Nefes nefese kalmıştık ve kendimi kaldırımda otururarak kesik kesik nefesler alırken bulmuştum . O ise geldiğimiz yola doğru bakıyordu . Bana nazaran daha derin nefesler alıyordu ve sonunda ellerini dizlerine koyarak belini eğdi . "Tam bir manyak olmalısın sen ."dedigimde normale dönmeye başlayan nefesim beni rahatlamıştı . "Evet , öyleyim sorun mu var?"derken hala nefes alışverişleri yüksekti ama normale dönmeye başlamıştı . Bu halde bile ukalalık yapıyordu . Ben buna manyağın önde gideni derim işte ! "Evet ve sorunsa az kalsın senin yüzünden ,koşuşuna yetişemeyip yere kapaklanacak olmamdı. " dedim ve tek kaşımı kaldırarak ona bakmaya başladım . Dilini damağında surterek garip bir ses çıkardı ve "Biliyor musun ?.. Sayemde o adamdan kurtulduk , sonun daha kötü olabilirdi ."dediğinde kendinden emin görünüyordu . Sokak lambası beyaz saçlarına vurdukça mukemmel bir görüntü oluşuyordu .Aman banane ! Yürüyen egonun tekiydi bu manyak .
"Sonuçta senin yüzünden zarar görebilirdim . " dedim ve ifadesizce kaldırımın solumda devam eden tarafını izlemeye başladım . Sessizlik biraz sürdü . Nefeslerimiz tamamen düzeldiğinde o da soluma oturdu . Aramizda bir kaç adımlık mesafe vardı . Adını bile bilmediğim bir çocukla gece karanlığında bir sokakta oturuyorduk . "Bu arada..Adının ne oldugunu söylememiştin . Adın ne ?"dedim ve karşıyı izleyen gözlerine baktım . Başını yüzüme çevirme gereği bile duymadan sakin çıkan ses tonuyla "Bulut. " dedi . Bence ismi fiziksel özelliklerine çok uyuyordu . En çok uyum sağlayansa saçlarıydı. Bir bulutu andıracak kadar beyazlardı.
"Çok güzel bir ismin varmış . Sana tam uyuyor ."dediğimde dudağımın kenarları yukarı doğru kıvrılmıştı. Yüzüme baktığında pek de sıcak olmayan bir tebessüm belirdi yüzünde . Bu sırada aklıma müzik kursuna gidip piyano çalışmam gerektiği geldi . "Al işte of !"dedigimde sesim biraz yüksek çıkmıştı . Yüzüme sorarcasına baktığında " Muzik kursuna gidip piyano çalışmam gerek ."diyerek sorusuna cevap vermiş oldum . Daha fazla beklemeden ayağa kalktım ve "Ben gitsem iyi olur ."dedim. Bunu dediğimden sonra o da ayağa kalktı ve "Peki."demekle yetindi ."Iyi akşamlar." deyip elimi tokalaşmak için uzattım. O da elini uzatıp elimi tuttu ve bir iki kez elimi salladı ."Sanada."dediğinde gülümsedim ve arkamı dönüp gidiyorken yolu bilmediğimi fark ettim. Tekrar ona dönüp "Iı.. Şey .. Sanırım yolu bilmiyorum . -" deyip "Üniversitenin oraya kadar yolu bana gösterir misin ?"diye ekledim. Gördüğüm kadarıyla hala gitmemişti ki , hala aynı şekilde duruyordu . "Tabii."dedikten sonra yanımdan geçerek yurumeye başladı ve "Beni takip et ."dedi . Koşar adımla arkasından gitmeye başladım . Yanına yetiştiğimde yürümeye devam ettik.
Yolda giderken neredeyse hiç konuşmadık . Sadece muzik kursunun tam olarak nerede olduğunu sordu . Onun dışındaysa tam olarak kaç yaşında olduğumu sordu .Tabiki cevabım"18."olmuştu.
Hava kararmış ve trafik iyice yoğunlaşmaya başlamıştı . Bunu biliyordum çünkü caddeye yaklaştığımızda arabaların kornaları birbirlerine kafa tutuyorlardı ve bunu oldukça rahat duyabiliyordu insan . Üniversitenin arka sokağına çıktığımızda durduk ve "Teşekkür ederim ."diyerek içten bir şekilde gülümsedim. "Rica ederim ..Ama -" dedi ve sokağı izledi sonra , "Istersen seni kursa kadarda bırakabilirim . Henüz bir işim yok ."diye ekledi . Aslında gerek yoktu. "Gerek yok , ben hallederim burdan gerisini."dedim kendimden emin ve rahat bir halde . "Yok yok , bende geleyim çünkü önüne bir köpek sürüsü çıkar falan, sonra ölürsen haberlerde seni yayınladıklarında pişman olmak istemiyorum ."dedi ve küçük bir kahkaha attı . Sözüne dayanamayarak bende gülmeye başladım . Gülüşlerim arasından "Madem öyle tamam. Bende ölmeyi pek istemem doğrusu. " dedim ve kıkırdadım .Gülümsedi ve "Hadi o zaman , yolu bu seferde sen göster bakalım ."dedi. Gülümseyerek yürümeye başladım . O da yanımda bana eşlik ediyordu . Çok garip bir kişiliği vardı, kimi zaman egosundan geçilmiyor ; kimi zaman eğlenceli biri oluyordu . Iki karşılaşmadan da bunu anlamıştım. Acaba ilerde onu daha da keşfedebilecek miydim ? Belki iyi bir arkadaş olurdu, fena mı?
Bir kaç sokağı geçtikten sonra kursun önüne geldik . Dışardan içerisi oldukça modern görünüyordu . Kursun önündeki uzun ağaca renkli ampuller asılmıştı. Bulut'da benim gibi ağacın gecedeki güzelliğini izlemeye koyulmuştu. Ağacın altında durarak ona döndüm . "Eşlik ettiğin için teşekkür ederim . Artık bir şey de olmayacağı için pişmanlık duygunu silip atabilirsin ."dedim ve güldüm . O da bana hiçbir şekilde karşılık vermeden arkasına dönüp yürümeye başladı. "İnsan bir iyi akşamlar der .Odun falan mısın?!" diye bağırdım.Bir an yürüdüğü yerde durdu. Sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrar yürümeye başladı. Bende arkasından gözlerimi devirmekle yetindim. Kapıya doğru yürüdüm ve yarı cam yarı demir kapıyı açtım . Girişin biraz ilerisinde duran lobiye benzeyen yere gittim . "Merhaba..Banu hoca nerede acaba?"dediğimde orada duran siyah saçlı ve otuzlarında olan bayan"Dersiniz mi vardı? " dediğinde "Sayılır
.. Biraz çalışmaya gelmiştim .Banu hocadan izin alıp geçecektim."dediğimde bayan , karşısında oturduğu bilgisayardan bir ders programına baktı. "Şu an dersi yok , öğretmenler odasında olmalı ." dediğinde "Tamam teşekkürler." dedim ve merdivenlerden 3. kata çıkmaya koyuldum. Duvarda '3.kat' yazdığını görünce içimde sevinç çığlıkları atıyordu.Son basamağı da çıktığımda yan tarafta duvarın arkasında devam eden koridora girdim . Öğretmenler odasının önüne geldiğimde aralık olan beyaz tahta kapıyı açtım ve başımı içeri uzattım . İçeride kimse yoktu . Dudağımı ısırarak kapıyı yavaşça örttüm . Yukarı kata çıkarak piyano odasına gittim .
Piyanoyu görünce içimden"Yaşasın!" diye bağırdım . Simsiyah akustik piyanonun yanında duran turuncu tekli koltuğa çantamı bıraktım . Geri dönüp açık bıraktığım kapıyı aralık kalacak şekilde örttüm. Malum,Banu hoca gelir de görürse burada olduğumu anlasın.
Tek çıt bile çıkmayan odada , gıcırdayan parkelerin üstünde yavaşça yürüyerek piyanonun kadife koltuğuna oturdum. Piyanonun tuşlarında yavaşça parmaklarımı gezdirdim . Soğuk olsalar bile bu insana mükemmel bir his veriyordu .Sizi tamamen başka yerlere götürecek kadar güzel bir şeydi bu .
Derin bir nefes aldım ve tuşlara basmaya başladım. Parmaklarım adeta dans ediyordu . Oluşan o notaları ve sesleri her hücremle hissediyordum. Her yerimi mutluluk kaplamıştı. Gülümseyerek gözlerimi kapadım ve kendimi mutluluğun kollarına bıraktım . Bu arada parmaklarımın tuşlara değişini de hissedebiliyordum.
Müzik beni ayakta tutan en güzel şeydi. Benim yaşadığımı ve duygularımın olduğunu fark ettiriyordu. Bana huzuru ve ferahlığı andırıyordu. Aslında hayatın renkli ve küçük mutluluklarla dolu olduğunu gösteriyordu. Bana imkânsızlıkların bile üstesinden gelebileceğimi öğretiyordu.
Bu arada izlendiğimi hissettim. Müziği bırakıp arkama döndüm. Fakat orada hiç kimse yoktu . Kaşlarımı istemsizce çatıp tekrar önüme döndüm ve müziğin huzurlu kollarında yine kendimi buldum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Umutlar
Teen Fiction"Bence sen her şeyinle bir meleksin."derken beyaz saçlarımı okşuyordu. "Öyleyse sende bu meleğe umut ve mutluluk veren tek şeysin."dedim ve gülümsedim. Gözleri gamzelerime gitti ve eliyle oraya yumuşakça dokundu . O da şimdi gülümsüyordu. "Hayatım b...