dead end

86 24 12
                                    

"Rüyanda gördüğün o insanı hatırlıyor musun, Calum?"

"Evet, evet onu hatırlıyorum.Pastel boya ile boyanmış gibi duran yeşil gözleri, kırmızı saçları var.Tam bir serseri görünümüne sahip."

"Böyle biriyle daha önce hiç karşılaştın mı?"

"Hayır, onu ilk defa gördüm.Yine de, şeytan olmak için fazla güzeldi."

"Bugün bize birini katılsa, dert eder misin?"

"B-Ben, bilemiyorum."

"Rahatsız olduğun an, hafifçe öksürmen yeterli.Seansı o zaman bitireceğim."

Başımla onayladım ve gelecek kişiyi bekledim, ondan tarafa bakmamakta kararlıydım.O yüzden bakışlarımı ellerime yönlendirdim.

"Merhaba Michael." dedi Dana.
"Merhaba." diye yanıt verdi, Michael.

"Bu Calum, demonofobi'ye sahip."
Michael aniden öksürmeye başladı.
Ne olduğunu anlamak için başımı kaldırdım ve onu gördüm.
Saçları kırmızı değil, maviydi.
Kaşında metal vardı ve, oydu işte.
Korkuyla sandalyemde geriledim ve yere düştüm, çığlık atmamak için zor duruyordum.
Hızla ayağa kalkıp odayı terk ettim.
Şeytan buradaydı.
İçimizde.
Bizden biri,
belki de nefesimizden bile yakındı bize.
Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırana kadar, hızla koşmaya devam ettim.
Asansöre bindim ve kapılar kapanmadan tekrar o gözleri gördüm.
Şeytan olmak için fazla boşlardı.
Bakışlarında hiçbir şey yoktu.
Artık ağlamaya başlamış, duramıyordum.
İşte bir kez daha, çıkmaz sokağa girmiştim.

demonophobia :: malumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin