Aslında hikayem dört ay öncesine dayanıyor . Tam dört ay önce uzun , ince , gözlüklü ve üstün zekaya sahip tatlı bir çocukla tanıştım .Ne kadar uğraşsamda ortada bir gerçek vardı bunu kendime bile açıklayamıyordum .zaman geçti en yakın arkadaşım melis bir gün anladı emreyi sevdiğimi . Yine bir gün konferans salonundaydık emre ve onun arkadaşı iki koltuk mesafemizde oturuyorlardı emreye bu kadar yakınken hissettiklerimi bilemessiniz sonra emre ve arkadaşı yanlarına çağırdılar beni bir resim gösterdiler bende yerime oturmak için yanlarından ayrıldım.Melis bana Emre'nin benden hoşlandığını ve birbirimize çok yakıştığımızı söyledi bende çok mutlu oldum çünkü Melis en yakın arkadaşım ve altıncı hissi kuvvetli umut doğdu içime birden o gün o kadar mutlu oldum ki bir cesaret geldi o mutlulukla bana itiraf ettim bende hemen ondan olumlu cevap bekliyordum . gördüğüm cevap karşısında göz yaşlarıma hakim olamadım . bana benden hoşlanmadığını ve uzun zamandan beri eski okulundaki bir kızdan hoşlandığını söyledi . O akşam çok ağladım biliyorum hikayem sizlere saçma gelmiş olabilir ama tek taraflı bir sevgiden bahsediyorum canı yanmış bir kızdan yorgun bir kalpten giden bir adamdan bahsediyorum . Ertesi gün okula geldiğimde iyi davranmaya başladı bana siz şimdi iyi ne güzel işte diyebilirsiniz ama olaylar düşündüğünüz gibi olmadı günler aylar haftalar geçti aradan emre değişti çok değişti. Ego yaptı kendince kötü davranmaya başladı bana çok kötü hakaret etti mesela ezdi küçümsedi ve ben ne yaptım biliyor musunuz ? ben onun yanında konuşmaya korktum ya incinir ise diye konuşmaya korktum ama verdiğim değeri alamadım . Bilmiyorum biliyor musunuz bir hikayeye göre insanlar dört kollu , dört bacaklı ve iki kafalılarmış ama bir kehanete görede herkes diğer yarısından ayrılmış ve ömrü hayatı boyunca onu bulmaya mahkum edilmiş onu bulduğumu düşünmüştüm yanılmışım hemde çok yanılmışım . Yine günler , haftalar , aylar geçti . Ama onun tavırları asla değişmedi ÖLÜYORDUM hastalığım günden güne beni eritiyordu . Avuç avuç saçlarım dökülüyor, sürekli nedensiz bir şekilde bayılıyordum . aşk acısı beni her gün yaralıyordu elde var hüzün giden bir adam ve kalan hep bir kadın yine yorgun kalbe sahip bir kadın . Umudumu yitirmiştim yaşamak zor gelir olmuştu yavaş yavaş ölüyordum...
Ben Emre kalbi yorgun kızın sevdiği çocuk gözümün önündeki meleği öldükten sonra fark ettim . Defter yapmış bana elli sayfasında da beni anlatmış bana olan aşkını anlatmış. Ama defter bitmemiş yarıda kalmış . Bu haberi aldıktan sonra yaptıklarımdan o kadar pişman oldum ki anlatamam. Şimdi her gün yanına giderek göz yaşlarımla mezarını suluyorum . Her gün farklı çiçekler götürüyorum ona onu hatırlıyorum ve en çokta ÖZLÜYORUM iltifatlarını , bana bakmalarını , konuşmalarımızı özlüyorum pişmanım çok pişmanım bu hikaye bu şekilde bitsin istemezdim seni seviyorum kalbi yorgun melek ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK TARAFLI
Romanceyaşımı boyumu yada fiziksel özelliklerimi bilmenize gerek yok bilmeniz gereken tek şey çok acı çektiğimdir ...