O güne kadar

29 4 3
                                    

Gözlerini açtığında etrafında panikle koşuşan insanlar vardı. Kampüse giden bir grup gencin panikle ona baktığını ve hızla arabayı sürdüğünü idrak etti. 3 çocuktu evet. Boynu yanıyordu çocuklardan birinin " ne bok düşünerek arabaya aldık bizim başımıza iş açılacak!" Diye gürlediğini duydum. Lanet olsun ne oluyordu? Rüyada olmadığını ilk andan itibaren boynunda olan sızıdan anlamıştım. "Şşşş! Kendine geliyor." Doğrulmaya çalışırken başaramayacağımı düşünüyordum fakat çok rahat bir şekilde kalkmıştım. "Neler oluyor?" Arabayı kullanan " ne mi oluyor? Ne halt ediyordun bu saatte dışarıda? Kaçırdılar mı? Tecavüz mü ettiler? Lanet olsun az daha seni eziyordum!" Diye carladı. Aklımda fırtınalar kopuyordu tecavüz mü? Ben nasıl gelmiştim buraya? Yanımda kollarıma sargı sarmaya çalışan çocuk " sakin olsana görmüyor musun kız şokta." Ve nihayet ağzımı açmaya karar verdim " ben buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum en son uyumaya çalışıyordum." Dedim boynumu sıvazlayarak. " ne halt ettiğini polise anlatırsın." Birden sanki suçlu gibi panikle tutuştuğumu hissettim. " hayır!" Üçü birden merakla bana baktı ve arabayı süren hızla kenara çekip bana bağırmaya başladı. " öyle mi? Neden? Ne bok yedin de kaçıyorsun? İn misin cin misin? Gece yarısı ormandan çıkıp birde polise gitmeyi reddediyorsun! Katil misin hırsız mısın!" Aklımda çanlar çalıyordu şimdi boku yedim. Ağlayıp acındırayım mı yoksa sertçe bağırıp kaçayım mı? "Beni polise götürmeyin ailem çok kızar akşam içkiyi kaçırıp sarhoş olmuştum evim çok yakınlarda demekki çıkıp buraya geldim lütfen sadece evime bırakın beni." Ve evet hönkürmeye başladım. Yanımdaki sırtımı sıvazlayarak " hey tamam sakin ol. Fatih sence tavşanlı pijaması olan bir kız ormanda cinayet işlemiş olabilir mi? Hiç sanmam. Adresini ver seni evine bırakalım haydi." İsminin Fatih olduğunu öğrendiğim sığır söylenerek arabayı sertçe bir manevrayla çevirdikten sonra evime yol aldık. Yanımda oturan " boynundaki dövme çok değişik. Adın her neyse işte" dedi sessizce. Aynadan ters ters bakan Fatih'e bakarak "Öykü" dedim "adım Öykü."  Boynumun yandığını ve dövmemin olmadığını sonradan idrak edecektim. Panikle düğümlenmiş midem beni kusmaya itiyordu ama hayır kusmadım. Tuhaf bir şekilde kollarımın acısını bile çok az hissediyordum. Ve evin önüne durdu Fatih. O arada yanımda oturan tekrar konuştu. "İyi geceler Öykü. Lütfen alkol içtiğinde kapını kitli tut. Bu arada bende Emre." Garip bir gülümsemeyle arabanın kapısını itip hızla eve girdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 11, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

O güne kadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin