Bölüm 38 // Beklentiler ve Gerçekler

12.5K 489 64
                                    

Onu öpmek istiyordum.

Tam burada,kapımda böylesine savunmasız haldeyken onu öpmek istiyordum.Ama tek bir dokunuşla tüm duvarlarımı yıkıp onu affedeceğimi bildiğim için bir adım geri çekildim, yapamazdım. O gözünü bile kırpmadan bana onca şeyi yaparken, her şeyi silip tekrardan başlayamazdım.

Geri çekildiğimi gördüğünde gözlerini kırpıştırdı, pervaza sırtını yaslayıp kapının önüne oturduğunda iç çektiğini duydum. Kafasını geriye atıp gözlerini bana çevirdi, ağlamamak için başka tarafa bakmak istedim ama yapamadım.

Yapmadım.

"Tanrı'm," dedi kısık bir sesle, dili hafiften dolanıyordu. "çok güzelsin."

Onun ağzından ne zaman bu kelimeleri duysam istemsizce gülümserdim, öylesine şeyler hissederdim ki, sanki dünyanın en şanslı kadınıymışım gibi.

Ama şimdi en aptalından daha beter hissediyordum.

"Rosie sen..." gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "çok güzelsin." mırıltıyla çıkan sesine karşılık ona sarılma ihtiyacımı görmezden geldim, kapı kolunu bırakıp aynı şekilde yere oturduğumda hala gözleri kapalıydı, uyuyacak gibiydi.

"Ve ben..." ellerini karnında birleştirip gülümsediğinde yalnızca ona bakmakla yetindim. "dünyanın en aptal adamıyım. Çünkü beni gerçekten seven," gözlerini hafifçe aralayıp bana baktı, yutkunup tekrar kapattığında ağlamak üzereydim. "aşık olduğum kadının kollarımdan kayıp gitmesine izin verdim.Çünkü," gözlerimi kapatıp gözyaşlarımı engellemeye çalıştığımda sözlerini duymak istememeyi diledim, tekrar ona kanmak istemiyordum.

"seni kaybettim." dudağımdan kaçan küçük hıçkırıkla birlikte gözlerimi daha sıkı yumdum, ona inanmamalıydım.

Hayır Rosie,bunları daha öncede duydun, hepsi yalan tıpkı sana verdiği sözler gibi.

"Ve şimdi de, sen tam burada, karşımda yine benim yüzümden ağlarken sana dokunamıyorum bile. Kollarımı sana sarıp sakinleştiremiyorum, dudaklarımı dudaklarına bastırıp acını alamıyorum." sesi titriyordu, her kelimesinde sesi titriyordu.

"Rosie ben sensiz yapamıyorum." yanaklarımın ıslanmasıyla gözlerimi açtığımda hemen karşımdaydı,bir kaç santimetre uzağımda oturuyordu ve gözleri kıpkırmızıydı. Yanaklarından akan yaşlar,titreyen sesinin nedenini açıklıyordu. Cümleleri boş gelmeliydi, canımı bu kadar yakmamalıydı, kalbime bu kadar dokunmamalıydı. Tanrı Aşkına artık hayatımda bu kadar yer kaplamamalıydı.

Bakışlarımız kenetlendiğinde gözlerindeki o acıyı görmek, onsuz geçen her saniyenin verdiği acıyı hiçe saymıştı. Ama gerekirse canımı daha çok yakar, yine de onun acımı almasını istemezdim.

İsteyemezdim.

Gözlerime baktığında nefesim kesiliyor gibi hissetmiştim, dudaklarında emin olamadığı minik gülümsemesiyle kafamı salladım. Yavaşça bana eğildiğinde elimi göğsüne yerleştirip onu durdurdum. Anlamsız bakışları ve hafif kapalı gözleri altında ayağa kalkıp gözyaşlarımı sildim. Derin bir nefes alıp bir kaç adım geri çekilirken tüm bunların berbat bir kabus olmasını diledim.

Benim gibi ayağa kalktığında gözlerine baktım, içim yanıyorken, her hücrem onun için yalvarıyorken ilk kez kendimi değil, konakta aile sinden ayrılan küçük kızı düşündüm. Henüz kirlenmemiş, aşk tarafından harap edilmemiş korkak kızı düşündüm.

"Hayley her an gelebilir," dedim ve tekrardan derin bir nefes aldım. "gitsen iyi olacak."

____

Son 2 bölüm ;-;

Ve ben finali kafamda bu bölümün devamı olacak şekilde tasarladığım için kısa kestim, ve bir sonraki bölümü geçmişe dayalı anlatmaya karar verdim.

Umarım beğenmişsinizdir, lütfen oy vermeyi unutmayın :) x

dirty blog adlı harry styles ve rock me adlı zayn malik kurgularıma bakarsanız sevinirimm ::):):)

Daddy's Princess // stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin