Barmen

Hale Kayboldu

Faruk Firegun adlı barı işleten bir iş adamıdır. Burası iki yıl önce eroin sattığı iddia edilerek kapatıldı. Faruk'da da yok yoktur sabıka kaydı 2 sayfadır. Adam yaralama hazmetme adam öldürme uyuşturucu kullanımı kadın satma vb. suçlardan yargılanmıştır. 45 yıl iyi halden içeridedir. Barı şuan işleten ise Faruk'un yeğeni Ateş'tir. Ateş çok yakışıklı bir çocuktur. Buraya geldiğinde müşteri sayısı iki katına çıkar. Bar'ın sahibi kısmen Ateş'tir. Çünkü Faruk bu mekanı Ateş'e vermeseydi devlet el koyacaktı. Burayı açarken Cem ile tanıştılar. Cem sarışın mavi gözlü yakışıklı bir çocuktu. Cem'in mesleği ise Barmenlikti. Tabi Cem'in biraz da gizli tarafı vardı. Bar açıldığından beri burada çalışan Cem ise her şeyi bilirdi. Gelelim düne Hale adlı bir genç kız kayıptır. Hale en son barda görülmüştür bir daha da haber alınamamıştır. Olayı araştıran güzel genç polisimiz Su ise bu olayı çözmeye çalışmaktadır. Bara geldiğinde Cem polisi görür. Fakat müşteri zannederek. "Ne alırsınız hanımefendi?"
"Sağ ol ben polis Su, bir soruşturma için buradayım. Hale'yi tanıyorsundur. Dün akşam buradaymış şu fotoğraftaki kız."
"Evet tanıyorum hep gidip gelir ne oldu ki? "
"Kız kayıp iki gündür haber alınamıyor en son geldiği yer ise burası."
"Bu kız kesin bir arkadaşıyladır."
"Arkadaşıylaysa kim o arakadaş?"
"Mert diye bir çocuk bir dakika"
Telefon çalar arayan ise Cem'in yakın arkadaşı Meyra'dır. O da Hale için arar. Cem'in iyice kafası karışmıştır. Meyra nerede olduğunu bilmezse kimse bilemez diye düşünür. Meyra'ya Hale son zamanlarda kötü bir şey geçirdi mi? Diye sorar. Meyra'da bir psikologun ismini verir. Doktor Ezel'i söyler. Son zamanlarda ailesel sorunları için bu psikologa  gittiğini söyler. Cem gündüz işlerini barboy Can'a bırakır. Polis Su ile Psikolog   Ezel'in yanına giderler. Ezel Cem'den çok etkilenir. Su ise bu işe kızar , Cem'de kadınları etkileyen bir şeytan tüyü vardı sanki. Ama Su'da bu ters tepki yaratıyordu. Cem "Hale'nin nesi var doktor hanım?"

"Son zamanlarda bazı sorunları vardı. Uyuşturucu maddelerde alıyorlardı. Ama onun aksine Tarık diye bir çocukla içli dışlıydı."
Su "Bildiklerin bu kadar mı?"
"Evet Sadece bu kadar?"
Cem ise bir daha ağzını yoklar. "Gerçekten bu kadar mı? Bence bir şeyler saklıyorsun."
"Aslında bir şey daha var bir partileri vardı her ayın beşinde Kilyos'ta kampa gidiyorlar. Dün de oraya gitmiş olabilirler."
Görünüşe göre polisimiz Su bozulmuştur. Ama en çok bozulan ise Ezel olur. "Pardon adınız neydi?"
"Cem, üzgünüm işim var ama"
"Gerçekten çok yakışıklısınız."
"Teşekkürler."
" Bir kahveye ne dersiniz?"
"Sözüm olsun bir kahve içeriz."
Meyra Cemi arar.
"Hale'den bir haber var mı?"
"Şimdilik kesin bir şey yok ama onu bulacağım."
"Bir haber alırsan ara beni."

İlk olarak Kilyos Sahiline giderler. İki çadır hala oradadır.  İçindekiler ise korkunçtur. Kimliklerinde Tarık ve Ertan adı yazan iki genç çadırda bıçaklanarak ölü bulundu. Cesetler çoktan kokmaya başlamıştı. Cem iğrenerek kumsaldan uzaklaştı. Tarık ölü bulunduğuna göre Hale de mi ölü bulunacak. Fakat anlaşılmayan bir durum var. Çünkü Hale bardaysa buradaki kız kim olacaktı. Su olayı anlamaya çalışırken Cem olayı çözmüştü. "Bence burada ki partide olan kız Hale'nin ikizi Jaleydi. Hale bardan çıkarken Tarık ileyse Tarık öldüğüne göre Hale nerede ya da Jale bu iki kızı da bulmalıyız."

"Haklısın ama bir yeri atlıyorsun nerede olduklarını bilmiyoruz ve hiçbir iz de yok."
"Bu partileri düzenleyen adamı bulmalıyız buraya üye olan herkesi tanıyordur. O akşam o da buradaydı."
"O adama nasıl ulaşacağız elimizde ne kanıt var ne bir şey"
"Sen rahat ol o iş bende Emre bu partileri düzenleyen herkesi tanır fakat bir problemimiz var daha 2 ay önce çok büyük bir kavga ettik. O yüzden benimle konuşmuyor."
"Bunu daha önce neden söylemedin ben konuşurum. Ve sen artık işine dönüyorsun buradan ötesi bende."
"Bu işe birlikte başladık. Bence birlikte bitirmeliyiz."
"Görüşürüz."
Arabayla oradan uzaklaşır. Cem de bir taksiye atlar ve Emre'nin evine gider. Kapıyı çalar. Emre kapıyı açar. Ev sigara dumanı ve içki kokuyordur.
"Ne var a.m.k?
"Emre senden bir şey istiycem."
"Benden bir şey isteyemesin defol kapımın önünden."
"Aslında istemek denmez ben polis memuru Su Kilyos'ta ki partiyi düzenleyen adamı arıyorum umarım yardımcı olursun."
"Of çok yorgunum defolup gider misiniz ?"
Kapıyı kapatır. Su ise silahını çıkartır ve kapının kilidini kırar. Silahı Emre'ye doğru tutar.
"Tutuklusun! Vay vaay burada unla oynamıyorsunuz dimi en az beş yıl yersin ya konuş ya da sorguna merkezde devam ederiz."
"Niye lazım ki bu adam?"
"Geçen gün orada yaşanan olaydan dolayı."
"Geçen gün orada ne yaşandı ki? Bende oradaydım."
"O zaman Hale'yi ya da Jale'yi görmüşsündür."
"Evet Jale yukarıda iki  gündür bende kalıyor. Ama Hale'den haber yok. Jale'de merak etmedi evdedir diye onu telaşlandırmasak mı?"
"Ne kardeşim mi kayıp?"
"Üzgünüz ama evet."
"Olamaz ama dedim yeni tanıştığı çocuk ile gitmemeliydi."
O sırada Cem kapıdan içeri girer.
"Adını biliyor musun?" dedi Cem.
"Hayır ama Ahmet Abi biliyordur. Bu eğlencelerde kim gelip giderse o bilir."
"Adresi var mı?"
"Bir dakika kartını veriyim."
"Tamam bir haber alırsak biz sana haber vereceğiz."
Oradan Koparan İnşaat'ın binasına gittiler. Ahmet Bey ise toplantıdaydı. Çıkmasını beklemeden Su içeri daldı. Fakat korumaların hepsi silahını çekti.
"Bu nasıl bir cürretsizlik?" dedi Ahmet Bey
"Şu geçen akşam Kilyos'ta yaşanan olaydan haberiniz vardır."
"Hiçbir fikrim yok benim bu gibi partilerde ne işim var."
"Bu partileri düzenleyen adam mı bilmeyecek? güldürmeyin beni."
"Hiçbir ilgim yok hem sizin bu şekilde toplantımı bölmeye de hakkınız yok savcılıktan bir belgeniz yoksa lütfen dışarı çıkınız."
Su kötü bir surat ifadesiyle oradan çıktı. Cem'in fikri ise bu adamdan isim alınmayacağı belliydi. Bar'ın sahibi Ateş'i aradı.
"Ateş Bey sizin bir arkadaşınız Geçen gece Kilyos'ta ki eğlencedeydi. Bir kız kayıp ve iki ceset var. Bunları birleştirirsek bunları kimin yaptığını öğrenebilir miyiz?"
"Arayıp sorarım bir dakika bekle."
... Ardından
"Murat adlı bir çocuk Hale'yi götüren. Cesetleri ise görmemiş."
"Adresi var mı?"
"Havuz Sitesi No 12 Deki villada oturuyormuş."
"Teşekkür ederim Ateş Bey."
"Önemli değil."
Su ile Cem yolda giderlerken Cem konuşmaya başladı.
"Nedense içimde bir his var bu cinayetle kayıp olma olayını neden bu çocuk yapmış gibi düşünüyorum."
"Nedense bende öyle düşünüyorum."
"Her neyse işte geldik."
Evin kapısını çaldılar. Ses çıkamadı. Kapıyı kırdıklarında ise koltuğun üzerinde Hale nefes almadan yatıyordu. Hemen 112 aradılar. Ambulans geldi. Ambulanstaki doktor nabız düşük yüksek dozda uyuşturucu almış. Murat ise kayıplarda. Cem ise Hale'nin yanına gitti. Yalnız Hale yoktu. Doktor çoktan Amerika'ya uçmuştu. İşin içinde doktorda vardı. Uyuşturucu işindekiler Ahmet Bey, Doktor Ezel ve Murat üçlüsüydü. Yalnız Ahmet'i tutuklamak için yeterince kanıt yoktu. Fakat Murat'ın işi bitmişti. Annesi ve Babasının yanına giden Cem Murat'ı sordu. Annesi'de çiftlik evinden söz etti.
Cem hemen Su'yu aradı. Ve çiftlik evine baskına doğru polisler yola çıktı. Murat yakalandı. Cinayetlerin suçunu üstlendi. Ahmet bu cinayetleri malını çalmaktan dolayı işletti. Ama bunu kimse bilmiyordu. Cem Su'ya kahve teklif etti. Su ise teklifini geri çevirdi. İlk kez bir kız cemin teklifini geri çeviriyordu bu da Cemi daha da hırslandırıyordu. Ezel'e gelince Amerika'da sorgularında bütün sorulara cevap vermedi. Fakat çok soru sordu ama savcının verdiği karar ile şok oldu. 25 sene hapis ve 14 sene kamu yararına çalışma. Bakalım Cem Su ile çıkabilecek mi?