Bölüm 23- ARKADAŞLAR GELMİŞ HOŞ GELMİŞ

31 3 0
                                    

MİRAY'DAN....

      Sonunda uçak inmişti. Duru'yu çok özlemiştim. Sonunda kavuşacaktık. Sabah telefon ile konuşurken (uçağa binmeden önce) Duru'nun sesi sanki bütün gece ağlamış bir depresyon kızı gibi geliyordu. Bana hiç birşey söylememişti. Beni geniş düşüncelerimden çıkaran kişi sevgilim olmuştu. Evet tahmin ettiğiniz gibi Barış ile sevgili olmuştuk. Tabiki de Duru'nun ve Alperen'in bundan haberi vardı. Sungur'u sorarsanız. Ya da sormayın. 

- Aşkım.

- Hı-hı ne oldu. Geldik mi? Barış küçük çaplı bir kahkaha attı.

- Evet geldik. bende ne olduğunu yeni anlıyordum. Bende gülmeye başladım. Sonra bizim için özel getirtilen arabaya  bindik. Otele doğru yol alıyorduk.

DURU'DAN...

       Sabah kalktığımda Güray'ın yanında uyandım. Allah beni ne yapsın..... Sabahın köründe Miray beni aramıştı. Bende uyku sersemi telefonu açtım. Ama yataktan kalkmadım. Miraylar bu gün  buraya geleceklerdi. Ve ben dün Güray'ın yanında uyuya  kalmışım. Ve sabah kalktığımda kendi yerime de geçmemişim. Neyse olan olmuş. Size küçük bir sır vereyim mi? (Ver) Ben önceden Güray'ı seviyordum. O da beni seviyordu. Ama bazı nedenlerden dolayı da sevgili olamamıştık. Ama sonraya doğru sevgili olduk. 33.günde ona karşı sevgim kalmamıştı ve ondan ayrıldım kavga ettik ve sonrada görüşemedik. Hala seviyo muyum? Ya da bu soru yerine: Alperen mi Güray  mı? Tabiki de Güray derim.Neyse ben bu gidişle kalkamıyacam. Düşündüklerimi bırakıp yataktan kalktım. Kıyafetlerim burda yoktu o yüzden maalesef otele geri dönecektim. Hemen ayakkabılarımı giydim ve dolapları karıştırmaya başladım. Ve sonunda kağıt ve kalem bulabildim. Hemen bir not yazdım:

Güray,

Benim otele geri dönmem lazım. Her şey için teşekkürler. Uyandığında beni ara.

                                                                                                                                             Duru

Hemen kapıya çıktım. Ve  beklemeye başladım. Önümden taksi geçerken el kol hareketi ile durmasını söyledim. Önümde durdu. Hemen taksiye binip otelin adresini verdim. 10 dakika sonra otelin önüne gelmiştik zaten. Hemen taksiciye parayı verip koşmaca otel odasına ilerledi. Asansöre bindim. Kendi kendime '' Sabah hiç aksilik çıkmadı inşallah bu gün hiç çıkmaz.'' diye dua ettim. Aklıma dün Alperen'in yaptığı pislik geldi. İğreniyorum ondan. Benim Alperen'den  ayrıldığımı kimse bilmiyordu. Aslında Alperen'de bilmiyordu. Bu gün Miray'a falan herşeyi anlatacam ve pılımı pırtımı toplayıp Türkiye'ye geri dönecem. Şirketi sorarsanız şirkete istifa dilekçemi verecem. Sonunda odamın bulunduğu kata gelmiştim. Asansörde indim ve odama doğru koşmaya başladım. Odadan bağrış sesleri geliyordu. Odadan  içeri tam girecekken telefonum çaldı. İçeri girmeden telefonu açtım. Miray arıyordu:

- Duru!

- Efendim.

- Hemen otele gelmen lazım. Alperen kudurdu.

- Otel odasının kapısının önündeyim zaten.

- Taman hemen içeri gir.

dediği anda daha telefonu kapatmadan Miray kapıyı açmış beni kolumdan tutmuş çekiştiriyordu:

- Ne oluyor burda!!!! diye bağırdım. Kimse beni takmadı bu sefer daha yüksek bir sesle:

- Alperen!!!! diye bağırdım. Bu sefer bütün gözler bana döndü.  Barış:

- Bur da ne olduğunu biri bize anlata bilir mi? ben: 

- Bence dün yaptığı p*çliği en iyi Alperen anlata bilir.

- Bana p*ç deme!! diye bağırdı   Alperen. Tabi bende bu sesin altında kalır mıyım? Ben daha yüksek ses ile:

- Eee senin dün yaptığın p*çlik değilse ne o zaman?

- Duru! Dün sen beni sinir ettin ben de içtim. Ve sarhoş oldum. Sarhoş olduğum için...

- Gerisi! diye bağırdım. Ses gelmedi.

- Niye konuşmuyorsun? diye yine bağırdım. Alperen dışarı çıktı. Barış'da:

- Ben onu sakinleştiririm. Dedi. Bende kendi odama geçip yatağın üstüne oturup ağlamaya başladım. Miray:

- Duru her şeyi bana teker teker anlatır mısın?

- Tamam. dedim ve dün olanları anlatmaya başladım. Miray sonunda:

- Oha. diye bildi sadece bende hemen valizimi toplamaya başladım Miray:

- Ne yapıyorsun?

- Hazırlanıyorum. dedim ve son olarak valizi kapttım.

- İş ne olacak?

- İşine başlatma  Miray!!! İstifa edecem!! diye bağırdım sonrasında birşey diyemedi. Valizi aldığım gibi kapıya çıktım. Otelin girişinde  daha  deminki halinden eser kalmamış Alperen yanında da Barış duruyordu. Alperen'nin gözleri kızarmıştı demekki dün gece ağlamıştı. Şerfsiz!!! Ben tam çıkacağım sırada bir çift kol kollarımı tuttu. Tabikide bu kolların sahibi Alperen'di.

-  Nereye?

- Sanane!

- Duru sana nereye  dedim!!! diye bağırınca.

- Bende sana sanane dedim... diyere lafı yapıştırdım. Sonra kolumu kurtararak yürümeye başladım. Arkamdan Miray Barış'a:

- Türkiye'ye gidiyor. dedi. Alperen:

- İş ne olacak? diye sordu. Amk tek düşündüğü iş. 

- İstifa edecekmiş.

- Hayır öyle birşey olmayacak. dedi ve sanırım bana doğru koşmaya başladı. Kolumdan tutup beni kendine çekti:

- Hiç bir yere gitmiyorsun!

*Acaba Duru gidecek mi?

* Güray ile Duru'nun arasında bir şeyler mi olacak?

Bu soruların hepsine bir sonraki bölümde bulabileceksiniz.

TAKINTILI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin