TAKINTILI AŞK

Bölüm 10- PATRONUN OĞLU İLE TANIŞMA....

MİRAY'DAN...

    Sabah kalktığımda boynum tutulmuştu. Hemen yataktan çıktım. Elimi yüzümü yıkadım saate baktım. Saat: 06.00'dı. 

 Hemen kahvaltıyı hazırladım. Sonra Duru'nun yanına gittim. Onu da uyandırdım. 

DURU'DAN....

     Miray beni uyandırmaya geldiğinde hemen yataktan fırladım ve saate baktım. 

- Ne oluyor kızım. Sabah sabah saati mi özledin?

- He senin hiç bir şeyden haberin yok.

- Neyden. 

- İşe alındım!

- Bana niye söylemedin?

- Ben   geldiğimde uyuyordun.

- Saat kaçta iş başı yapcan?

- 08.30 'da.

- Hadi kalk. Anca hazırlanırsın.

- Tamam, dedim ve yataktan kalktım.

     Miray'la kahvaltımızı yaptık. Kahvaltıda büyük patronun söylediği her şeyi anlattım. Benim adıma çok sevindi. Ben hemen odama çıktım. Nasıl olsa gerçek patronumla tanışacaktım. Hemen güzel bir elbise seçtim...

   ...08:29... 

       Sonunda  şirkete vardım. Geldiğim taksinin parasını ödedim. Hemen şirkete yöneldim. Şirketten içeri girdim. Dün bana yardımcı olan kızın yanına geldim. Patronun oğlunun nerde olduğunu öğrendim. Hemen odasını çaldım. 

- Gir...

İçeri girdim. Karşımda olan kişinin-patronun oğlunu- Alperen olduğunu görünce şaşırdım.

ALPEREN'DEN...

     İçeri giren kişinin Duru olduğunu görünce şaşırdım.

- Duru hoş geldin. Gel otur.

- Hoş buldum. Senin buranın sahibinin oğlu olduğunu bilmiyordum.

- Sen niye geldin ki?

- Ne yani kovuyo musun beni? :) :) :)

- Yok Duru ne kovması. Niye gelmiştin?

DURU'DAN....

Bana ''niye gelmiştin?'' diye sorunca dün yaşananların hepsini anlattım. O da:

- Beraber çalışacağımıza çok sevindim.

- Bende sevindim. dedim. ama maalesef sevinememiştim çünkü ben onu unutmaya çalışırken burnumun dibinde bitiyordu.

- Eeee ne zaman başlıyosun?

- Bilmem. Bana bilgi verilmedi.

- İstersen şimdi başla.

- Bana uyar.

- Yandaki oda senin. Ben sana yardım edeyim. Odana yerleş.

dedi ve bana yardım etmeye başladı. 

     Sonunda odaya yerleştim. Hemen koltuğa attım kendimi. Alperen, kendi odasının camından beni izliyordu. Ve sürekli gülüyordu. Tabi ben ona bakmıyordum bile. Ben Barış'ı aradım:

- Alo Barış.

- Efendim.

- Ben herşeyi Alperen'e anlatacağım!

BARIŞ'DAN....

    Duru öyle diyince bir anda kalbim duracak gibi oldu.

- Neden?

- Bilmem.

- Ya Alperen bana kızarsa?

- Ya uf ben neden bu işin içine girdim?

- İstersen yanına geleyim uzun uzun konuşuruz. 

- Tamam.

- Nerdesin?

- ............... Şirketindeyim.

- Ne yapıyon orda?

-Gelince anlatırım.

- Tamam geliyorum.