Aşk Neydi?

22 0 0
                                    

   Aşk neydi? Belkide seni hiç sevmiyecek birinin peşinden koşmak mı? Bak işte bunun yaşayan tespitiy-dim ben. Şimdi kendimden şüpheleni-yodum. Acaba ben onun hayaline mi aşık olmuştum?

   Biliyodum ki şu an kedime haksızlık yapıyordum. Ondan ne kadar uzak dursamda aynı zamanda üstüne titriyorum. Ben daha ona bakamazken azına sı.tığımın abazalarını ona bakar-ken yakalıyodum. Yüzsüzlüğü meslek edinmiş or....tövbe tövbe ya.

  İtiraf ediyorum yalan söyledim. Bazen kendimi ona bakarken yakalıyodum. Ben ne kadar uzak durmaya çalışsamda içimde bir çocuk vardı hala onu isteyen. İçimde bir çocuk vardı kahvaltısını onu görünce yapan. Ve birde dışımdaki çocuk vardı. Onu kendinden daha çok seven. Onu korumaya çalışan. Onu ölümüne kıskanan. İçiminde dışımında
ortak olduğu tek nokta vardı ilk defa.
Daha ne olduğunu anlamadan ben ona Aşık olmuştum.
~~~
-Ege kalk hadi sabah oldu.

  Bak işte buda benim ilk aşkımdı. Annemin sesini her yerde ve zamanda tanırdım. Hatta kızgınmı, üzgünmü ses tonundan herşeyi anlardım.

-Anne lütfen 5 dkk daha yada 10
-Fatma saldır kızım.
-ya aaaa yapma lan gerizekâlı ahaa

  Annemin en büyük tehdidi. "Fatma" kardeşim olduğunu söylüyolardı. Tabiki inanmıyorum. Dünyaya beni gıcık etmeye gelmiş mal. Tersine geçirdiğim gibi yere yapıştı. Gülme sırası bendeydi.

-Anne oğlun bana vurdu.

Hadi ya. Yapmışmıydı bunu. En iyisi kalkmak yoksa güdümlü terlik hava sahama giricekti. Ve ha o terliği gördükten sonra kaçmak ha atom bombasını havada görmek. Kurtuluşun yoktu.

Bugün neler olacağından haberim yokken bile içimde kötü bir his vardı. Olacaktı bir b** yine belli.

Belkide GÜZELLİĞİN yeni sevgilisini görücektim. Gerçi varmıydı emin değilim. Ama dedim ya, vardı içimde bir b**luk. Zaten ne zaman benim istediğim olmuştu ki?

Kendisi saçmasapan bir oyun olan hayatın içindeki "aşk" denilen pokerde benim kartım yoktu.

Annemin "aslanım, yakışıklım" lafları yalan gibiydi gözümde. Sanki beni bir konteynırdan almışlardı. Sırtımdan sıvazlayıp, büyüklerin çirkin yasakla-rıyla öğüttüğü bir hayata pışpışlıyorlar-dı.

Aslında bence bir yerlerde herkezin kuralları yazıyordu birde yasakları. Ve benim bir yasağım vardı. Sevememek.
Sevmeyi becerememek, artık nasıl beceriyorsam insanlara bir süre sonra yetinemiyordım.

Her zaman fazlasını isteyen bir yaratık tı gözümde insan. Ve fani dünya belki-de onun sınavıydı. Ve ben o sınavdanda çakmıştım.

Şimdi karanklıklarda öğüt arıyordum. Karanlığın içinde bir ışık. Ama öğüt aradığım yer, ışığın belkide dokunma-yacağı tek yerdi. Vücudum. İçimdeydi karanlık. Ve içimdeydi benim cevapla-rım.

Çoktan servise binmiştim, hatta okula 2-3 dakika kalmıştı. Korkarak gidiyordum artık okula. Şimdi servisin en ön koltuğuna gömülüyodum iyice. Umutsuzluğum yüzüme vuruyordu. Hemde defalarca. Canımı acıtan ve acı-tıcak olan ne yumruktu ne bir tokat. Şu umutsuzluğun yüzümü okşaması bile yetiyordu gözümün yaşlanmasına.

Servis okul kapısının içine girerken artık emindim, koltukla aramızda şim-diye kadar bir akrabalık olmuş olmalıy-dı. Ama tabi ki hayal bunlar. Hain koltuk elimden tutup "gitme diyeyidim" bile demedi. Şimdi düşünüyorumda iyikide dememiş. Öğğk.

2. Dersteydik, Orkun hızla üstüme geliyodu. Hadi ya korktuğum şey kardeşim dediğim çocuk değildi dimi.

Bahçeye çekti;
-Ege, Ezgiden uzak dur.
-Hayırdır
-Onun bir sevgilisi var

Dur tahmin ediym o sendin. Kafamı yukarı kaldırıp hayat benimle zorun ne diye bağırasım vardı. Onlar beni tüm kızlarla şakalaşan saf biri sanarken içimde bir kanserin büyüdüğünden haberleri bile yoktu.

-Anladın mı Ege ha? Yaklaşmıyosun o kıza.

Şimdi yürüyüp giderdim yanlarından.
Ama bana bunları diyen çocuk 3-4 ay önce benim sevdiğim kızla dalga geçen, ve şimdi sevgilisi olan çocuktu. Ve sınıftaki kardeşim diyebiliceğim 2 çocuktan biriydi. Ne güzel dimi? Kardeşim dediğin çocuk sevdiğin kızla çıkıyo. Ey HAYAT ben sana el hareketi çeksem iyi mi?

-Anladık Orkun uzatma.
-İYİ!!
-İYİİ!!

Umutlarım üstüme giymeye çalıştığım bol bir elbiseydi ve yaşadıklarım üstüme atılan ağır bir ağdı. O bol elbiseyi giymeyi başardığımı sandığım anda elbisenin içinde kayboluyorum ve ağlar üstüme atıldığı an boğulmaya başlıyorum.

Boğulmaya başladığım ilk anlardan olmiycaktı bu belli. Daha Ezgi gelip çıkıyorum diye çığlık atıcaktı. Ben içimde ağlarken dışımda gülüyordum yine onun için.

Ama bak size yemin olsun o Orkun isterse benim öz kardeşim olsun Ezgiyi üzdüğü anda sökücem kalbini.

Şimdide şarkı dinlemeye başlamıştım. Hani şarkı ruhun gıdasıdır derler ya. Dinleyerek dindiriyodum ruhumun acısını. Dinlediğim şarkınında benden farkı yoktu.

Gel desen gelirim
Hadi git de ben giderim
Sevmessende severim
Gurur benim neyime?

Kim ne derse desin
Söz geçmiyor ki dilme
Kapanırım dizlerine
Gurur benim neyime?

UMUT VE AŞK. İNSAN BU İKİ DUYGU OLMADAN OLMAZDI
DİMİ. BEN
ARTIK YOKUM BELKİDE...

GÜZELLİK: HALA UMUDUM VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin