Içeriyi yavaş yavaş güneşin ışıkları aydınlatıyordu. Çocuk pencereden dışarıyı izlerken gözleri kararmıştı. Gözlerini kapattı derin bir nefes aldı hâlâ nefesini tutarken gözlerini açtı. Hızlı bir şekilde nefesini verdiğinde ellerine baktı. Izler kaybolmuştu ama bir sorun vardı elleri küçük ve yumuşaktı. Camdan dışarı bakarken "Lucifer!" Diye bağıran küçük çocuğu gördü.
Kendine dayanamayarak koşarak dışarıya çıktı adam. Tommy ona bir sopa fırlatmış koşuşturuyordu. "Hadi Lucifer benimle savaş!" Adam garip bir şekilde Tom'a bakarken "kimsin sen ?" Demişti.
Tommy hiç duymamış gibi oyun oynamaya devam etti. Adam yavaşça yerde ki sopayı aldı ve hızla savurmaya başladı. Ormanlık alanda olduklarını anladığında kafasını kaldırdı. Gökyüzü hiç bu kadar mavi olmamıştı. Ağaçların birbirine girdiğini gördü kuşların sanki Öldür! diye cıvıldadığını duyduğunda iri gözlerini kısmış Tom'a bakıyordu. Tom sanki hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi masumca oynuyordu. Ama gözlerine baktığında kanı gördü. Tommy ona sert bir darbe geçirdiğinde adam şaşırdı o masumluğunun yerine hırçın öfkeli hali gelmişti. Adam "Beni yenemezsin..." derin bir nefes aldığın da sözüne devam etti. "Ben yenilmezim" diye haykırdı. Tom elinde ki sopayı yere fırlattı "Sen bir şeytansın Lucifer" küçük kahkahası yankılandığında. Adam ona anlamsız gözlerle bakıyordu.
Annesi ve babası bu ismi ona bilerek vermişlerdi. Şeytan en sinsi en güçlü varlık diye düşünüyorlardı. Eğer bu ismi verirlerse küçük yardımcıları onu korur ve baş tanrıları Lucifer yerine koyarlardı diye düşündükleri için ona bu ismi vermişlerdi.
Tommy çocuğa yaklaşarak adamın ellerini tuttu yavaşça daha da yakınlaştığın da "Şeytan!" Diye fısıldadı. Adam adından nefret ediyordu sinirlenmişti. O şeytan değildi. Neden kimse onu anlamıyordu o iyi bir çocuktu. Adamın sinirden gözü kararmıştı.
Gözlerini derin bi nefesle açtığında etrafına bakındı. Bomboş oda. Hangi oyunun içindeydi. Yaşıyor mu ? Ölüyor muydu ? Gündüzü veya gecesi yoktu. Ne karanlıktı ne aydınlık.
Bir kaç adamın silahlarla etrafı incelediğini gördü. Daha sonra kapıdan takım elbiseli kulağında kulaklıkla gözü kapalı giren tipik bir adam gördü. Büyük ihtimalle klasik müzik dinliyordu. O sert ve ince sesleri kulağına gelebiliyordu.
"Merhaba lucifer" dedi tipik adam boğuk kahkahasının arasından. Ama nasıl olurdu kadını onu görmüyor yada duymuyordu. O nasıl olurda bunu başarıyordu. Küçük bir iniltiyle kendine geldi adam düşüncelerinden sıyrılarak adama baktı. "Ihmm hatırladın mı beni ?" Diyerek dudağının kenarını kıvırdı. "Sen bir Şeytansın!" Adam kendini kadının yanına atmak istiyordu. Bu o küçük çocuk olmalıydı. Adam "Neler oluyor" diye haykırdı.
Tipik cevap vermedi. Neden ? "Hey! bana cevap ver lanet herif" adam ona bakmıyordu bile. Anlaşılan oda adamı görmüyor veya duymuyordu.
"Anlaşılan yenilmez değilmişsin Lucifer. Kaybettin !" Dedi adam tiz bir sesle. Heryeri yakıp yıkmak istiyordu çığlıklarıyla herkesin kulağını tırmalayıp göz yaşlarıyla boğmak istiyordu. Ama, ama o hiç birşey yapamıyordu. Kadının ölümünü izlemişti. Dur bile diyememişti.
Tom tavana baktığında ürkmüştü ne kadar gizlemeye çalışsada fark ediliyordu. Tavanda seni seviyorum yazısı yerine kanlarla yazılmış "ölüceksin" yazısı vardı. Adam bunu kafasından geçirmişti sadece. Bianda olmuştu daha sonra adamlarının Tom'un kafasını koparttığını hayal etmişti. Tom'un adamlarından birisiyle göz göze gelmişti. Adam "öldür!" Diye bağırdı adam "Adi herif!" Diyerek Tom'un üzerine atlayıp gözlerini kurşun sıkmıştı. Adam kahkahalar atmaya başladığın da içeriye lucifer diye haykırarak bir kadın girmişti. Ama bu kadınıydı. Ölmemişmiydi ? Hayır hayır bu kadını değildi ama kadınına çok benziyordu.
Hangi oyunun içindeyse fazla tehlikeli olmaya başlamıştı. Bu kadında kimdi şimdi. Anlayamıyordu herşey fazla garipti. Tavanda uçuşan iğrenç ve garip böceklere baktı. Ardından pencereden gelen bir karaltı ne olduğunu göremiyordu herneyse fazla karanlıktı. Kadın korkmuştu oysa adam fazla emindi hatta önüne diz çöktürebilecek kadar emindi. İğrenç bir ses "Sen!" Diye Haykırdı.
Adam hafif bir tebessümle "Ah evet ben merhaba gerçek Lucifer" dedi bu karaltı için bilr fazla ürkütücüydü. Adam kadına baktı korkmuştu. Karanlık boğuk bir kahkaha atarak "Ondan geriye kalan tek şey.... Lucifer" dedi karanlığına küçük kadınını göndermek üzere hazırlamıştı. Adam endişeyle kadına baktı. Kadın yavaş yavaş pencereye doğru ilerledi. Minik ayakları tahtaları gıcırtadıyordu. Adam ne olduğunu anlamış gibi "Hayır" diye bağırdı. Ama elinden birşey gelmiyordu. Onu durduramıyordu. Kadın pemcerenin önüne geldiğinde adama baktı "Özür dilerim Lucifer kardeşimle birlikte seni bekliyor olacağız" dedi. Ne ! O kadının kardeşimiydi. Aynısıydı sanırım ikizi falan olmalıydı.
Kadın pencereye çıkarak kendini saldı. Tam kadının olduğu yere düşmüştü. Adam kadınına birşey yapamadığı gibi bundada donup kalmıştı. Ağlayamıyor yakıp yıkamıyordu. Sadece canı acıyordu. Karanlığın içinde kaybolmuştu.
Karaltı iğrenç sesiyle "Bu son şansındı küçük Lucifer. Kaybettin herşeyini kaybettin elinde birşey kalmadı. Sonsuza kadar en büyük acılarını içinde bir ölümlü olarak taşıyacaksın. Ne ağlayabileceksin nede mutlu olacaksın acıların hergün daha da büyücek. Ve sen intihar bile edemiceksin. Sonsuz yaşamda sonsuz acı çekiceksin Lucifer. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer
Mystery / ThrillerIçinden geçirdi "küçük bir yer" yavaşça gülüşünü donuklaştırarak " dünyanın ortasında sıkışıp kalmış insanlar..."