Kan bedeli

23.3K 506 14
                                    


Burası Mardin Gündüzü mezarlık, gecesi gerdanlık olan taş diyarlar şehri, Mezopotamyanın en eski şehiridir. Kendine özgü mimarisi ile kendisine hayran bırakan şehir, 1071 Malazgirt Zaferi ile bölge Türklerin olmuştur.

Bu taş duvarlar arasında Töre adı atında anlamsız namus cinayetleri işlenen ve kadınların söz hakkının olmadığı, erkeklerin suçlarının bedellerini kadınlara ödetildiği Anaların ve kadınların kanlı göz yaşlarının dinmediği şehirdir. Bedel olan kadınların çok azı mutlu olabilmektedir. Burda kız olarak dünya geldiysen sevilmezsin ve sevemezsin küçük yaşta ya satılır yada töreye kurban edilirsin. Çok az kız sevdiği ile evlenir.

Bu gece yine bir ananın kanlı göz yaşları akıyordu. Yine bir kız için hüküm veriliyordu. Bu akşamki ateş ise Kızılkanların evine düşmüştü. Karadağlar ile Kızılkan Aşireti arasındaki kan davasından dolayı Aşiret büyükleri hükümvermişti. Bedirhan karadağ'ın kardeşi şirzad, Kızılkanlar tarafından öldürülmüştü. Buna karşılık serhat Kızılkan pusuya düşürülmüş ve vurulmuştu. Serhat ağa 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra ölmüştü. İki aşirette Mardinin en büyük aşiretlerinden olduğundan böyle bir savaş Mardini kana bulardı. Bunun üzerine iki büyük ağayı barıştırmak istenmişti. Ağalarda kabul etmişlerdi. Fakat toplantının sonucunda Berdel kararı çıkmiş ve Karadağlardan Narin Mirhan ile Kızılkanlardan Elfida ise Boran Ağa ile evlenecekti.

Berzan Ağa', Ağalar kızım çok küçüktür. Başka bir yol bulalım desede fayda etmemişti

Başka yol olmayınca Berzan ağa boynunu bükerek aşiretin kararını nasıl derdi. Menekşe gözlüsüne arabasına bindi. Konağa gelene kadar yıkılmaz berzan ağa yıkılmış ve göz yaşı durmamıştı. Arabayı konağın önüne park etti. Korumalar kapıyı açtı. Avluya girdi ve kafasını kaldırıp kızını aradı gözleri Elfida babasının omuzlarının düşmüş ve yıkılmışlığını kapıdan girdiğinde anlamıştı. Gözleri buluştuğunda babasının gözlerinin kıpkırmızı olması hiç hayra alamet değildi. Babası ağlamışmıydı? Bunu farket eden Elfida istem dışı yanaklarından incilerini akıtmaya başlamıştı. Çünkü anlamıştı iyi şeyler olmayacaktı.

Elfida ve iki abisi Mirhan , Baran ve anneleri Dila hanım endişe ile Berzan ağaya bakıyorlardı.

- Mirhan baba sonuç nedir ? Neye karar verdiler?

- Berzan Ağa,oturalım.

Oturdular ve Berzan ağa çocuklarının yüzlerine tek tek baktı. En son karısı Dilaya baktı.

-Berdel kararı çıktı. Narin ile Mirhan evlenecek dedi.

Bunu duyan Baran ise güldü ve

-Karşılığından bizden ne istiyorlar?

Berzan ağa susmuştu. Bu soruya cevap vermek istemiyordu. Koskoca Kızılkanların heybetli, sözünün üstüne söz söylenmeyen, korkulduğu kadar sevilen ağasının gözlerinden yaş değil kan akıyordu. Kafasını kaldıramıyordu.

- Boran' a istiyorlar

Bir anda Dila hanımdan Mardin gecelerini yırtarcasına bir feryat koptu.

-Vermem bebeğimi vermem olmaz.

Anlamakta israr eden Baran Miranda babalarına başkaldırdılarBaran,

-Böyle bir şey olmayacak Berzan ağa,,,, İstedikleri kansa,,,,,, isdedikleri kadar kan alacaklar, Miran ise

- Soysuzlara bak hele, Soylarını kurutacağım . üstelik menekşe gözlümü kuma alacaklar bunun imkanı yoktur. Benim kardeşim okuyor, hayallerini hiç kimse yıkamayacak der Baran ise

- Elfida hemen hazırlan Amerikaya okuluna dönüyorsun.

Elfida her şeyi dışarıdan bir filmi izler gibi izliyordu. Ailesinin perişan haline bakıyor ve hepsinin yüzlerini hafızasına kazıyordu. Ailesini hiç böyle çaresiz ve öfkeli görmemişti. Bu öfke hiç iyi değildi. Bu öfke Kızılkanların sonu olurdu. Böyle bir sona Elfida hazır değildi. Baran tekrar

- Beni duymuyormusun? sözümü ikiletme hadi hemen hazırlan

Efida hala babasına bakıyordu. Babası ise Elfidaya baktığında, elfida hemen babasına sarıldı. Babasına

- Baba başka bir çare varmı?

-

- Yok güzel gözlüm. Çok kan akacak,

-

- Kabul edersem.

-

- Kan duracak

-

- Tamam ozaman kabul ediyorum. Buna karşılık baba kimsenin canının yanmasını ve kan dökülmesini istemiyorum. Abilerine bakarak şimdi odama gitmek istiyorum. Kararımı verdim. Kan duracaksa kabul ediyorum. Sizleri seviyorum.

Herkese tek tek gülümseyerek bakar ve iyi akşamlar diyerek arkasını dönüp, dimdik bir şekilde odasına gitmek için merdivenlere doğru yürümeye başladı. Elfida ikizi Demiri düşündü. O duyarsa çok üzülecekti. Bir an durup banasına baktı.

-Baba Demire bir şey söylemeyelim. Döndüğü zaman öğrenir dedi.

Tekrar merdivenlere doğru yürümeye başladı. Arkada bıraktığı abileri şok , annesi perişandı. Babası bu yaşta bu kadar düşünceli, ailesine bağlı, kaprissiz, yüreği sevgi ve şevkatle dolu bir evladı olduğu için çok gururluydu.  

KAYIP KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin