1.bölüm

26 3 1
                                    

Bu benim yeni hikayem umarım beğenirsinizi iyi okumalar...

Yeni kolejime başlayacaktım. Babamın ısrarı yüzünden ne vardı ki eski okulumda?.

Sabah olmuştu, saate bakmak için eğildiğimde 9:00 olduğunu gördüm okula gitmek için 10 dakikam vardı. Hemen üniformamı giydim ilk gün olsada kurallara uyunuz efendim...

Okula vaktinde varmıştım. Ohoo tiplere gel herkes dövmeli, saçları boyalı, piercingler takılmış, kısaca farklı bir alem. Bir kız vardı normale benziyordu,hemen yanına koştum,koşmaz olaydım.

Kızda piercingliydi. Ve boynunda dövme vardı. Hintce " देवता " tanrı yaziyordu. Onuda anlamaya çalıştım. Yinede şansımı denedim ilk kez hindu bir arkadaşım olacaktı. Omzuna dokundum. Bana baktı, kibar birine benziyordu. Ellerini birleştirip kafasını eğdi bende aynısını yaptım.

Boynunda neden tanrı yazdıgını sordum ve cevap üzerine ağzım açık kaldı. "Ben öyle istedim istersem yaparım " bu ne kibir? Sevmem böyleleri. Dudak büküp yanından gideceğim sırada yanıma biri geldi. İtalyanca konuşmuştu anladım. Ahh canım ben her dili bilirim. İtalyanca olarak bana. "Yakınlarda kilise varmı?" diye sordu.

Şaşkınlıkla gözlerine baktım. Maviydi ,sanırım 2-3 dakika boyunca baka kaldım, kolumu dürttü "Size soruyorum!" kendime zor gelsemde cevap verdim. Burası bir okul ve ayrıca ben müslüman bir kizim yani kiliseyi bilmiyorum.

Gittiğim okulun aslında müslüman karşıtı olduğunu henüz anlayamamıştım. Yanimiza bir kiz geldi "hadi dua etmeye" çocuk bana bakti ve güldü ne gamzeside mi varr? Bu beni öldürdü. Sende gelsene. Okuldakilerin Türkçe bildiğini yeni anlamıstım. Aslında şaşırdım. Neyse gelelim konuya,dua etmek? Hristiyan bi kiz hmm garip ama ilk defa bana uygun bişey.

Dua etmek için girdiğimiz yerde"devata" tanrı yaziyordu. Aldırıs etmedim ama kaşlarımı kaldırdım. Ya sabır!!

İçerine hemen karşıda büyük bir put vardı üç kısımdan oluşuyordu perdelerle örtülmüştü. Bir yerde ateistler ortada hindular vardı. En sonda histiyanlar. Şaşkınca onlara baktım. İtalyan çocuk ellerimi tuttu, elleri sıcaktı. Biz putların olduğu yere girdik. Yere oturdu ona ikram edilen suyu içti. Yanımıza 90 yaşında bir adam geldi kolyesinde garip şeyler vardı. İtalyan çocuk bu arada adını daha sorma vaktim olmadı. İtalyan çocuk ayağa kalktı, yavaşça adamın ayağina deydi ve onu kutsadı. Bu sacmalik ne işim var benim burda?.

Kapıdan çıkarken çalan çan sesiyke irkildim. Yanıma Alissa geldi, ailesi müslümanlara karşı olmayan sayılı kişiden biri. "Hey Alissa şu italyan çocuğun adı ne ?" dediğimde Alissa "Beyza değilmi adın? O italyan değil benim kuzenim Francisco, biz aslında Fransızız ama italya'da yaşıyoruz biliyormusun bu okuldaki herkes Türkiye'yi araştırmak için özel eğitilerek geldi,yani Türkçemiz sizi gibi kusursuz olana kadar eğitildik"

Şaşırmıştım. Yanımiza gelen Francisco güldü, " Adı ne senin pandacık?" 1.si pandacık ne abi hadi pandayı anladım kiloluym da. 2.si Adımdan sana ne. Gülerek cevap verdim Beyza aa seninde Francisco değil mi ayı yogicik? "What?" dedi sadece what hahahah herbişeyi anlayan Ayı yogi bunu anlamadı alkış doğrusu ;)

Şey yanii ee kalakaldım. Ne desem bilemedim beni kurtaran Alissa oldu "ilerdeki kafeye gidelim mi ne dersiniz?" ben olumsuz cevap verince Francisco,"Eğer gelmezsen küserim" ne küser misin? Hahahyt benim gibi güzel kiz buldun küscen. Peki peki geliyim dediğimde Francisco sanki ona şeker verilmiş çocukmuş gibicesine sevindi. Ve bana sarıldı. Dur bir dakika sarıldı evet bana sarıldı bu şaka olamlı üstelik kalbim hızli da atıyor umarım anlamazsın Ayı yogim...


Kafeye vardigımizda sarı saçlarım uçuyordu kafe açık havadaydı ve rüzgarliydi. Alissayla konuşurken saçlarım Francisco'nun burnuna gelmiş ilk önce hapşurdu ardından da, " Saçların çok güzel kokuyor" dedi. Güldüm, sadece güldüm. Alissa lavaboya gittiği sırada elime kağıt aldım üzerine" Beyza♡Francisco" yazdım altınada aşk yazmaya başladım. Ne oluyor bunları yapmak içimden geldi. O sırada omzuma bir el değdi ilk başta Francisco'ya baktım yerinde yoktu.

Yavaşca öksürdüm, gülerek kağıdı eline aldı, bir bana birde kağida baktı bence çoktan ağlamaya başladım bile...

Gözlerimi yumdum, bana sarıldıgını hissettim, kulağima eğildi üzülme pandacık, olabilir biz iyi bir aradaşlık kurabilirz, sadece arkadaşlık!...

Nasıldı hikayeyi okudukta sonra oylamayı ve yorum yazmayı untmayın lütfen...

MRS. PandaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin