Arabada cok oyalandığımızı anlayıca Ceyda ya aşagı bakışı attım. Arabanın kapısını acıp beyaz cakıl taşlı zemine ayak bastım. Hemen yanımıza koruma geldi ve " kumsal hanım , Ceyda hanım hoşgeldiniz... Lütfen beni takip ediniz" dedi. Ceydaya başımı hadi anlamında salladım. Köşke doğru yol aldık.Başımı sağa doğru cevirinçe boydan boya kumsal olduğunu gördüm. Babam bu siteyi yaparken bende yardım etmiştim.Bu Kumsalın özelliği gece olunca her yer mavi mavi parlıyor. Eğer sabahsa kumsal koyu mavi oluyodu. Bu fikri ben düşünmüştüm. O yüzden sitenin adı MAVI KUMSAL sitesi.
Neyse köşkün kapısına gelince arkamızdaki eşyaları taşıyan koruma kapıyı caldı. Kapı acıldığında hizmetci başıyla selam verip " hoşgeldiniz kumsal hanım" sonra ceydaya bakarak "sizde hoşgeldiniz ceyda hanım" dedi.İceri girdiğimizde hizmetci "sizi odalarınıza götürim buyrun" dedi. Hizmetci abla 29-30 yaşlarında gibi gözüküyodu bende dayanamayım
" lütfen, benden büyük birisinin hanım demesindrn pek hoşlanmam adınız ne "
Hizmetci abla gülümseyip "aysun " dedi . Bende aysun ablaya gülümseyip " aysun abla kac yaşındasın " dedim . Kısacası 31 dedi . Bende tamam anlamında başımı saladım. Aysun ablanın gösterdiği odaya girdim. Girdiğim an bûyülenmiştim sanki tam istediğim gibiydi. Odada iki tane 2 kişilik yataklar vardı galiba ceydayla aynı odada kalacaktık.
Aysun abla ve koruma dışarı cıkmak icin adımladılar. Aysun abla cıkmadan önce " birşey lazım olursa ve istediğiniz birşey olursa seslenirsiniz" dedi. Bende daha yeni aklıma gelen soruyla aysun ablaya sordum" aysun abla fatoşum nerde ?"
-fatoş yani fatma teyze kumsalın kücüklükten beri bakan dadısı-
Aysun abla " fatma hanım yarın gelecek" bende tamam anlamında başımı salladın . Aysun ablada odadan cıkınca ceydayla odada tek kaldık. Ceydaya bakınca oda büyülenmiş gibi baktıgını gördüm. Ceydayla kafalarımızı aynıanda birburimize cevirip cığlık attık.
Catı katı+teras birleşikti. Burdan denizi kumsalı istanbul boğazını heryeri gözüküyordu. Teras o kadar güzeldiki yerde minderler falan vardı. Sanırım ailem beni iyi tanıyordu. Başımı kumsala cevirdim. Denizin mis gibi kokusu ta buraya kadar geliyordu. Aniden iceriden bi cığlık geldi. Ceydanın attığını düşünerek iceriye girdim. Kapılardan birisi acıkti ve cığlık ordan gelmişti. Hemen o odaya girdim ve o anda ağzım 4 metre acıldı gözlerim ise galiba birkac gün pörtlek göz olarak gezicektim . Durun sizde merak ettiniz biliyorum anlatim. Biz müzik yapmayı cok sevdiğimiz icin odada piyano, elektro gitar,Bateri, Dj yeri , gitar vb. gibi bircok müzik aleti vardı .
Diğer odalara bakmak icin müzik odasından cıktım bu arada her kapı ayrı renk neyse hemen diğer yani kırmızı kapıyı actım.
Waaaw duvarlar kompile ayna ve yerlerde dans halısi var . Hemen diğer odaya girdim kapısı griydi. İceri girince burasının da sinema yeri olduğunu gördüm. Bu odada da birazdaha oyalandıktan sonra odanın kapısı caldı ceydayla aynıanda giiir dedik.
Kapıdan gülümseyerek giren aysun ablayaı gördüm ceydada gülümseyerek " buyur aysun abla" dedi. Aysun abla yine gülümseyerek - ay bu kadın hepte gülümsüyo beeh , neyse gülümsemek iyidir neyse bays- " babanız ve anneniz ortaklarıyla birlikte yurt dışına gitmek durumunda kaldılar haber vermemi istediler bi kac gün yoklar " dedi. Başımı tamam anlamnda sallayıp " evde kim var bizden başka " dedim. Aysun abal ise " fatih beyin yani ortağınızın oğlu meric var arkadaşıyla" dediğinde tamam anlamında kafamı salladım .
Aysun abla odadan cıkınca ceyda "ayy krombi cocuğu merak etmedim deil şimdi neyse yaaa .... ayy bu odaya bayıldım lütfen ben öldüğümde bu odaya .. yok yatağıma gömün" koca bi kahkaha attım. Bana anlamayan bakışlar atınca neyse diye mırıldandım.
Hee size anlatmadım le neyse şimdi bu kocaman evde- ki ev demeye bin şahit ister-köşkte ortağımız ile kalıyoruz artık. Babamlar daha yakın olmamız icin böyle düşünmüş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ KUMSAL (YILDIZLAR)
Teen Fiction"Aşık olduğunu nasıl anlarsın"diye sordu genç kız uzun saçlı arkadaşına. Arkadaşı ise "onu her gördüğünde kalbin yerinden cıkıcaknış gibi atar, sürekli gözün ona kayar. Sanki gözün kapalı gondolda gibi başın döner, ona sıkıca sanki bırakmamak is...
