Yanıma oturacak kişiyi çok merak ediyordum. Merakla beklerken yanıma yaklaşan kişinin havaalanında gördüğüm o salak kız olduğunu anladım. İnşaallah arka koltuğa gidiyordu diye düşünürken yanıma oturdu.
Birden kamera şakası olduğunu düşünürken uçak havalanmaya başladı. Kızın yüzüne afallamış gibi bakıyordum. Kız bana gulümsüyordu. Kızı neredeyse boğazlıyacaktım . Birden konuşmaya başladı.
"Bak bugün yaşananlar için üzgünüm . "
" Şaka mısın sen ya ? Senin yüzünden başıma gelmeyen kalmadı."
"Gerçekten çok özür dilerim."
"Mümkünse seninle birdaha karşılaşmayalım. " dedim ve kulaklıklarımı kulağıma takıp şarkı dinleyip kitap okumaya başladım.
Sonunda ucak Paris' e varmıştı. İyiki lisede ingilizce ve Fransızca öğrenmistim. Bir taksiye atlayıp söyledikleri adrese gittim. Okulu gördüğümde ağzım açık kalmıştı. Okul okadar büyük ve güzeldi ki annemlere içimden teşekkür etmeye başlamıştım.
İlk önce müdürün yanına çıkıp biraz konuştum. Müdür çok iyi bir bayandı. Zaten ben gelmeden önce babam müdürleri konuşmuştu . Ders başlayınca müdürr beni sınıfa götürdü.
Sınıfa girdigimizde sınıftaki ler kimya dersindelerdi. Müdür Hanım Elenora beni tanıttı ve boş bir yere oturmami istedi.
Sınıfın içinde bir göz gezdirdikten sonra bir oğlanın yanının boş olduğunu gördüm ve oraya doğru giderken gerizekalının teki ayağıma çelme taktı. Şimdi diyeceksiniz ki Fransadakiler demi çelme takiyormus diye düşüneceksiniz . Hemen bu merakınızı gidereyim gittiğim okuldaki sınıfta Türklerde var di.
O kıza ters ters baktiktan sonra yerime oturdum. Yanimdaki oğlan bana gülümsüyordu. Bende nezaketen ona gülümsedim. Sonra kimya hocası kendimi tanitmami istedi . Tam benim adım Defne diyecektim ki bana çelme takan kız ve yanindakiler birden kahkaha atmaya başladılar.
Sinirden yerime oturdum. Ben ders bitince onlara ne yapacağımı biliyordum. Ders bittikten sonra kokoşlar süslenmek için lavaboya gittiler. Şanslıydım ki lavobonun kapısının üstünde anahtarları vardı. Kızlar görmeden hemen kapıyı kilitleyip sınıfa doğru yürümeye başladım.
Pis pis gulümsüyordum ders başlayınca tekrar sınıfa girdim . Sınıfta çok iyi kişiler vardı Fakat o dört kokoş haricinde. Birlikte çok güzel anlaştık. Ve fizik hocası derse girdi. Okulda ne kadar tanındılarsa hoca girer girmez o dört kızı sordu.
Sonra koridordan bağırma sesleri gelmeye başladı . Veee kızlar içeri girdi. Korkudan ne yaptıklarını bilmeden bağırıyorlardı .
Hoca bi güzel bağırdı ve çenelerini kapatıllar. Ben onlara gülerken arkalarına dönüp kafalarıyla sen görürsün işareti yaptılar ben gülmeye devam ettim.
(Arkadaslar yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. :) )))