Merhaba benim adım Asel. Ben normal insanlardan biraz farklıyım, kulaklarım normal insanlardan daha iyi duyuyor fakat konuşamıyorum. Aslında az buçukta olsa kendimi geliştirdim ve birazcık konuşabiliyorum, tabii ki heceleyerek. Bunu ailemin bilmesini istemiyorum çünkü sürekli kavga halindeler yanıma bazı doktorlar gönderiyorlar hani şu psikologlardan. Hah! Psikologmuş aslında kendilerinin psikoloğa ihtiyaçları var. Onlarla da konuşmuyorum hareket dili sayesinde anlaşıyorum, psikologlar geldiğinde beni sürekli konuşmaya zorluyorlar ama ben 'konuşmayacağım' diyerek onları bezdiriyorum. Neden mi böyle yapıyorum çünkü ben odamdayken onları duymayacağımı sanıp mutfağa iniyorlar ve her şey o anda oluyor. Benim hakkımda kötü kötü konuşuyorlar, tamam annem benim için biraz savaşıyor yanii babama 'bırak konuşmasın, el hareketleriyle anlaşıyoruz zaten' diyor ama babam, adamda keçi inadı var yahuu. İlle de konuşacak...
Bugün benim için yeni bir gün. Sonunda lise 3'e geçebildim. Annemler her ne kadar da olsa kolejde okumamı istediler. Aslında o kadar zenginde değiliz babam dış mimar annem ise iç mimar. Ben zorda olsa onları ikna edip normal devlet okuluna Ticaret Meslek Lisesi'ne kaydoldum. Geçen sene yani lise 2'de muhasebeyi seçtim, aslında muhasebe olmak istediğim meslek dalı değil. Muhasebe iki dal'a ayrılıyor Bilgisayarlı Muhasebe ve Dış Ticaret olmak üzere. Ben ise Dış Ticareti seçtim. Geçen yıl muhasebe okudum bu yıl ise aslen seçeceğim mesleği yani Dış Ticareti okuyacağım. Okulda ki lakabım 'dilsiz' konuşamadığım için böyle diyorlar...
Örgülü saçlarımı açıp altlarına lacivert saç spreyimi sıktım. Dudaklarıma, dudak kremimi sürdükten sonra çantamı alıp odamdan çıktım. Annemler salonda ki masada kahvaltı ediyorlardı, el işaretleriyle "günaydın" dedim. Tam kapıdan çıkacaktım ki babam "artık okulda bir arkadaş edin ve anlaş, hiç arkadaşın yok. Hayatın böyle mi devam edecek?" bense bu cümlelere kızgın bir boğa gibi kızarak, ellerimi çabucak konuşturarak "benim bir arkadaşa ihtiyacım yok, ki arkadaşlığımı kabul edecek kimsede yok, üstelik bu benim hayatım siz karışamazsınız!" ve hızla evden çıktım. Beş dakika sonra tam okula varmak üzereydim ki üzerimde bir çift gözün bakışlarını hissettim. Yan tarafıma baktığımda buğday tenli kumral-düz saçlı bir çocuk gördüm. Çocuk bana bakarak yürüdüğü için biraz önünde ki küçük tümseği görmedi bende ona alayla sırıttım çocukta bana sırıtırken yere düştü ve yüzünü kaldırım köşesine çarptı bu kadar sakar olduğunu hiç düşünmemiştim "sa-kar" dedim ona doğru ilerlerken. Yüzünü döndüğünde burnunun kanadığını gördüm, hemen çantamdan peçete çıkartarak yanına çömeldim ve peçeteyi burnuna tuttum. Bayaa bir şaşırmıştı sonunda "dilsiz?" dediğinde gözlerimi devirdim ve sus işareti yaptım. O da kafasını salladı ve kafasını kucağıma koydu, kendimi onu izlerken buldum burnu biraz büyüktü (ama erkeklere göre normaldi) gözleri bal rengiydi ve dudağının çaprazında, yanağına varan yolda çok küçük bir ben vardı. Onu bu kadar tatlı yapanda buydu galiba.
"hiç arkadaşın yok mu?" 'yok' anlamında kafa salladım.
"peki ismin ne?" el hareketlerimle 'Asel' demiştim ama nerden anlasın o el hareketlerimi. Telefonumu çıkartıp notlara büyük harflerle 'ASEL PEKİ SENİN İSMİN NEDİR?' yazdım.
"memnun oldum Asel ismin güzelmiş. Benim adım da Alaz"
Kafamı salladım ve kucağımdaki başını kaldırdım ve kaldırıma koydum, ayağa kalkıp gidiyordum ki elimden tuttu. "Beni kaldırmayacakmısın?" gözlerimi devirdim ve ellerinden tutup kaldırdım. Yanakları al al oldu ve tebessüm etti, sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki yüzü asıldı ve bana "git!" diye bağırdı. Şaşırdım ve sinirlendim çatık kaşlarımla ona, güçlü ve sert bir tokat attım....ALAZ'DAN...
Bizimkilerin yanına koşarak gidip sandalyeye hayvanca bir girişimde bulundum. Belinay bu halimi anlamış olacak ki "yine ne dedikodu getirdin?" diye sordu "yafff bi dursanıza, şu dilsiz kızı gördüm yolda gelirken ciddi anlamda evrim geçirmiş diş tellerini çıkarmış, sivilceler puuuff" yok olmuş efekti yapıp sırıttım. Alan (benim ikizim yanii çift yumurta ikizim) "kardeşim bu ne hal böyle kızdan bayaa bir etkilenmiş gibisin" gözlerimi devirip devam ettim konuşmama "yaafff neyse işte ben ona şok olmuş şekilde bakarken o bana bakıp alayla sırıttı sonra tabii ki sakarlığım konuştu ve yere düştüm. Mal gibi bir de başımı kaldırıma çarptım ve burnum kanadı, o da yardım etmek için bana doğru yürüyordu ki 'sa-kar' dediğini duydum yemin ediyorum abi sakar dedi yaa sakar dedi bana valla şu kulaklarımla duydum" halâ şoktaydım "ya saçmalama Alaz, Asel konuşamaz" dedi Belinay "ulan sen nerden biliyorsun kızın ismini, hem hadi biliyordun bana niye söylemedin?" diye sordum "gerizekalı sordun mu ki kıza ismini biliyor musunuz diye hem bende biliyordum kızın ismini, bu arada sen o kızla hep dalga geçerdin ne oldu da bu kadar etkilendin" tekrar bir göz devirme vakası ve ben "yaa evrim geçirmiş kız abi evrim diyorum sana" dedim. Yerimden kalkmamla Asel'in kafeteryaya girdiğini gördüm ve 'bakın' kafamla çocuklara Asel'in geldiği yönü gösterdim. Etrafına bakındı ve gözleri beni bulunca alayla sırıttı, ben ise göz devirdim. Belinay kalkıp, Asel'in yanına gitti ve el işaretleriyle bir şeyler söyledi. Ellerini indirince Asel ellerini hareket ettirmeye başladı, şu el işaretlerini öğrenmem lazımdı.
...ASEL'DEN...
Kafeteryaya geçtiğimde gözlerimle etrafı taradım ve bana bakan bir adet Alaz buldum, ona bakarak alayla sırıttım. Belinay yanıma gelerek el hareketleriyle "bizimkiyle tanışmışsın?" diye sordu bende "evet biraz öyle oldu, cidden çok sakar" dedim ve kıkırdadım. Tabii bu mutluluğum uzun sürmedi "Alaz konuştuğunu iddia etti, hani kimseye belli etmeyecektin?" kafamı aşağı yukarı salladım "duyduğunu bilmiyordum" dedim. O da "her neyse bugün ilk gün hocalar ders işlemiycektir bizimkilerle kushimato(kuşimato) sokağında bir kafeye gideceğiz gelmek ister misin?" diye sordu, bugün çok şey sormuştu ama en çok bu sorusunu beğenmiştim. Gülerek kafamı salladım ve Belinayla Alaz'ların yanına doğru yürümeye başladık.
ALAZ'DAN DEVAM...
Belinay gelip kulağıma "hadi her zamanki kafeye gidiyoruz, merak etme aranızı yapacağım" diyip kıkırdadı. Asel'e baktığımda şaşkınlıktan gözlerini pörtletmiş bir bana bir de Belinaya bakıyordu, herhalde bizi sevgili zannediyordu. Ona sırıtarak baktım ve ayaklandım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONUŞMAYACAĞIM!
Teen FictionDuyu olarak kulakları çok iyi duyabilen fakat dilsiz bir kızım ben... "sa-kar" dedim kaldırımda takılıp düşen çocuğa "dilsiz?" dedi bana şaşkınlıkla bakarak... *** Ailem ben 6 yaşıma kadar beni çok severlerdi çok ilgi görürdüm fakat işin içinde enge...