Selin...
Hayat... Bazen aşka saklanırsın bazen gözyaşlarına. Bazen aşk duyarsın bazen nefret. Anlık duygular bazen nefrete de aşka da sert basar. Tutkudur bu anlık duygu. Aşk ve tutkuyu yan yana tutmak zordur. Ben Selin Yılmaz. Sırlarım var. Ve ben bu sırlardan gözyaşıma saklanıp İzmir'e gittim. Orada kariyer yaptım ve çok ünlü bir iş kadını oldum. Bir parfüm markası yarattım. Ve şimdi işleri daha da büyütmek için İstanbul'a dönüyorum. Benim kararım ve artık onunla yüzleşmem lazım. Bir de İzmir bana iyi şeyler de getirdi. Çok iyi arkadaşlarım oldu. Defne, Öykü ve Şebnem. Şimdi hep beraber İstanbul'a dönüyoruz. Ama onların hikayelerini ben de bilmiyorum. Kimse anlatmadı birbirine. Neyse... Uçağa bindik ve yerlerimize oturduk ben hiç konuşmazken
Defne: Hey huhuuu Seliiin.
Ben: Neeee
Defne: Heyecanlı mısın?
Ben: Ayh evet ne yapacağım şimdi ben onu gördüğümde?
Defne: Sakin ol kızım kimmiş eniştemiz bak bana anlatabilirsin gerçekten.
Ben: İyi tamam anlatacağım. Şimdi benim annem Haluk denen Ali'nin babasıyla evlendi. Bizde de olaylar oldu falan aşık olduk. Ve sevgili olduk. Ve evlendik gizlice. Annemler ayrılmıştı tabii. Biz de aynı evde kalırken İzmir'de İstanbul'a taşındık tekrar. Ve İstanbul'da kavga edince ben tekrar İzmir'e geldim ve 4 senedir kimseyle görüşmüyorum.
Defne: Ya çok kötü olmuş inşallah düzeltiriz.
Ben: E sen?
Defne: Benim hikayem bir oyunla başladı abimin borcu yüzünden Neriman'ın teklifini kabul edip Passionis'te çalışıp onu yani Ömer'i kendime aşık ettim. Biz beraber olduk ama ben de ona aşık oldum. Ama ona söylediğimde Bana çok kızdı haliyle ben de onunla yüzleşmek istemedim ve İzmir'e geldim. Ve 4 senedir buradayım.
Ben: Ahh ben de onu ve ailemi çok özledim.
Uçaktan İndiler
Hay aksi sahi benim arabam yok değil mi. Metroyla gideceğim ben!
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ali...
Ben: İki dakika dur aşkım geliyorum.
Bağırarak ben: Heeyy ne yapıyorsun kardeşim
Arabamı niye çekiyorsun yaa!
Çekici: Düzgün yere bıraksaydın sen de!
Ben: S*iktir yaa! Tekrar kafeye girdim ve sevgilim Elif'e
Ben: Aşkım benim işe metroyla gitmem gerek.
Elif: Tamam aşkım sen git ben zaten arkadaşlarımla buluşacaktım.
Ben: Tamam Can'ım dedim ve dudağına bir buse kondurdum aslında Elif'i sevmiyordum ama o geceden sonra.
Flashback
O gün Selin gitmişti ve benim kafa dağıtmam lazımdı ve bara gittim. Ve bir baktım ki Elif
Elif: Oo Ali naber?
Ben: İyi senden?
Elif: İyi değil seni özledim.
Ben: Levent'in seni tuttuğunu biliyorum Elif.
Elif: Doğru ama ben sana aşık oldum o ne olacak.
Ben: Ne. Dedim ve dedikten sonra biraz bana yaklaştı ve dudaklarımız tam buluşacakken
Elif: Seviyorum işte senin mavilerin benim olsun istiyorum. dedi
Ben: İçelim bence biz. dedim ve fazla kaçırmışım Elif'in arabasında yolda buldum kendimi evine gittik,sonrası malum.
Flashback son
Öf ya metroya binmek zorundayım ama yapacak bir şey yok. Ve bindim. Tam duvarın yanına oturdum bir kız var duvar ayırıyor. Sadece ayaklarını görüyorum. Vay be Selin'in ayaklarına ne kadar benziyor. Hem de çok fazla. Hatta o da hep bu tarz ayakkabı seçerdi. Kız telefonunu düşürdü. Ve eğilip alırken saçlarına baktım. Selin'inkiyle aynı. Öf Ali psikopatlaşma ya.
Selin...
Öf telefonun camı kırılmış ya. Ya üf. Neyse... Ahh yazık karşıdaki kadın yaşlı nine tekerlekli sandalyede ve torbalarını alamıyor. Ben yardım edeyim bari.
Ben: Dur teyzeciğim ben yardım edeyim.
Teyze: Sağol yavrum.
Ben: Önemli de-. Lafım kaldı çünkü karşımda duran kişi Ali miydi yoksa ben yanlış mı görüyordum. (Burada mm deki şarkı çalar.) Nasıl yani o olamaz değil mi? Ah gözyaşlarıma izin verdim ve bir damla yaş süzüldü. Sonra saçlarımı tutup oturdum. Ağlıyordum... Sonra onu özlediğimi fark ettim evet onu özlemiştim. Ve sarılma isteği geldi sarıldım ama hiçbir tepki vermedi sonra beni itti ve
Ali: Selin olmaz.
Ben: Ali yapma ne olur çok özür dilerim bırakmamalıydım ama daha çok sebebim vardı.
Ali: Neydi peki o sebepler Selin ha neydi! Diye bağırdı. Ben de
Ben: Söyleyemem işte! Dedim. Ve ağladım yeniden. Ali ise sadece o durakta inmeye kalktı ama ben de peşinden gittim çünkü ben de o durakta inecektim ve Ali'ye
Ben: Bari Nazlı Peri ve annem nasıl onu söyle bari.
Ali: Anlatayım mı. Sen gittikten sonra Peri depresyona girdi ve psikoloğa gitti. Annen ise sürekli beni suçladı Nazlı ise içmek için bara gittiği gece kaçırıldı ve 4 senedir bulamıyoruz! Anladın mı şimdi! diye bağırdı.
Ben ne yapmıştım...Sadece... Duruyorum... Ben böyle bencil bir insan mıydım. Evet gittiğim yerde gözyaşı yoktu. Ama döndüğüm yerde fazlasıyla olacak...
Not: Renklerde siyah en sevmediğimdir. Çünkü gözyaşlarım aktıkça kalbim siyaha bürünür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not: Rüyanda Görüşürüz
FanfictionHiçbir şey bitmedi... Aslında tekrar başlıyor... Wattpad'de. Bir GK KA KG KM devam hikayesidir...