Kampa gidiyoruzzz...

483 36 6
                                    

...

Anıl Tuğba'ya dönerek ''Aslı'nın nerede olduğunu biliyor musun ?'' diye sordu.                                                 tuğba''hayır bilmiyorum''dedi. anıl ''siz okula beraber gelmediniz mi? yarın kamp gezisi var.''  beren araya girerek''sanane anıl seni ilgilendirmez onun nerede olup olmadığı'' dedi. anıl beren'i hiç aldırmamışcasına konuşmasına devam ediyordu ve ''bugün tuğbayla beraber okul çıkışı evine gideriz''dedi kendi kendine.

     okul zili çaldı herkes sınıflarına doğru ilerlemeye başladı... bugün en sevdiğim müzik aletinin dersi varmış (gitar ve piyano) ''lanet olsun''dedim kendi kendime... ilk olarak gitar dersi verilmeye başlanmıştı.

 (...)

son ders zili de çalmıştı herkes evlerine dağıldı. bir süre sonra kapımızın zili çaldı aslında kapıyı açamaya korkuyorddum yine beren'in gelmesi hiç iyi olmazdı. kendi kendime''çalar çalar gider.'' dedim. ama kapının zili hiç durmadan çalıyordu. en sonunda dayanamadım ve kapıyı açar açmaz gelenin  yine beren olduğunu düşündüm ve ''yeter git burdan ''dedim. ama gelen o değildi. anıl ve tuğbaydı. 

  kendimi toparlayarak ''aaa... siz miydiniz afedersiniz sizi başka biri sandım'' dedim.

anıl ve tuğba ''önemli değil ''dediler. tuğba''neden bu kadar sinirli bir şekilde kapıyı açtın''diye sordu. bunu söylemeli miyim diye düşündüm ama sonra ''ben beren kadar kötü olamam '' aralarının bozulmasını istemedim ve olan hiçbiir şeyden bahsetmedim . durumu geçiştirerek  '' deli bir çocuk sürekli kapımıza vurup kaçıyordu da yine onun geldiğini düşündüm o yüzden öyle açtım kapıyı''dedim. 

  tuğba ''anladım''dedi.

ben''sizin ne işiniz var burada neden geldiniz?''diye sordum. '' yarın okulun düzenlediği kamp gezisi 'nin olduğunu haber vermeye geldik. ''dedi tuğba. 

   '' anıl peki neden sen de geldin?'' diye sordum. 

  anıl ağzında geveleyerek '' hiç .. benim yolumdaa bu taraftaydı . ben de  gelim dedim . '' dedi , konuyu değiştirerek devam etti ve '' sen neden okula gelmedin? '' diye sordu bana . ben ''  hiiiç , kendimi pek iyi hissetmiyordum  ''  dedim geçiştirerek . 

   anıl ''  hım ...'' dedi.

 tuğba '' ee yarın geliyorsun değil mi aslı ?'' diye sordu. been '' bilmiyorum , aslında kendimi de pek iyi hissetmiyorum ,yani gelemeyebilirim . '' dedi ama anıl onu ikna etmek için '' şimdi kendini iyi hissetmiyorsun ama kampa gidince iyi hissedersin doğayla iç içe olduğun için sana iyi gelir ...'' gibi bir sürü laf sarfetti. ben  de sözünü keserek '' tamam gelicem'' ddedim. 

      anıl '' tamam o zaman ben seni ... yani biz seni yarın almaya geliriz .  tamam mı?'' diye sordu.             

ben '' tamam ''dedim . daha sonra görüşürüz dedikten sonra eve gittiler. ben aslında kendimi gerçekten iyi hissetmiyordum. umarım yarın gideceğimiz kamp  bana  iyi gelir anıl'ın dediği gibi . diye içimden geçirdikten sonra kapıyı kapatarak içeri girdim. ve yarının olmasını bekledim.

(...) sonraki gün...

kamp günüydü bugün sabah erkenden uyandım , sanki kendimi daha iyi hissediyordum. (gerçekten kamp günü bana iyi gelecekmiş gibi.).hemen üstümü  giyinmeye başladım,giyindikten sonra  aşşağıya inip kahvaltımı yaptım ve bir süre sonra kapının çaldığını  duydum. kapıya doğru ilerledim gelen tuğba ,doğuş ve anıl'dı. 

  tuğba''hazırsan gidelim yoksa geç kalacağız otobüse'' dedi. ben''hazırım ''dedikten sonra dünden hazırladığım eşyalarımı alıp okula doğru ilerlemeye başladık.

       anıl bana dönerek ''gelmene sevindim''dedi.  ben hafif gülümseyrek ''bende senin gelmene sevin..., aaa...yani  teşekkür ederim.''dedim   o sırada doğuş ve tuğba bizi gizlice dinliyorlardı ve bana gülüyorlardı ama ben bunun farkında değildim. ve konuşmama devam ederek ''bugün okulda hangi müzik aletini öğretiyorlardı.''diye sordum 

anıl''gitar ve piyano aletini öğretmeye başladılar''dedi . 

   ben üzgün bir ss tonuyla '' aaa ikiside benim en sevdiğim müzik aletleri çok istiyordum çalmayı ama bir türlü zamanım olmadı öğrenmeye''dedim.  anıl''bende henüz piyano çalamıyorum ama gitar kursuna gittiğim için gitarı iyi biliyorum istersen sana çalmayı öğretebilirim''dedi. o sırada ne diyeceğimi bilemedim ''beren yanlış anlamasın ikimizi öyle görünce''dedim.

      anıl ''yok ben ona söylerim sen merak etme peki sana öğretmemi istiyor musun?'' diye sordu.         ben ''olur ''diye yanıtladım.  derkennnn...

okula varmıştık ... beren hemen yanımıza doğru ilerlemeye başladı ve bana bakarak ''git buradan ''dermişcesine göz işaretleri yapıyordu. ben tuğbaya dönerek ''hadi gidelim buradan'' dedim ve otobüse doğru ilerledik yolculuğumuz başladı...

Gizemli AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin