1. Bölüm "Başlangıç"

787 204 59
                                    

Multimedya; Maral Doğan

Sıkıcı bir lise daha. Bilmem bu kaçıncı lisem ama eminimki bu lise hepsinden yakışıklı erkeklerle dolu. Ayy ne diyorum ben?! Her neyse konumuza dönelim. Her zaman bir kız kitaplardaki gibi, liseye başlarken yeni bir erkekle tanışır vesayre... Aslında istemiyo değilim. Şu ana kadar sap gibi bir ben kaldım sonuçta. Ama klişelerde sıktı artık. Her neyse... Konuyu başka yerlere sürüklemekte üstüme yoktur. Her neyse... Kafayı iyicene yedim! Her neys- ...

Son kez boy aynasına baktım. Biri beni sanırım akşam halletmiş şu tipime bakarsak. Saçlar bonus, iki beden büyük pijamalar... E daha ne olsun? Aynada komik tipler denemeye başladım. Neydi benim amacım? Aynanın bu tipi görünce ortadan ikiye ayrılmasımı? Sanırım hayır! Ne yaptığımı yeni farketmişçesine aynada kendime çeki düzen verdim. Daha deminki yaptığım surat şekilleri aklıma gelince bir garip oluyordum! Dolabımı açtım. Bütün askılıkları yatağımın üstüne fırlattım. Gri bir tişört aldım ve hafif omuzu düşen yeri yukarı çıkarttım. E yaz mevsimindeyiz doğal olarak şort giymem gerekiyordu. Ama şu kitaplardaki klişeler aklıma gelince şortumu tekrar eski yerine koydum ve siyah üst bel pantolanda karar kıldım.

Aynaya baktığımda saçlarımın aynı pozisyonda olduğunu anlamıştım. Ne saçmış be? Elimle düzeltsemde olmuyor. Maşayı fişe taktım ve bir süre ısınmasını bekledim. İki dakkika sonra maşayı çıkarttım ve saçımı düzleştirmeye çalıştım. Tabi beceriksiz ben, kulağımıda düzleştirmiştim! Maşa bir an elimden kayarken ben sızlanarak kulağıma tutmakla uğraşıyordum. İyi acımışte be! Cehennemde ne yapıcaz acaba? Küfür etmem olur biter. Ben ve küfür etmemek... bu konuda biraz düşünmem gerek! Bu saçma sapan şeyler aklıma nerden geldi bilmiyorum ama ben odada yara bandı aramakla uğraşıyordum.

Büyük dağınıklık ve gürültü sonunda yarabandını bulduğumda zaferle elimi kaldırdım. Burda acı çekerken yaptığıma bak! Yarabandını aynaya bakarak, düzleştirdiğim kulağıma taktığımda aynaya baktım. Kulağımın hemen arkasındaki kahverengi bir şey sanki oraya konmuş bir bokçuk gibi duruyordu. Okulun ilk günü benimle dalga geçmezlerse iyi. Saçımı düzleştirmekten vazgeçtim çünkü mazallah başka bir yerlerimide düzleştirebilirdim.

Odamdan çıkmak için adım attığımda kapının hemen yanındaki makyaj masası gözüme takılmıştı. Bunu neden almışlardı ki, makyaj yapmaktan aciz bir kız için? Alındığından beri sadece üç kere oturduğum makyaj sandalyesine oturdum. Bir an aklıma eski anılarım dolmuştu. Burda zar zor partiye yetişmek için rimel sürerken gözümün içine kaçma anı... düşündükçe ağlayasım geliyor lan! Sonrada sinirden elbisemi paramparça edip partiye gitmemiştim. Yıllardır bunu neden yaptığımın bir sebebini bilmiyordum. Bazen birazcık dengesiz olabiliyordum! Birazcıkmı? Sevdiğim çocuğun üstüne kendimi bilerek atacak kadar dengesiz bir kızdım. Her an ne yaptığım belli olmaz.

O yüzden Defne'nin bir sözü vardır : ' Maral'ın yanında çok durmayın her an bok çıkabilir! ' Bunu aslında önüme ilan olarak asmak istemiştim ama o kadarda dengesiz olmadığımı anlamıştım. Elim korkarak siyah göz kalemine gittiğinde lanet olası eski anılar tekrar beynime hücum etmişti... Defne'nin orasına yanlışlık olarak tekme attığım için, bir hafta boyunca göz kalemi sürmemi ve üstüne üstlük evde sürekli kitap okumamı istemişti! Bu nasıl bir yakın arkadaştır lan! Valla ölmeden kabir azabını şimdiden çeken tek insan olarak tarihe geçicem! O bir hafta benim için zindan gibi geçmişti. Evde sürekli o klişe kitapları okumaktan saf kız, kötü erkek olarak rüyama giriyorlardı. Bir an bende o saf kız gibi olmak istesemde, bu ortamlarda öyle kötü erkek varmıdır ki?

Hepsi birbirinden odun, beyinlerinin bir kısmı belden aşağısında olan insanlar! Ne yapayımki ben böyle erkekleri? Kötü erkekte olsa ben o saf bir kız gibi olamazdım ki lan!

Okyanus GözlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin