İ.B.S Bölüm Bir "Playboy değil Playdoh!"

123 9 0
                                    

Şebnem Asil
Telefonumun sesi ile yediğim patlamış mısır kasesini havaya fırlattım.Aman canım!Almilla Asil ile Kainat Soylu ne güne var?
Heyecanla telefonumu elime alıp ekrana baktığımda,ekranın üzerine tükürdüm.
"Hayaller Kerem Bursin,gerçekler Selim Soylu!"
Diyerek açtım telefonu.
"Ne istiyorsun hayallerimin katili Playdoh?"
Diğer taraftan bir iç çekiş sesi geldi.
"Şebnem kaç kere diyeceğim?Yeter artık!Playdoh nedir ya?Her neyse,asıl konuya gelelim."
Hiç nefes almıyordum sanırım.
"Az önce bir kız geldi.Dün gece senle öpüştüğümüzün resimlerini çekmiş.Tehdit ediyor."
Hala sinirimi atlamamışken bu ne şimdi?
"Banane?Ba-na-ne!Sen öptün kardeşim!"
"Şebnem şuan inatçılığın hiç sırası değil!Ya 500.000 verirsin ya da paylaşırım diyor!"
İlk defa bana kızdığını düşündüm.Çok ciddiydi gerçekten.
"Bana birdaha bağırma Selim!Kapat!"
Telefonu hızla kapatıp derin nefes aldım.Endişeliydim.
Ben buydum işte.Korktuğumu sinirimle gizlerdim.
Flashback
Kainat ile Can'ın balosu harika gidiyordu.Ben ve Selim masanın başındayken,herkes dans ediyordu.Benim tek yaptığım kokteylimin kamışıyla oynamaktı.Aniden omzumda bir el hissettim.Arkamı döndüğümde karşımda Tuna vardı.
"Şebnem,dans edebilir miyiz?"
Kalbim pır pır atarken bir anda yere düştü.Yanıma baktığımda Selim'in ona yumruk attığını anladım!
"Sen ne yapıyorsun ya-"
Kolumdan sertçe yutup dışarı çektiğinde rezil olduğumuzu farkettim.Arka bahçeye geldi ve ani bir şekilde dudaklarıma yapıştı.Yumuşaklık ile sertlik arasında öpüyordu.Ben mi?Ne karşılık veriyordum,ne itiyordum.En sonunda ellerimi göğsüne koyup ittim.Kahretsin!Çok güçlüydü.İttikçe daha da tutkulu öpüyordu.Karşı verememek beni çıldırtıyordu.Nefessiz kalmıştım.Ani bir şekilde çekilince tokat attım.
"Bir daha bana dokunursan,bunun daha kötüsünü yaparım Selim.Aklını başına topla.Adam ol!"
Sözlerimi de yüzüne çarpıp onu arkamda bırakarak gittim.Bunu unutmak zor olacaktı.Dudaklarımı mosmor yapmıştı!
-Unutamamanın sebebi dışındaki etki değil,içine verdiği histir.-
Flashbackson
Elbisemi giymiş ancak makyaj yapmamıştım.Çünkü her an ağlayabilirdim.

Aslında bu elbiseyle gitmeye biraz tırsıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında bu elbiseyle gitmeye biraz tırsıyordum.Nedenini söylememe gerek yok ama yine de söyleyeyim.Bir Playdohun yanına gidiyorum ondan!Sapık bir Playdoh.
Kapısının önüne geldiğimde boğazımı temizleyerek zili çaldım.Kapının önünde mi yatıyorsun sen?
-Şebnem?
-Kim gelmiş Selimcim?
Sinirden köpürürken yanımıza uyuz bir kız geldi.(Merve Boluğur.)Küçük gözleri ve siyah saçlarıyla benim kadar olmasada güzeldi.
-Sana ne acaba Mevsim?
Selim'in dediğiyle bu kızın telefonda bahsettiği olduğunu anladım.Kız elini uzatarak:
-Merhaba.Sen Şebnem Asilsin değil mi?Ben Mevsim Karalar.
Elinin tuttuğum gibi sıkmaya başladım.
-Memnun olmadım!
Selim sırıtırken kız kötü bakışıyla elini geri çekti.
-Ben senle uğraşmak için gelmedim.Şimdi çekil!
Onu iterek içeri girdim.Kimi kandırıyordum?Onunla uğraşmak için gelmiştim.
-Ama,bizi tehdit ettiğini duyunca gelmek sorunda kaldım.SEVGİLİM aradığı için.
Selim hemen rolünü eline almışken,kızın küçük gözleri hafif büyüdü.
-S-siz sevgilimisiniz?!
Selim benim elimi tutunca ne kadar istemesemde bende elimi sıktım.
-Tabii ki!Arkadaşlar öpüşür mü sence?Şimdi istersen o fotoğrafları yayınla.Bizim bir cevabımız var.
-Ha ayrıca,bir daha da onlara bulaşmayı deneme.Ya da yakınlarındakilere.Kaybeden yine sen olursun.
Kız dolu gözleriyle kapıdan çıktığı an elimi çektim.Ve son cümleyi söyleyen kıza döndüm.Hafif sarıya kaçan saçları ile gözlerinin renkleri tam uyuyordu.(Burçin Terzioğlu.)
-Teşekkür ederim.
Kızın bukle saçları gözüme takıldı.Elbisesi tam saçına uyuyordu.İşini bilen biriydi.
-Ne demek.Sevgilimin arkadaşının arkadaşı benim dostumdur.
Ne kadar Türkçeye uymayan bir cümle olsa da ben bu kızı sevmiştim.
-E o zaman ben Şebnem!
-Ben de Ayşegül Demir.
İkimizde birbirimize gülümsedik.
-Beni dışlıyorsunuz.
Selim'in dediği şeyle arkama döndüm.
-Seni kâle almam bir mucize.Dünkü olaydan sonra elini tutmam,evine gelmem ve telefonuna cevap vermem koyunun uçma ihtimali kadardı.Ama işte,vicdan.
Dedim ve kalbimi gösterdim.
-Göt korkusu demiyor da...
-Pardon??
Dedim gözlerimi sinirle açarak.
-Aman!Bir şey demedik.
Dudaklarımı dişleyip Ayşegül'e döndüm.
-Sevgilim var demiştin...adı ne?
Gözlerini devirip kollarının birleştirdi.
-Poyraz.
Dediği şeyle şapşalca güldüm.Poyraz benim en yakın arkadaşımdı.
-Poyraz?Poyraz Karayel!
Dedim ellerimi çırparak.
-E-evet de-
-Allah!Nerde o,nerde?
-Sen onu nereden tanıyorsun?
Dedi ikisi aynı anda.Yerimde duramıyordum.Zıplıyordum.
-O benim lisedeki en en en yakın arkadaşım!
Selim'in kıskandığını anlarken,Ayşegül'ün kıkırdadığını duydum.
-Nerede o?
Dedim koltuğa atlayıp kalkarak.
-Tövbe bismillah.Yukarıda-
Yönü verdiği an koşarak çıktım.Lavabodan ses geldiğini duyunca hiç beklemeden kapıyı açtım.Evet,buradaydı!
-Poyraz!
-Şebnem?
Hızla ona sarıldım.O da bana tabii ki!
-Ya Allah'ım!Kerataya bak iki yılda manita yapmış yaa!
Sevinçten çılgına dönerken bileğinden tutup aşağı sürükledim.
-Arkadaşımın sevgilisi benim dostumdur!
Diyerek ilk Poyraza,sonra Ayşegül'e sarıldım.
-Kafa gitti onun takmayın.
-Kıskanma canım!
-Kıskanmam canım!
-Ne canımı be?
Diyerek önüme döndüm.
-E bunu kutlamayalım mı?Haydi!Bara gidelim,oynayalım içelim!
-Sonra sarhoş olup başıma kalırsın Şebnem-
-Tek sen yoksun canım!Poyraz ve Ayşegül'üm beni götürürler!
Dedim Selim'in sözünü bölerek.
Ve hep beraber işlerimizi halledip,arabaya bindik...

İşte Benim Sevgilim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin