Rakı masasında oturuyorduk her zaman ki gibi.Dertlerden,hayatın hızından uzaklaşmak için bir kaçış yoluydu bu sadece ve bizim acizliğimizin göstergesiydi.Fakat napalım! Hayat bize hiç adil davranmamıştı ki...Bizim yüzümüz anlık gülümsemelerden ibaretti.Geri kalanı hep hüzün bataklığı..Bugün farklıydı has adamlar vardı masamızda,uzun bir gece olacağı masanın donatılmasından belli oluyordu.Sigaralar,mezeler,70'lik rakılar masamızı süslüyordu adeta...Arkadan gelen şarkının sesi kulaklarımın pasını temizliyordu ve bende eşlik ediyordum masayı düzenlerken... Müslüm Baba çalıyordu.Yine! Yine!
''Zamanın eli değdi bize
Çoktan değişti her şey
Aynı değiliz ikimiz de
Zaaflarına bir gece
Hatalarına bir nilüfer
Sevgisizliğine bir kalp verdim
Artık geri ver
Geri veremezsin aldıklarını
Artık geri ver
Geri verilmez hiçbir yanılgı
Yokluğuma emanet et
Sende benden kalanları
Her şeyi al
Bana beni geri ver
Bir şansım olsun
Başka yer, başka zaman
Sensiz ömrüm olsun''
Ben şarkının ritmine kendini kaptırmıştım,Çünkü bu şarkı benim için çok büyük bir anlam ifade ediyordu,çok şey kaybetmiştim bu şarkıda ve birden Cemil'in sesini duydum..
Cemil: Hala hazır değil mi bu masa
Ben:Hazır hazır! Gelin lan,masa tamamdır
Cemil:Tamam ben bizimkileri çağırayım.Şu müziğin sesini az kısıp gelin..Selami,Ali,Hadi be abi masa hazır..
Selami: Geldik geldik patlama,gece uzun vaktimiz var daha..
Masamızda yerimizi almış oturuyorduk.Cemil'in bardaklarımıza rakıları dolduruşunu izliyordum.Bir dal sigaramı çıkarıp paketimden arkadaşlarıma uzattım,hepsi aldılar birer dal,ben sigaramı yaktıktan sonra çakmağımı onlara vermiştim.Yanan sigarayla birlikte bizde yanıyorduk.Sigara dumanında hayallerim uçuşuyordu,görebiliyordum,yıkılan hayallerimi,Birer birer solurken,kadehimden bir yudum aldım.Artık eskisi gibi yakmıyordu boğazımı bu içmeden uyumadığım melet,Çünkü ciğerim daha çok yanıyordu..Ben yine dalmış giderken hayallerime,masada muhabbet dönmeye başlamıştı...
Selami:Bulamadım hala,yıllarımı verdiğim kadını hala bulamadım..
dedi..
Selami İyi çocuktur .Kendisiyle bu şehirde tanışmıştık.Ev arkadaşına ihtiyacım vardı.görüp görebileceğiniz en iyi ev arkadaşı bu adamdır.Samimiyetiyle ani çıkışlarıyla,doğal bir çocuktur ,korkusuzdur da hem,hemen her kavgamda bu adam vardı yanımda,birlikte ağladığımız,birlikte güldüğümüz anılarımız çoktur.Dost kelimesinin manasını tam anlamıyla karşılar.Bu lafı duyduktan sonra hemen araya girdim.
''Bulucağız olum,az kaldı''
Bu sözü söylerken bile inanmıyordum.Çünkü Yıllardır arıyorduk lakin elimizde bir fındık tanesi kadar sonuca varamamıştık.Hep böyle mi olacaktı.Biz iyiler hep kaybeden taraf mı olacaktık!Nereye kadar böyle sürecekti.İnan bilmiyordum.Ölmek istiyordum.Sevdiğim kadın öldüğünden beri bende ölmek istiyordum.Evet!Sevdiğim kadın ölmüştü.Ömrümü vereceğim kadın,Ömrümden habersizce çıkıp gitmişti.Ona en güzel anılarımı verecektim.En güzel duygularımı,En güzel şiirlerimi onun önüne serecektim..Olmadı!Bu Mına Koyduğumda dünyasında olmadı!
Cemil:Anlat kardeşim,Anlat biraz belki rahatlarsın.
Selami:Neyi anlatacam olum!
Ali:Hatta durun şöyle bir şey yapalım,herkes kendi yaşantısını en baştan anlatsın,Dökün ne varsa içinizde,yüreğinizde bir gram yük kalmasın!Sırayla başlayın,anlatın şu yüzünüzü güldürmeyen hayat hikayenizi...
Bir ara Selami ile göz göze geldik.Gözlerinden anlaşılıyordu.İçini öyle bir dökmek istiyordu ki garibim ama aralarında en kötüsü bendim ve emindim bundan,İlk kez bir şey de ön sırada olmak yüreğime oturmuştu..Ve Kadınımın gözleri geldi gözlerimin önüne ''Ela Gözlüm'' Kadınım,canımın içi,Cok özlüyorum onu.
Ben:Bana Uyar ama siz kaldırabilir misiniz?
Herkesin yüzü düşmüştü birden,sebebi belliydi yaşadıklarım,yaşanmışlıklarım..Hep ağlatıyordu,olur olmadık yerde sular seller misali ağlıyordum.En çokta ona benzeyen birini gördüğümde,sanki ölmemiş gibi,karşımda duruyor..Elimi uzatsam ipek saçlarına acaba Kadınım gibi kokuyor mudur?Cevabı hayırdır,Kesin! Çünkü kimse onun gibi olmazdı.O yekti bu dünyada,Eşi benzeri olmayan bir melekti..
Selami: Sen başlamaya ne dersin?
Ali:Siz dururken Ayıp olur Abi
Ali bizden küçüktü.Okumaya gelmişti bu şehre,Oysaki ben her sokağında bir anım olan Kadını Unutmamak için gitmiyordum bu şehirden...Siz anlamazsınız beni,siz unutmak istersiniz,Başkalarına aşık olup yeni yaşantınıza devam etmek istersiniz.Oysaki ben söz vermiştim Kadınıma,ondan başkasını sevmeyecektim. Asla! Ölene kadar.Toprak Anada onla kavuşacaktım.
Ben: Selami! (Sen mi Ben mi dercesine bir tavırla)
Selami:Sen başla Kardeşim,Ben Sonra..
Ben:Peki madem,doldur şu kadehi Cemil,başlayayım ben dert sahnesine..
Cemil Kadehimi doldururken,bende bir dal sigaramı yakmıştım...Her sigara İçişimde Kadınımın sesi yankılanır kulağımda ''İçme şu zıkkımı içme'' aslında o yanımdayken çok az içerdim.Üzülürdü çünkü sigara içmeme,kıyamazdı bana. ''Yakında Kanser falan Olacaksın kalacaksın başıma'' derdi gülünç bir tavırla...Çok gülerdim bu cümlesine ama şimdi bu cümle her aklıma geldiğinde ağlarım.O benden önce gitti keşke kanser ben olsaydımda gitmeseydi..Keşke ben ölseydim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Bir Yolculuktur Hayat
RomanceVe bazen cümlelere hükmeden dudakları,Öyle susuyordu ki,ağlamamak elde değildi.. Bizim hikayemiz yaşamak istercesine sürerken Bir an kendimizi ölümü beklerken bulduk Fütursuzca ayağımızın altından kayıp giden hayata küfredercesine dik durmaya çalışt...