2. Bölüm

195 6 0
                                    

Okula girdim ve bir etrafima bakındım. Okul baya modern gözüküyordu, öğrencilerin hepsi zengindi belli oluyordu. Ah! Size söylemeye unuttuğum birşey var, benim ailem Kore'nin en büyük şirketinin başı.Ama annem ve babam beni hiç zengin ve şımarık gibi büyütmediler.

Okul müdürünün kantoruna doğru yürüyordum, ama gözüme çarpan o yakışıklı sarışın gibi oğlan arkadaşlarıyla birlikte konuşuyordu ama çok şımartılmış gibi gözüküyordu. Neyse deyip müdürün kapısına yürüdüm ve çaldım."Gir" diye müdürün sesini duyup kapıyı açıp içere girdim."Meraba benim adım Lee YuRa, yeni öğrenciyim burda"."Meraba ben müdür Kim, bu okula geldiğiniz için çok sevindik. Duyduğuma gore gecen hafta Amerika'dan dönmüşsünüz ve 5 yıl boyunca orada kalmışsınız". "Evet dogru müdür Kim Kore'ye çok özledim ve burda okumak istedim beni bu okula aldığınız için cok teşekkür ederim sizlerden" dedim müdüre."Buyrun bu dosya ne nerde diye gösteriyor, bu kağıtta dolap numaraniz, öğrenci numaranız ve hangi sınıfta olduğunuzu gösteriyor'' diye bana bir dosya ve kagit verdi. ''Teşekür ederim müdürüm, iyi günler!''.

Müdürün odasından çıktığımda o yakışıklı oğlan ve grubu daha ordalardı ama bu sefer o oğlanın yaninda bir kız vardi. Kız güzeldi ama çok şımarık gibi gözüküyordu. Yanlarından geçerken kız bana baktı ama iyi bir bakış ile bakmadı. Içimden neyse deyip yürümeye devam ettim.

Sınıfımı bulduğumda kapıya hafif koşarak gittim. "YuRa Fighting!!" deyip kendime kapiyi açtım ve bütün gözler benim üstümdeydi. "Meraba sanırım sen yeni öğrencisin, ben bayan Kwon sınıfımiza hoş geldiniz"."Meraba benim adım Kim YuRa bana iyi davranın lütfen" deyip bayan Kwon'a baktım. "Evet bayan YuRa en son sıradaki o iki masanın birine otur lütfen". "Peki efendim" dedim ve sandalyeye doğru yürüdüm. Yanındaki sandalyede hiç kimse oturmuyordu, gelecek aylarda yanlız oturacağımı sanıyorum. Ama herkez birden kafasını kaldırıp birisine bakıyordu. Kafamı kaldırıp bakmak istedim, o oğlan duruyordu sınıfın önünde ve neden bilmiyorum ama birden yanaklarım yanmaya başladıklarını hissettim."Bay BaekHyun neden geç kaldığınızı bilmek istiyorum". Adı BaekHyun'mus, ne güzel bir ad. "Özür dilerim bayan Kim teneffüsun bittiğini fark etmemişim" o BaekHyun denen oğlan bunu söyledi bayan Kim'a bunu. "Bu seferlik sizi bırakıyorum bay BaekHyun ama birdahaki sefer ceza alacaksınız, yerinize gidebilirsiniz". Ve oğlan benim tarafa doğru yürümeye başladı, yanıma oturdu bana bir baktı sonra yine önüne baktı. Bu oğlanda bir problem var sanırım daha bir kaç dakika önce gülüp konuşurken ve simdi ayni bir taş gibi hiç birşey demedi ve derse doğru düzgün dinlemedi bile.
"Kafanı derse doğru çevirirmisin beni yakışıklı bulabilirsin ama bukadarıda fazla degil mi sence". "Ah.. be- ben sizi rahatsız etmek istemedim özur dilerim" dedim ve oğlana az kaldı bütün ders boyunca baktığımı fark ettim."Korkma senin gibi kızları çok gördüm yani alışkınım ondan özel oldugunu sanma" dedi bana. "Afedersiniz ama siz kendinizi ne sanıyorsunuz ve ben kendimi hiç özel hissetmiyorum buradaki tek egosu büyük olan kişi sizsiniz" dedim ona. Bu ne be kendini birşey sanıyor. Bu oğlan bana cok problem çıkartacak gibi geliyor ama artik tanrı bilir onu dedim ve zil caldi. Eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım ve dosyaya bakıp kantini aradım.

The Prince That I Once Hated. →Byun BaekHyun.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin