2.Bölüm

388 57 11
                                    


2 Bölüm

                  İmparator sarayda ki davete katılmayacağını söylemişti. Tarnova düştükten sonra dünyaya ele geçirmediği tek yer hırsızlar ve katiller şehri Yerova kalmıştı. İmparator Yerova'nın üzerine sefer düzenleyip kendisine ait olmayan son şehri de ele geçirmeyi planlıyordu. Şehir katiller, hırsızlar, tecavüzcüler, kumarbazlar ile doluydu. Dünyanın en kanunsuz şehirden biri olmasına rağmen bu güne kadar kimse tarafından ele geçirilememişti. Şehir krallıklar döneminde Tarnova'dan sonra en korkulan şehirlerden birisiydi. Orada giden kişilerin çoğu bir daha geri dönemiyordu. Irdenser kendisinin olayların dışında tutarken bir yandan Karanlığın ordusuna gizlice adam topluyordu. Rhidger ile Borla onunla vedalaşmıştı. Gidip de geri dönmemek vardı. En kötü senaryonu baştan Irdenser onlara söylemişti. Böyle bir durum gerçekleştiği takdirde liderlik Irdenser'in eline geçecek ve Karanlığın ordusunu o yönetecekti. Eğer ikisinden birisi geri dönerse ordunun lideri o olacak Irdenser strateji uzmanlığında kalacaktı.

                 Geride en küçük kardeşlerini bıraktıktan sonra ikisi atına atlayıp yola koyulmuştu. Saray'a tam zamanında yetişmek zorundalardı. Atlarına Saray'da giyecekleri yanlarına almışlardı. Kaybedecek hiçbir şey yoktu, ölümden korkmuyorlardı, onlar atlarını sürerken ölüm onlardan korkuyor ve yanlarına dahi yaklaşmıyordu. Tepelerinde karanlık bulutlar dolaşıyor kötülük naralar atarak onlara destek oluyordu. Dünya üzerinde kötüler iyilere karşı ağır darbe almış neredeyse yok olmanın eşiğine gelmişlerdi. Kalan son kötüler dünyanın sonunda saklanmayı veya Yerova da İmparatora karşı ölümüne direnmeyi seçmişlerdi. Kötülerin kazanma umudu yoktu. Tarnova 'dan arta kalan üç kardeş İmparatora acı yaşatmak için her şeyi göze almışlardı. Kaybedecek canlarından başka hiçbir şeyleri yoktu. O yüzden dünyanın en tehlikeli adamları arasında iyilerin haberi olmaksızın yer alıyorlardı.

              İmparator dünyaya huzuru tamamen getirmişken onlar onun elinden gelen huzuru bozmaya ve dünyayı eski haline getirip Kurt Ilenyas döneminde ki gibi kötülerin hâkim olduğu dünyayı oluşturmaya çalışıyorlardı. Amaçları çok uçuk ve çoğu kimselere göre komikti. İmparator bütün efsaneleri yenmişti, geriye Can Dara Ben ve Borla'dan başka hiçbir efsane kalmamıştı. Efsane dengi olan sadece Rhidger vardı. Kötüler Kalmukya var olduğundan beri hiç bu kadar kötü duruma düşmemişlerdi. Kalmukya bir Mamurumul'a dönüşmek üzereydi. Dünyayı İmparatorun elinden almak sadece üç kardeş düşünmemişti, bütün kötüler bu düşüncedeydi fakat onlar dışında birkaç kişide Sarayın yolunu tutmuşlardı. Kötüler her taraftan saray'a girmeye çalışacaktı, her bir kötünün farklı amacı vardı. İşin kötüsü hepsi birbirinden habersiz plan yapmışlardı. Saray'a girdiklerinde neyle karşılaşacaklarına dair fikirleri yoktu. Herkesi büyük sürpriz bekliyordu.

...

            İmparatorun gazabından son anda kurtulmayı başaran Can Dara Ben, ondan korkmadığını herkes biliyordu. Kötülüğün devrinin bittiğini ilan etmişti, Saray'a gidip birçok erkek gibi kendisine uygun adayı bulup yeni bir hayat kurmayı planlıyordu. Seraveor şehrine doğum günü partisi başlamadan bir hafta önce gelmişti. Bir asil gibi giyinmiş şehrin kapısına gece yarısı dayanmıştı. Şehre girişte kuyruk vardı. Kapılarda onlarca muhafız içeriye giriş kâğıtlarını inceliyordu. Can Dara Ben her bir şeyi kılıfına uydurduğundan emindi. İmparatorluk şehirlerinin en yüksek surlarına sahipti. Surların uzunluğu 50 metreyi aşıyordu. Sıranın önlerindeydi, atından inmemişti. İçeriye girişler son derece kontrollü idi. Belgeler iyi inceleniyor şüphe çekenler karakola alınıyordu, sonra onlara ne olduğunu kimse tarafından bilinmiyordu. Sıra ilerledikçe kendisine gelindi. Askerler etrafını sarmıştı. Üzerinde pelerin vardı ve kukuletası yüzünü örtüyordu. Askerler söylemeden belgelerini çıkardı. Askerlerden birisi belgelerini incelerken diğeri kukuletasını açmasını söyledi. Can kukuletasını kaldırdı. Diğer asker atından inmesini söyledi. Can askerin dediğini yaptı. Başka bir asker üzerini ararken iki asker onun yüzüne bakıyorlardı. Bir süre onu beklettiler.

Askerlerden birisi araba kâğıtlarını araştırmak için masaya gitti. Can'ı oraya gitmesini söylediler ve sırada ki askerler kabul etti. Can'ın etrafında en az iyi zırhlı beş asker vardı. Bir ellerini kılıçlarında tutuyorlardı. Dışarıda bulunan kulübenin arkasında gözetleme kulesinde ki iki okçu ona nişan almıştı. Arkasında kalan gözetleme kulesinde kilerde ona nişan aldığını hissetmişti. Aranan adamların listesine bakmaya başlamıştı. O sırada içeride komutan çıkıp aranan listesine bakan askere ne olduğunu sordu. Asker onu daha önceden bir yerden tanıdığını söyledi ve şüphelendiğini söyledi. Can pelerinin altında oldukça şık pantolon ve üstüne ipekten yapılmış elbise giymişti. Bir asil gibi giyinmişti. Belgelerini inceleyen asker

''Böyle bir asil adı geçen topraklarda yaşamıyor'' dediğinde Can'ın arkasında ki iki asker kılıçlarının birazını kınından çıkarmışlardı. Birkaç kişi Can'a bakıyordu. En ufak bir korku hissetmiyordu, silahsızdı ama bu şehri yerle bir edecek güce sahip olduğu için silahsız olmasını pek kafaya takacağı hissi vermiyordu. Komutan ''Seni dinliyorum sahte evrak hazırlamış normalde bir güç fakat bunu parti için yaptığın her halinden belli. Bu seni idama götürür'' dedi. Can ''Belgede yazılan bölge İmparatorun eline geçtiği için beni asillikten düşürdüler. Asillikten düşenlerin listesine baktığınız da benim ismimi görebilirsiniz. '' dedi. Komutan ''Bu kadar belgeyi tekrar açamayız kısa sürede açamayız sizi biraz bekletmek zorundayım'' dedi. Can ''Ne kadar süre bekletecekseniz umarım bir hafta bekletmezsiniz. Buraya ne için geldiğimi biliyorsunuz bu partiyi kaçırmak istemiyorum. Ben asil bir adamım ve benim gibi asil bir aileden kızla tanışmama vesile olacak partiyi kaçırmak beni kahreder. Umarım dediklerim ile açıklayıcı olmuşumdur. '' dedi. Askerler tarafından ona kalacak yer bulmak için götürüldü. Bir asker koluna girmek istemesi üzerine,

''Herhangi bir suç işlediğime dair delil yok. Eğer birasili azılı bir haydut gibi götürmeye kalkarsanız sonuçlarına katlanmak zorundakalırsınız'' diye sert çıkıştı. Asker bir daha onun koluna girmeye cesaretedemedi. Can beklemeye karar verdi, yarın bir sonuç çıkmadığı taktirde ikinciplanını uygulamaya geçecekti.

Borla Günlükleri Zerma[Bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin