneme ne yaptın diye bağırınca Sam doğum günü sürprizi olarak vereceği haberi daha fazla uzatmadan açıkca söyledi . Hiçbir işe yaramaz mısın sen eşyalarını hazırla 2 güne kadar patronunun oğlı Noah ile evleneceksin en azından iki üç kuruş kazanırız babasının beyaz eşya dükkanından fena mı dedi ve pis pis gülerek gitti . Valeria Noah'ın adını duyunca az önceki duygularının hepsini tekrar yaşadı korkudan tekrar ağlamaya başladı . Noah onun hayatını kabusa çevirmeye zaten yıllar boyunca uzaktan yetebilmişti şimdi ise Valeria'yı sırf zengin diye onunla evlenmeye zorlayacaklardı. Valeria annesinin ağlama seslerini tekrar işitince kendine gelmeye çalışarak annesini aramaya başladı yatak odasında annesini yerde yatarken bulduğunda tüm yüzü kan içindeydi . Sam onu ilk kez dövmüyordu ama ilk kez bu kadar fena yapmıştı annesini . Valeria ağlayarak anne ne oldu, sana ne yaptı deyince Melissa seni o pislik Noah'ya vermesine izin veremem Valeria , sonun benim gibi olmayacak kızım dedi. Melissa ne olursa olsun güçlü kadındı ve bu hayatta kızından başka tutunacak dalı kalmamıştı onun için yaşamaya mecburdu çünkü Valeria kocasından ona kalan tek varlıktı . Valeria 'ya eşyalarını hazırlamasını söyledi . Valeria şaşkınlıktan ağlamayı keserek bir eliyle gözyaşlarını siliyor bir yandan da annesine ne dediğini anlamamış bir şekilde bakıyordu. Melissa ciddi bir sesle dediğimi duydun Valeria bu kez iş ciddi Sam'in borcu 50.000 dolar olmuş bunu ödememiz imkansız Noah'ın Sam'a seninle evlenmesi karşılığında borç vereceğini söylemiş dedi . Valeria Sam'in para karşısında gözü dönünce yapmayacağı şey olmadığını biliyordu ve nereye gideceğini bilmeden eşyalarını hazırlamaya ve başına geleceklerden korkarak böyle günler için biriktirdiği parasını aramaya başladı. Annesini böyle bırakıp gidemezdi ama gitmezse bu kez umudu kalmayacaktı. Melissa hiç umudu olmasa da teyzesinin yanına gidebileceğini belki yanındda bir süreliğine kalmasına izin verebileceğini söylese de Valeria bunun olmayacağını biliyordu bu yüzden liseden kalma anı defterini de çantasına koyup eşyalarını toplamaya devam etti . Tek bir umudu vardı arayabileceği tek bir arkadaşı vardı o da kabul etmezse ne yapacağını bilmiyordu çaresizce teyzesinin yanına gidip ondan yardım dilenecekti ya da hiç bilmediği bir şehirde yaşamaya çalışığ belki Noah ve Sam'den bile kötü insanların elinde harcanacaktı fakat Valeria'nın umut etmekten başka çaresi zaten hiç olmamıştı. Madaline Valeria'nın liseden arkadaşıydı Madeline'nın babası asker olduğu için sürekli şehir değiştiriyorlardı ve şans Valeria ile tanışmasını sağlamıştı. Valeria ve Madeline çok kısa zamanda dost olmuşlardı sürekli birbirlerini kolluyorlardı fakat genelde bunu yapan Madeline oluyordu çünkü Valeria korkudan eve gidemediği günler ya da Sam'in evde kumar partisi verdiği günler Madelinelarda kalıyordu. Madelina her zaman Valeria için en güvenli liman ve neşe kaynağıydı ta ki lise bitene kadar . Lise bitince Madeline Seattle'a taşınıp Valeria'nın aksine orada üniversiteye başlamıştı. İletişimleri 1 sene boyunca kopmamıştı Valeria'nın telefonu olduğu zamanlar birbirleri ile her gün konuşuyorlardı fakat Valeria telefonunu satmak zorunda kaldığından beri sadece mektuplaşabiliyorlardı. Her ay mutlaka birbirlerine yazarlardı . Madeline 'nın numarasının o hatıra defterinde olması gerekiyordu telefonda konuşmayalı neredeyse 1 sene olmuştu . Numarası aynı ise ondan yardım isteyecekti . Valeria tüm eşyalarını toplayıp kapısının arkasına sakladı ve annesine pansuman yapmak için su ısıtmaya başladı . Saat sabah 4.00 olmak üzereydi Sam tüm gece eve gelmemişti büyük ihtimal akşama kadar da gelmeyecekti Valeria'nın ilk kez şans yüzüne gülüyordu . Sam onu görmeden otobüse binip otogara gidebilirse bir telefon bulup Madelina'ı arayabilirdi o Valeria'nın liseden kalan tek arkadaşıydı Valeria'ya mektuplarından birinde Seattle'a bağlı Bainbridge diye bir adadaki otelde müdür yardımcısı olduğunu yazmıştı . Valeria da bir işe girebilir ve annesini de yanına alarak yaşayabilirdi . Tüm bunlar için annesini şimdi bırakmak zorundaydı . Annesi ile vedalaşma zamanı gelmişti ona Madeline'ın numarasını verip eğer kabul ederse onun yanında bir süreliğine yaşayıp kendi düzenimi kuracağım beni merak etme sakın ben iyi olacağım ve seni de bu pisliğin elinden kurtaracağım anne diyerek annesinin yüzünde incinmemiş bir yer aradı öpmek için . Göz yaşlarını tutamıyordu ama gitmek zorundaydı .Annesini son kez öptükten sonra evden çıktı . Saat 7.00 ye geliyordu hızlıca Durağa gitmeye başladı kolunda küçük bir çantayla.Bütün eşyalarını almaya yetmişti durağa vardığında kafasını gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes aldı boğazında düğümlenmiş gözyaşlarını yutabilmek için ve beklemeye başladı yarım saat sonra otogara giden otobüs gelince bindi ve cam kenarında bir koltuğa oturup kafasını arkasına yasladı. Sabahın ışıkları yeni yeni ışıyordu ve sabahın bu saatlerini hep sevmişti. Biraz uyumak iyi gelebilirdi kafasını boşaltmasına yardımcı olabilirdi fakat yapamayacak kadar gergindi tüm gece annesinin başında uyumadan beklediği için gözleri kapanmak üzere de olsa şu an uyuyamazdı . Otogara geldiğinde otobüsten indi bacakları uyuşmuştu. Çok oturmaktan mı yoksa stres altında olduğu için mi bilmiyordu fakat Sam ve Noah'dan kurtulduğu için dua ediyordu aklında kalan tek şey annesiydi yine de yapması gerekenleri bildiği için derin bir nefes aldı ve telefon kulübesi bulmak için dolaşmaya başladı ve bir tane bulunca çantasından defterini çıkardı . Madalina'nın numarası en baştaki sayfada yazıyordu eli titreyerek numarayı çevirmeye başladı çünkü açan olmazsa çaresiz bir şekilde teyzesinin evinin yolunu tutacağını biliyordu .Telefon çalmaya başlayınca elini kalbinin üzerine koydu ve beklemeye başladı. Telefon çaldıkça çalıyordu fakat kimse açmıyordu . Valeria tam umudu kesecekken Madeline'nın sıcak sesi onu karşıladı . Madeline alo kiminle görüşürüyorum dediğinde Valeria heyecanlanmadan edemedi ve ne diyeceğini şaşırdı hey M. benim Valeria beni hatırladın mı diye sordu. Madelina sanki hergün konuşuyorlarmışcasına sıcak davranarak V. tanrım inanmıyorum tabiki hatırlıyorum sadece hiç beklemiyordum nasılsın diye sordu. Valeria derin bir nefes verip hiç iyi değilim çok zor durumdayım M. gidecek bir yerim yok otogardayım ve arayabileceğim bir tek sen vardın dedi. Madeline tanıştıkları ilk andan itibaren Valeria'ya hep yardım etmişti. Madelina tereddüt bile etmeden yanıma geliyorsun Seattle'a bilet al ben seni otogardan almaya geleceğim molalarda beni ara ve haberdar et V. aklım sende kalmasın seni çok özledim dedi . Valeria bende seni çok özledim Madelina hayattaki en büyük şansım senin gibi bir arkadaşa sahip olmam dedi ve telefonu kapattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALERİA'NIN BAHÇESİ
RomanceEn son ne zaman nefes aldığınızı hissettiniz ? En son ne zaman yaşamak çok güzel diyebildiniz ? İnsan olarak nefes almayı ve yaşamayı unuttuk fakat kadınların bunu hatırlaması her zaman daha dikenli bir yoldu. Valeria 12 yaşından beri babasız büyüye...