İlk bölüm.Kazamız mübarek olsun:D
***
Evrenin bi oyunu da devreye girmişti. Bütün oyuncular görevlerini başarıyla yerine getirmeye başlamışlardı bile.Güneş çoktan gözüme girmiş -ki ufacık perde aralığından nasıl girmeyi beceriyor anlamıyorum-
dünyayı işgal eden insanların sesleri de çoktan kulaklarımı delmeye koyulmuşlardı. Bana ise bu oyuna ayak uydurmak kalıyordu.İstemeyerek de olsa kalktım yatağımdan. Arkamdan ağladığına adım gibi eminim ama yapacak bir şey yok.
Elimi yüzümü daha sonra yıkamayı kafama koyduktan sonra direk mutfağa geçtim.Yemek daha önemliydi.
Yalnızken iştahın kaçtığını da kim söylemiş. Katiyen yalan.
Dolaptan bir parça sosile sucuk çıkarıp ağzım sulana sulana hazırladığım tostun yanına bir de çay katıp televizyonun karşısına kuruldum.
Tv açar açmaz karşıma çıkan marsupilamiyle ufak bir çığlık atabilirdim.Çocuk olduğumu falan düşünürseniz yanılırsınız.Evlenme programları veya magazinler yerine çizgi filmleri tercih ederim.Banane elalemin hayatından canım.Bardağımı ağzıma diktiğimde ağzıma gelen kücük çay parçacıkları yüzümü buruşturmama sebep olmuştu.Tostum daha yarıya bile gelmezken çayımın bitmiş olması ne kadar canımı sıksa da kuru kuru ekmek yemek istemiyordum. Mutfağa çayımı doldurmak için kalktığımda odamdan gelen telefon sesi beni mutfak yerine odama sürüklemişti.
Ekranda yazan "anam" kelimesini görünce hiç şaşırmamıştım.Başka kim arayabilirdi ki.Saçma. Doğama aykırı başta."Günaydın Bahar" dedi telefonu açar açmaz.Yumuşacık sesini özlemiştim.
"Günaydın anne nasılsın" dedim bende.
Annemi daha doğrusu ailemi uzun süredir görmüyordum.
Üniversite biter bitmez işe başlamıştım. Ne mi yapıyorum. "Mimar Bahar Derin "
Plüton da kendime ev inşa edeceğim de." İyiyiz kızım sen nasılsın."Bu ses tonunu tanıyorum.
"Ben de iyiyim."
"Bahar ben şey dicektim sana"
Demiştim...
"Evet annecim bi sorun mu var."
"Yok.Yok bir sorun da bi kaç haftalığına birini misafir etmen gerekiyor"
Whatt??Ciddi miydi annem.
Ya biri benim yanımda kalsa 'ne bu soğuk tavırlar , senin yerin buzdolabı' diyip dolaba kilitler beni be.Ben kiim misafir ağırlamak kim."Kim" dedim.Sadece..
"Pek tanımazsın"
Sanırım kalp krizi geçiriyorum."Anne bugün bir nisan değil ki.Ne şakası bu."
İnşallah doğru değildir. Amin ."Ayy Bahar.Güvenmesem hiç söyler miyim sana."
"Anne.Ya ben güvenmezsem"
"Uzatmasan iyi edersin. Yolda zaten. Bir iki saate yanında olur. Gitmem gerek. Görüşürüz"
Kaçtı kadın resmen yaa.Ayy geliyo dedi bi de.Ayy ölüyorum galiba.
Marsuuuu.Annem sağolsun iştahımı kaçırmayı başarmıştı. Ya bi bilgi de vermedi. Kız mı erkek mi.Dünyalı mı uzaylı mı.Benden büyük mü küçük mü.Bıçaklı mı bıçaksız mı.Hırlı mı hırsız mı.Ayyyy.Cidden kafayı yemek üzereyim.
Her türlü ihtimalle karşı evi kısaca düzene soktum ki aslında umrumda da değil.
*2saatsonra*
Tek izin günümde bana da
yapılmazdı ama bu yaa.
Evet. Değerli misafirim gelmişti.
Ne mii.?
Nasıl birine mi benziyor ?
Ne tür bir yaratık mi?Karşımda şu an resmen bi çakma
ayı duruyor.
Evet erkek.
Hem de benden iki yaş küçük.
Bakıcı mı oldum şimdi.
Yoo yo. Bu beyefendi okul için gelmiş buraya. Annemin sevgili
arkadaşının oğluymuş. Annem de tutmuş benim yanımı söylemiş.Evet değerli annem iyi halt etmiş. Bir şey de diyemiyorum ki. Canım anam sonuçta.
"Bahar ben acıktım."
dedi.
Kabul sesi güzeldi. Ve konservatuvar da güzel seçimdi. Ama neden Yalovaaa.(evet şehir yalova)"Ne yemek istersin" dedim.
"Pizza olabilir mesela" dedi.
Pvöhh. Oha yani. Dediği şeyle yüzüm alaycı bi hal almıştı.
"Nee" dedi e yi uzatarak.Zıkkımın kökünü ye dermişçesine bakan gözlerime karşılık.Beni anlamasına sevinmiştim.
"Yalnız şöyle söyleyeyim. Ben bile ayda bir yiyorum pizzayi. Burda anca kuru fasulye pilav yersin."
"Yanına da bi soğan çak"
"Halden anlıyorsun. Aferim."
Şaşırmıştım doğrusu. Beklemiyordum. Ayrıca öylesine demiştim. Her hafta yerim genelde çaktırmayın.
Onu salonda yalnız bırakarak mutfağa doğru ilerledim.
"Yardım gerekli mi" diye bağırıan sesine karşılık cırtlak ama hoş(!)sesimle "gerek yok" diyerek makarnamı yapmaya başladım.23 yaşındayım ama arkadaşım yoktu.Yani tabiki konuştuğum kişiler vardı ama sıkı pıkı değildim.Yalnız takılırım genelde.Zaten evden de çıkmam.Belki Annem bilerek gönderdi şu çocuğu.Haa adı Can mış bu arada.
Belki de iyi anlaşırız.Arada'keşke benim de olsa şöyle yakın dostum'dediğim günler oluyor ama bazen de marsumla mutluyum diyip yalnızlığıma geri dönüyorum.Makarnanın içine biraz da peynir ekledim.Tabaklara katıp masaya koydum.
Çağıralım bakalım şu ufaklığı.Gerçi pek de ufak sayılmaz ama neyse."Hadi gel yemek hazır" diye seslendigimde onaylar bir cevap anında almıştım.
"Geliyorum"
Tanışalım artık şu Canla.