-Bulut-
Benim de gittiğim ve Azra'nın bunu bilmediği kursumun önüne geldiğimizde bana artık pişman olmamam gerektiğini söyleyen espriyi yapıp güldükten sonra içimde garip bir his oluşmuştu. Gülüşü ve yanağındaki gamzeler ,bana eskiden onun için her şeyi gözümü kırpmadan yapacağım kişiyi hatırlattı. Buna karşılık bütün duygularım bir an silinip gitti . Onun söylediği söze bir tepki vermeden arkamı dönüp yürümeye başladım . Gülüşünü görüp daha fazla gereksiz anıyı beynimde canlandıramazdım . Arkamdan bağırdığını duymuştum ama buna aldırış etmedim. Gözlerini devirdiğini hemen hemen hissedebiliyordum . Sinsice gülümsedim .
Bu arada adımlarımı yavaşlatarak yürümeye devam ettim . Kapının kapandığını sokağın sonuna doğru geldiğimde duymuştum. Geri döndüm ve cam kapının arkasından onu izlemeye başladım. Kadına bazı şeyler soruyordu . Sonra yan tarafta duvarın arkasından başlayan merdivenlere yürüdü . Ilk merdivenleri bitirip gözden kaybolduğunda içimden 5'ten geriye saydım ve içeri girdim .Kadın oturduğu yerden "Hoşgeldiniz ."dedi ve artık yapmaktan sıkılmışçasına gülümsedi. Bende ona başımı bir kez yukarı aşağı sallayarak karşılık verdim. Direk merdivenlere yöneldim ve ikişer ikişer çıkmaya başladım. 3.kata geldiğimi gördüğümde adımlarımı yavaşlattım ve aralık olan kapıyı gördüm. Sessizce kapının yanına yürüdüm .
Koridor karanlıktı ve kapının aralık olan tarafından beyaz loş bir ışık sızıyordu. Işığın sızdığı aralıktan içeriyi izlemeye başladım. Azra heyecanla piyanonun koltuğuna oturuyordu . Parmaklarını tuşların üzerinde gezdirdi . Arkası dönüktü bu yüzden beni göremiyordu. Beyaz saçları sırtından aşağı süzülüyordu. Dümdüz ve bir o kadar güzeldiler .
Ben bunları düşünürken parmaklarıyla tuşlara meydan okurcasına basmaya başladı. Melodiler odada geziniyor , odadaki bütün oksijene kendini bürüyordu . Aralık olan taraftansa bana ulaşıyordu. O kadar güzel duygular taşıyordu ki bu melodiler, ister istemez gözlerim dalıp gitmişti ve ona odaklanmıştı.
Kendini o kadar çok kaptırmıştı ki adeta dans ettiriyordu parmaklarını . Her tuşa basışında daha çok kendini müziğin içinde hissediyor gibiydi . Sanki müzik onun için her şeymiş ve hayatının merkeziymiş gibi odaklanmıştı. Sanki tamamen kendi dünyasında notalarla yolculuk yapıyordu .
Onu yeterince izlemiştim ve onun bu müzik aşkını görünce benim de gitarıma kavuşma isteğim artmıştı. Arkamı dönüp karşı koridordaki çalışma odasına girdim . Işığı yakıp kapıyı kapattım. Ahşap ,açık kahverengi dolabın içinden aynı benim duygularım gibi siyah olan gitarımı elime aldım . Eskimiş olan tahta ve demirden yapılma tabureye oturdum. Gitara her dokunuşumda nefes alabildiğimi , bütün hayat damarlarımda her saniye kan dolaştığını hissediyordum. Bu odanın ölümcül sessizliğinde kalp atışlarımı duyabiliyordum . Adeta kulaklarımda çınlıyordu kalbimin sesi .
Oturduğum yerde kıpırdandım ve gitarımın akordunu kontrol ettim . Muhtemelen gelmediğim günlerde biri almış ve akordunu bozmuştu . Oluşan bu bozuk sese karşılık kaşlarım istemsizce çatıldı . Gitarı akord etmem yaklaşık 5 dakikamı almıştı . Son kez bir kaç tele vurduktan sonra elimle alnıma düşen saçlarımı düzelttim . Yavaşça öksürdükten sonra gitarın tellerine vurmaya başladım . Şarkı sözlerinin gelmesini bekledim . Bir kaç notadan sonra söylemeye başladım.
"Ansızın , tarifsiz gelir ya
O zamanlar sormaya cürettin kalmaz olanından
Feri soluk, niyeti kayıp, dardayım
Aşk nefrete ne yakınsın
Kin kırdı her okşamak istediğimde seni
Elimi gözlerimi gömdüm tebessüme. Yalnız kendine inkarın.
Sadece senden kaçarsın.
Halin ele verir anlamazsın ."Bu arada kendimi tamamen notalara kaptırmıştım.Dünün acısını , bu günün acısı gibi hissediyordum .
" Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor her şeyi .
Yalan söyleme bana
Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor her şeyi .
Zaten yoktur nedeni.Uzak düşmüşüm kendimden, aklım fikrimden,
Çaresiz sürükleniyorum .
Bilerek peşinden .
Yalnız kendine inkarın,
Sadece senden kaçarsın.
Halin ele verir anlamazsın
Yalan söyleme bana,
Gözlerin anlatıyor her şeyi .
Yalan söyleme bana,
Yalan söyleme bana.
Gözlerin anlatıyor herşeyi.
Zaten yoktur nedeni..-"Şarkıyı söylemeye devam ederken kapı açıldı ve içeri Azra girdi . Gözleri şaşkınlıktan iyice açılmıştı . Şarkının sözlerini söylemeyi ve çalmayı durdurup ona baktım. Sessizce "Devam et."dedi.Bende kaldığım yerden devam etmeye başlarken o da dolabın önünde duran diğer tabureyi biraz bana taraf çekip oturdu .
" Yok, halin saf değil
Niyetin başka başka güzel
Yok, halin saf değil
Niyetin başka başka güzel
Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor herşeyi
Yalan söyleme bana
Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor her şeyi..."Şarkı bittiğinde elimle düzelttiğim saçlarım yine alnıma dökülmüştü . Azra ise bizden uzakta yere doğru bakıyordu . Başını kaldırıp gözlerini gözlerime kilitledi . "Mükemmeldi. " dedi ve gülümsedi . Bense soğukça "Sağol. " dedim . "Sesin çok güzel , hoş bir tınısı var . Her zaman dinlemek istenilecek kadar duygu dolu."ve bana bakmaya devam ediyordu . "Sadece ses, bu kadar abartma."derken elimdeki gitarı yanımdaki beyaz boyalı duvara yasladım. Kolunu dizine yasladı ve elini çenesine koydu . "Sen ne ara buraya geldin ,gitmiyor muydun?"dediğinde biraz afallamıştım. "Sadece gitarı özledim , çalarken iyi geliyor."diye kestirip attım. "Ama .. Sen buraya nasıl girdin peki? İçeri nasıl aldılar?"diye sorduğunda ise derin bir nefes aldım ve "Ara sıra geliyorum buraya , bir arkadaşımın tanıdığı açmıştı kursu."dediğimde 'Anladım' dercesine kaşlarını yukarı kaldırdı. " Sende benim gibi müziğe aşıksın öyleyse ."diyerek konuyu değiştirdi , sonra gamzelerini ve dişlerini iyice belli edecek kadar büyükçe gülümsedi. "Olabilir."deyip kestirip atınca ve gitarı izlemeye koyulunca yüzünün biraz olsa da düştüğünü hissedebiliyordum . "Bende piyano çalıyorum .Herkes yeteneğim olduğunu söylüyor ama bence bu tamamen müziğin her DNA'mıza işlenmiş olarak doğuyor olmamızla alakalı ."dediğinde yanağımın kenarında küçük hir tebessüm oluştu . "Istersen sende beni dinle şimdi , bakalım sence de yetenekli miyim ."dediğinde ona döndüm ve "Olur."dedim . "Hadi gel o zaman sana göstereyim ."dedi ve ayağa kalktı . Bende ona ayak uydurarak kalktım ve gitarı hasretle dolaba geri koydum .
Odadan çıkarken ışığı kapattık ve piyanonun olduğu odaya gittik . O piyanonun koltuğuna oturdu , bense yanındaki tekli koltuğa oturdum . Ellerini gevşetip yumruk yaptı birkaç kez . Sonra gülümseyip çalmaya başladı . Bildiğim bir şarkıya benziyordu bu , diye düşünürken söylemeye başladı.
" Say something, I'm giving up on you
I'll be the one, if you want me to
Anywhere, I would've followed you
Say something, I'm giving up on you
And I am feeling so small
It was over my head
I know nothing at all
And I will stumble and fall
I'm still learning to love
Just starting to crawl .."Sesi .. Farklı ve çok güzeldi . Gözlerimi ona kenetleyip izlemeye başladım. Piyanonun sesiyle o kadar uyumluydu ki sesi . Sanki bunun için yaratılmış gibiydi . Şarkıyı söylemeye devam etti .
" Say something, I'm giving up on you
I'm sorry that I couldn't get to you
Anywhere, I would've followed you
Say something, I'm giving up on you
And I will swallow my pride
You're the one that I love
And I'm saying goodbye
Say something, I'm giving up on you
And I'm sorry that I couldn't get to you And anywhere, I would have followed you
Oh oh oh oh
say something, I'm giving up on you
Say something, I'm giving up on you
Say something... "Şarkı bittiğinde gözlerini bana çevirip gülümsedi .Bir cevap bekliyor gibidi . Bende buna karşılık gülümsedim. Az öncekiyle şu an hissettiklerim farklıydı . Huzurlu hissediyordum . Sesi fazlasıyla huzur vericiydi . "Anlamlandırılamayacak kadar güzeldi ."dedim sessizce ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Umutlar
Teen Fiction"Bence sen her şeyinle bir meleksin."derken beyaz saçlarımı okşuyordu. "Öyleyse sende bu meleğe umut ve mutluluk veren tek şeysin."dedim ve gülümsedim. Gözleri gamzelerime gitti ve eliyle oraya yumuşakça dokundu . O da şimdi gülümsüyordu. "Hayatım b...