Koşmaktan ter içinde kalmıştı adam.Önde ondan kaçan el ele tutuşmuş kadın ve doktor da iyice yorulmuştu. Önlerindeki boşluğu görünce gülümsedi.Işte bu sondu. Ona verilen görevi tamamlayacakti.Sevdiği kadının ve doktorun birbirine kenetlenmiş ellerini görünce önce kahkaha attı adam sonra yüzü ifadesiz bir hal aldı.Sevdiği kadının ona nefretle bakan gözlerine bakarken kendinden nefret ettiğini hatırladı oda.Sonra alışık olmadığı birşey oldu.Gözlerinden istemsizce akan damlalara engel olamadı.Halbuki İstihbarata katıldığı günden beri bir kere ollsun gözlerinden yaş süzülmemişti.Halsizdi adam.Yorgundu.Ruhu istihbarat tarafından sömürülmüş bedeni ise kukla olmuştu adeta. 16 yaşından beri ilk defa insan duygularını hissetmişti.Kalbinin acısı ilk defa bu kadar net hissediliyordu.bunları düşündü içinden..sonra ama dedi.Ama.. Hayat acımasızdı onun için.Ve hep amalar vardı.Baş edemediği yüzlerce ama..
Bu seferki amasının da onu alt edeceğini biliyordu adam. Ama dedi tekrar tekrar..Sonra kabullendi bu amayı da.Ama o hala bir kuklaydı.Hala istibharat tarafından yönetilen kuklaydı ve bunun tek kaçışı ölümdü onun için.Birden istihbarata ilk geldiği günü hatırladı.Ailesinin ölümünü o zamanlarki çocukluk aşkının devletin karanlık yüzü olan bu istihbaratın yaptığı deneylerde ziyan oluşunu..O gün onu istihbarata çağıran komutanın dediklerini düşündü." Ya istihbarat için öldürür ruhsuz yaşarsın yada ölürsün ve ruhun özgür kalır. "
O gün kafasına dogrulan silahı eline alırken intikam demişti halbuki.. Sonrası tamda komutanın dediği gibi oldu.Ruhu yavaşça ölürken bugün sevdiği kadına doğrulttuğu silahıyla adeta istihbaratın ölüm robotuna dönüştü.İlk günlerinde gördüğü dehşet ölüm manzaralarindan midesi bulanan gencin zamanla burnu kan kokusuna alıştı.İnsanların yüzündeki ölüm ifadesi ona zevk vermeye başladı...
Ancak şimdi acı hissediyordu.Karşısında duran iki insanın da kendisi gibi kurban olduğunu biliyordu.Ama onlar onun cesaret edemediği şeyi yapmışlardı.İstihbaratı yok saymış , ondan kurtulmak için her çabayı göstermişlerdi. Onların karşısında dururken kendini zavallı hissediyordu. Öyleydi de bir bakıma. Sadece zavallı bir insandı o. Diğerlerinin nefretle baktığı , hatta iğrendiği bir acizdi sadece. Adamın gözyaşları iyice arttı önce. Sonra öfkesi onu eski haline döndürdü. Tekrar kuklalaştı sanki. Gözlerindeki ifade anında değişti ve başka bir kimliğe büründü adeta. Dişlerinin arasından
" İstihbaratın isteğini yerine getir! "
diye mırıldandı. Kendisine verdiği bu komutun ardından , ucunda susturucu takılı olan silahı bir hızla doktora çevirdi. Sonra gözünü bile kırpmadan bastı tetiğe. Kurşunun ilki namludan çıkar çıkmaz ikici kez bastı..
Doktorun sol göğsünden beyaz gömleğine bulaşan o renk tonunu görmek ona o muazzam saydığı zevki verdi. Sonra silahı tekrar kadına çevirdi. Kadın dehşet içindeydi. Adamın canı gözleri, kadının nefretle bakan gözleriyle bir kez daha karşılaştı. Kadının haykırışları ona ilk aşkını tekrar hatırlattı. İlk aşkının haykırışlarını...
Adamın silahı tutan eli titredi. Kadının korku dolu haykırışları yerini nefret söylemlerine bıraktı. Bu haykırış sesleri adamın kulaklarını iyice doldururken ,
artık kendini kontrol edemiyordu. Ya da belki İstihbarat'ın onu kontrol altında tutan baskısı , bu kadının haykırışları karşısında etkisini yitiriyordu. Adam artık özgür olmak istiyordu. Ruhunun özgür kalmasını herşeyden çok istiyordu. Kadına doğrulttuğu silahı yavaşça kendi kafasına yerleştirdi. Kadın şimdi ona bakmıyordu bile. O sevdiği adamı , doktoru kurtarmak için uğraşıyordu. Adam buna hiç aldırmadı. O secilecek bir insan olmadığının farkındaydı. Bu yüzden kızmıyordu kadına. Şimdi sadece özgürlük istiyordu. Önce gözlerini yumdu ve sonra öne doğru adımlarını sayarak yürüdü. On sekizinci adımda boşluğun olduğunu hissetti. Sonra bir saniye kadar bekledi ve hala sağ şakağında bulunan silahın tetiğine bastı. O an kadının üzerine kadar kanı sıçradı adamın. Tek saniyede, tek kurşunla hızlı bir gidiş yaptı. Ruhun özgürlüğüyle et yığınına dönen bedeni dengesiz bir şekilde uçurumdan düştü. Boşlukta ilerledi ve yok oldu ruhunun hapsi adamın. Artık kimse ruhunu tutsak edemeyecekti. Adam biliyordu. O beden, o ruh hapsi artık yok olmuştu. Bedeni ortadan yok olduğunda kimse onu tekrar tıkamazdı o bedene. Artık özgürdü..Sadece özgürdü...
~SoN~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstihbarat Kurbanları
Short Storyİstihbaratın elinden kurtulamayan insanların hikayesi..Kısacası İSTİHBARAT KURBANLARI..