Bölüm 8

24 2 0
                                    


Yanımda  yoktu.Daha az önce buradaydı ama şimdi yanımda kimse yoktu.Neyse ki yoktu ve beni duymamıştı.Yoksa çocuk kendi kendime konuştuğumu görünce deli olduğumu düşünecekti.

Sınıfta gözlerim onu aramaya başlamıştı.Kafamı sağa doğru çevirdiğimde yan sırada bir kızın yanında oturduğunu gördüm.Kızla gayet samimi bir şekilde şakalaşıp gülüşüyorladı.Hangi ara bu kadar samimi olmuştu bunlar?Kız sınıf tekrarı yapanlardandı.Gıcık şey.Nasıl da yılışıyordu çocuğa.Resmen içine düşecekti.itiraf etmeliyim ki kız güzeldi.Hatta oldukça güzeldi.Omzuna kadar saçları vardı.Kusursuz da bir fiziğe sahipti.Cetvelle çizilmiş gibi bacakları vardı.Kendini pazarlamayı da iyi biliyordu.Çünkü eteği bir karış bile değildi.Bunların hepsi beni fazlasıyla sinir ediyordu.Ben ise kızın tam tersiydim :(

Ben dikkatlice onlara bakarken çocuk kızın yanından kalktı.Onlara baktığımı  anlamasın diye hemen yüzümü çevirdim.O da yanıma oturdu.Ben yanıma gelmez o sümsük kızın yanında oturur diye düşünürken gelip yanıma oturmuştu.Bu fazlasıyla beni mutlu etmişti.Dönüp o sümsük kıza baktım.Bize doğru bakıyordu.Bende dikkatlice kıza baktım.Bir süre sonra göz göze geldik.Kızı hiç umursamıyor gibi en cool bakışımı atıp kafamı birden çevirdim.Bak benim yanıma geri geldi demekti birazda bakışlarım.Tabi bunu bakışımla ne kadar anlatabildim bilemiyorum.Ama bunu bir zafer olarak görmüştüm.

Çok sıkıcı üç ders geçmişti ve biz hiç konuşmamıştık.Adını bile bilmiyordum daha.En azından adını öğrenseydim.Bu çocuk neden benle hiç konuşmuyordu?Benim mi konuşmamı bekliyordu?sürekli bir şeyler düşünmekten ve kimseyle konuşamamaktan oldukça sıkılmıştım.Ve derste çatlak Naz Hocanındı.Naz Hoca oldukça sert mizaçlı bir ingilizce öğretmeniydi.Herkes ondan çekinirdi.Kıvırcık sarı saçları vardı.Zayıf kısa boylu ufak tefekti.Masmavi gözleri vardı.Hayatımda gördüğüm en korkunç mavi gözlere sahipti.Ne zaman ne yapacağı belli olmayan garip bir kadındı.

Her ders başlangıcı tırnak kontrolü yapardı.Ardında da kızların saçlarını kontrol ederdi.Kadın topuza ve açık saça nedense çok karşıydı.

ingilizcemin  çok iyi olmasına rağmen bu kadının derslerinden nefret ederdim.Çünkü her ders bizi gerizekalı yerine koyardı.Kimse benim dersimden yüksek puan alamaz.Siz kimsiniz ki yüksek puan alacaksınız benden diyip cadı gibi gıcık gıcık gülerdi.

Her ders tahtaya sorular yazardı sorulara da zorluğuna göre puanlar biçerdi.ingilizcemin iyi olmasına rağmen ben hiç bir soruyu yapmak için kalkmamıştım.Yazdığı her soruyu defterime yapıyordum ama o cadolozun karşısında cesaretim yoktu.

Ta ki bu güne kadar.Tahtaya yine bir soru yazdı.

-Bu soruyu yapanın sözlüsüne 90 vereceğim.Tabi yapan olursa,dedi.

Her zamanki gibi soruyu yapmak için Şadiye atıldı.Sınıfın ben çalışkanım diye geçineniydi Şadiye.Naz Hocanında gözdesiydi.Şadiye tahtaya kalktı ve soruyu yapamadı.Şadiye soruyu yapamayınca Naz Hoca meşhur gülmesiyle güldü.Kadın birilerinin başarısızlığından mutlu oluyordu resmen.Ardından sorunun değerini 100 puan yaptı.

-Şadiye yapamadıysa kimse yapamaz ama belki çıkar bir zekicik.Var mı bu soruyu yapmak isteyen ? dedi.

Şadiye yapamadıysa kimse yapamaz dediği an şalterlerim attı.Kimdi ki o?Hepimizden üstün olamazdı.Naz Hocanın aşağılamasıyla ve kendime verdiğim gazla atıldım:

-Ben yaparım hocam,dedim.

-Gel bakalım yapabilecek misin? dedi.

Tahtaya kalktığımda resmen titriyordum.Yapamazsam bütün sınıfa ve yanımdaki çocuğa rezil olacaktım.Birden üzerine Naz Hoca beni aşağılayacaktı.Tüm bu düşünceleri bir kenara bırakıp soruyu yapamadan önce derin bir nefes aldım.Yapabilirsin Kıvırcık,hadi!


Hikayemle  ilgili düşüncelerinizi çok merak ediyorum.Lütfen olumlu ya da olumsuz düşüncelerinizi yazın.Şimdiden teşekkürler :)      venüs 

                                                                                                    

İLK AŞK (kıvırcık1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin