Kırık Kalpler

küstah:))

(Medya; güneş )
Hayat aynı oyunu basa sarıp yeniden oynuyordu sanki biz kızların kaderi hep aynı mı olacaktı?? Hep bireylere boyun mu eğecektik. Bu kadar acımasız olma be hayat küçük bir çocuğun hayallerini çalma bir kerede. Aklıma annem geldi sahi annem bana kaç kere sarılmıştı kac kere öpmüşttü. Kaç kere saçımı oksamisti? Anneme bir nefes kadar yakınken bir asır kadar da uzak tim. Sevgiye ac kalmıştım gerçi tek ben değil bütün insanlar sevgiye ac kaldılar. Esrayla konuşmak bana biraz daha iyi gelmişti esra bana beklememi söylemişti şimdilik onların suyuna gidecektim ama şimdilik. Belki de ben yanlış anlamıştım adam başka bişi demişti ben başka anlamıştım? Olamaz mi olur dimi. Eve gitmeye karar verdim sahilde baya oturmuştu'm artık gitmeliyim beni merak ederler diye düşündüm ben bunları düşünürken çoktan evin kapısına gelmiştim. Hangi ara bu kar dalmistim ben kendimi toparladim. Gözümden akan yaşları son kez sildim ve zile bastım.
Annem kapıyı açmıştı gözleri şişmiş ti sahi aglamismıy dı acaba
Hadi kızım geç içeri annemin sözleriyle kendime geldim içeri geçip ayakkabıları mı çıkardım ev sessiz di babam koltuk da oturmuş boş boş karşı duvara bakıyordu onunla konuşmaya hazır değildim bunun için hemen odama geçmek için hızlı adımlarla gidiyordum taki babamın sesini duyuncaya kadar
Biraz konuşalım mavisim
Babamın sesinde çaresizlik vardı sanki arkam dönük olduğu için yüzünü görmemiştim ve yüzünü görmek istiyordum uzuluyormuydu  acaba gerçekten.  merakima yenik düşüp babama döndüm donmemle kalbimin sizlamasi bir oldu babamın yüzünden sozleri gibi çaresizlik  akıyordu. Babamın karsisın daki koltuğa oturdum ne dicekti merak ettim doğrusu yaptıklarının bedelini ben ödeyecekti m babam benim gözlerime baktı ve konuşmaya başladı
Mavisim sen benim tek hazinemsin sen benim melegimsin bunların hiç biri olsun istemezdim sen benim yaşama sevincim din o yaşama sevincimi elimden kimse alamaz kızım. Ama mecburuz bak kızım seni o adam kendine istemedi senin yaşlarında bir oğlu var gerçi senden bir kaç yaş büyük ama olsun. Adı rüzgar bu akşam gelicek seni yemeğe götürece
k ltüten zorluk çıkarma pirensesim.
Babamdan pirensesim kelimesini duymayali ne kadar da zaman olmuştu. babam pirensesim kelimesini sadece suçlu olduğu zamanlar kullanırdı ve bu da suçlu olduğu zamanlardan di. Babam cevap vermemi bekliyordu ne diye bilirdim ki ama bende bu sefer vazgeçmeyecek  tim Babama sadece kafamı salladim ve odama gitmek için ayaklandı"m koşarak merdivenlerden çıktım odam çatı katindaydi benim yanlizligım odama da her gün uguruyor du beni hiç bırakmamıştı yanlızlık adeta soy adım olmuştu. çaresizlik de adım. Gozlerimden akan yaş içimi yakarken dısım buz gibi oluyordu daha fazla dayanamadım gozlerim uykuya hoşgeldin dercesine sali verdi kendi uykunun kollarına.
Ne kadardır uyuyor dum acaba saatte baktı20; 20'i geçiyordu kalkıp hazirlansam iyi olacak diye düşündüm dolabımı'ın kapağını açtım elbise mi giysem diye düşündüm ama hemen aklıma hiç elbisem olmadığı geldi bende dar paça bir siyah pantolon onun üzerine salaş yarasa kol gömlek gıdım sacimda zaten ordu gun için dalgalı olmuştu saçımı şöyle bi duzelttim sonra gözlerime baktım masmavi gözlerimin içi kıpkırmızı olmuştu umursmadim geçerdi nasıl olsa acılarım nasıl geçtiyse bu da geçerdi aynada kendime bakar ken dalmistim kapı birden açıldığında korktum o tarafa baktım hemen kim diye annem di
Hadi güneş rüzgar geldi kızım seni bekliyor.
Dedi bende kafamı tamam anlamında salladim annem oda dan çıktıktan sonra bende çıktım aşağıya indim kimse yoktu benim de işime gelirdi zaten kimseyle karşılaşmamak. Dışarı bir adım attım bir de ne göreyim karşımda öyle bir yakışıklı bir çocuk var heralde hayal görüyorum diye düşündüm gözlerimi yumup yeni den açtım ama hala karşımdaydı ben ona mal mal bakar ken o bana sinirle bakıyordu. Simsiyah gözleri esmer teni  siyah tan daha siyah saçları benim tam zittimdi çocuk bana "ne var gibi baktı "hemen bakışımı çevirdim başka yöne bu sefer daha da çok sinrlenmisti niye sinirlendi ki acaba birşey mi yaptım
Sarı artık arabaya gecicekmisin yoksa ben  geçireceğim ama canım acicak artık orda mal mal bakmak yerine geç arabaya dedi ah küstah kendini bisey sanan züppe çirkin? Durun  bidakika cirkinmi dedim yani yakışıklı immmm şey yani fazla yakışıklı. Ah ben napiyorum burda mal mal durmuş çocuğa bakıyorum hemen arabanın yanına geçip kapıyı açtım ve içeri attım kendimi bu sırada da küstah bey yan tarafa sürücü koltuğuna geçmişti hala çocuğa bakıyordum gözlerimi istemeye istemeye üzerinden çektim. Ve dışarıyı izlemeye başladım sessiz di benden bile sessiz yalnızdı benden bile yanlizdi sanki bu çocuktan hem korkmuş hem sevmiştim. Sonunda geldik hemen arabadan indim oda indi beni beklemeden hızla yurumeye başladı bende peşinden hızla gitmeye başladım. çocuk çok tarzdi üstünde gri renkte gömlek vardı ama çok dardi hareket etse yirtilacakti sanki altında da siyah kot vardı iyi görünüyordu. Bu sırada bi caffeye girdik tatli bir caffey di hayalimdeki gibiydi sanki böyle bi caffe kurmak isterdim içinde kitaplar olsun sonra pastalar kurabiyler olsun değişik olsun huzur olsun isterdim.