#2#

31 3 0
                                    

Britney'in ağızından;

Odunun tekine çarpmamla beraber telefonum kırıldı ve aynı odun bi de bana rüşvet verdi.Gerizekalı.Bi de Sally'nin beni çekip sürüklemesi var.2 saattir çemkiriyorumyaptığı şey kulağına pamuk tıkamak olmuş.Pamuk tıkamak mı?Ben bunu yeni farkettim!Sally'nin kulağından pamukları çıkarıp ''SEN BENİ NASIL DİNLEMEZSİN!'' diye çığırdım karşılık olarak o da bana bağırarak ''AMAN BE ÇOCUK HEM PARASINI VERİYO HEMDE SUÇLU ÇIKIYO'' dedi ve kaşlarını çatıp ''Yani aslında sende haklısın yanı öküz geldi bodoslama daldı resmen'' dedi ''Birazdan bizim kızlar mesaj atıcak onlarıda göremicem bi öküzün marifeti yüzünden''dedim ''Aman boşver buradan beraber gideriz''dedi bende ''Tamam.Ay sabahtan beri konuşuyorum dilim damağım kurudu gelde bişeyler yiyelim'' dedim ''Böyle diyeceğini biliyodum ne istersin Su?Kola?Meyvesuyu''dedi karşılık olarak ''Açım diyorum dilim damağım kurudu gel bişeyler yiyelim.Ya da dur dur ben pizzacıyı arıyım''dedim ve telefonumu elime almamla büyük bir hayal kırıklığı yaşadım ve telefonu geri yatağa koydum o sırada Sally bana kendi telefonunu uzatmıştı elinden aldım ve rehbere girip pizzacı numarası aramaya başladım Eddie'nin Pizza Salonunun numarası vardı ve bu pizzacı neredeyse şehrin dışındaydı.Sally'e dönüp garip garip bakmaya başladım Sally kaşlarını kaldırıp ''Ne?30 dakika gecikince bedava''dedi bakışlarım düzelirken gülümseyip pizzacıyı arayıp siparişi verdim

45 dakika sonra;

Pizzalar hala gelmemişti ve ben açlıktan ölüyordum karnımda ki guruldamayı bastırdım ve Sally'e dönüp ''Yavru köpekler aşkına nerede kaldı bu pizzalar'' dedikten hemen sonra kapı çaldı ve Sally kapıya bakmaya gitti.

Sally'nin ağızından;

''Ooh meraba Ed'' karşımda ki adam gülümseyip ''Hala değişmedin ha Sally,buyur pizzan ve gene bedava bilerek mi yapıyorsun anlamıyorum'' güldüm ve ''Görüşürüz Ed bundan sonra daha hızlı ol'' dedim Ed el sallayıp gittiğinde kapıyı kapatıp elimde pizzayla içeri gittim ve pizzayı masaya koyarken Brit '' O adamı nereden tanıyosun.Fazla samimiydizin sankii''dedi ve 'i'leri uzattı bende ''hep ondan pizza aldığımdan dolayı tanıyoruz birbirimizi''dedim ve devam etti ''Neyse kolaları koyup geliyorum sonrada Isabel'in yerine geçeriz''dedim ve mutfağa gittim dolaptan bardakları aldım ve kolayı çıkarıp bardaklara doldurdum kolayı dolaba koyarken dolabın üstünde ki notu aldım ve sesslice okumaya başladım ''Gece geç gelicem beni bekleme annen''dedim Brit ''ay aman çok şaşırdım''diye dalga geçti notu dolaba geri asıp kolaları elime aldım ve içeri geçtim.Britney'in annesi hep böyleydi geceleri bazen gelmez işten öğleleri gelirdi biraz düzensiz biriydi ama çok iyi bir anneydi ve çok sirin bi kadındı Maria teyzeyi seviyodum düşüncelerimden beni ayıran Brit'in ''Daha ne kadar dikilmeyi düşünüyosun''sesiyle kendime gelip koltuğa oturup kolaları masaya koydum.Kumandayı alıp televizyonu açtım ve Ninjago'yu bulup izlemeye başladık çocukkende böyleydik bu film 9.yaş günümde TV'de yayınlamıştı ve biz ilk kavgamızı o zaman yapmıştık Cole mü? Kai mı? diye neyseki maria teyze bizi barıştırmıştı.Barıştırmasa herhalde ben Kai daha yakışıklı diye bütün bir ömür tutturacaktım Brit ''Hey Kai sen Skayler'la aldatıyor gördün mü'' dedi bende ''Cole'de seni hem nya ile hemde clarkie midir nedir o kızla aldatıyor''diye bağırdım ve ve yastığı kafasına fırlattım ''YASTIK SAVAŞI''diye bağırdı ve koltuktan üzerime ve üstüme atlayıp beni yastıkla boğmaya çalıştı ''tamam sen kazandın''dedim üzerimden kalkıp gururla bana baktığı sırada elime aldığım yastığı suratına geçirip tuvalete kaçtım ve kapıyı kilitledim ''iyi o zaman pizzayı ben bitiririm gelmene gerek yok''diye bağırdı tuvaletten çıkıp temkinli bir şekilde içeri yürüdüm içeri girdiğimde masada duran ve hala bitmemiş olan pizzayı gördüm ve gülümsediğim sırada tam koltuğa geçeceğim sırada arkamdan biri çığlık attı ve bende hali hazırda gibi çığlık atıp arkamı döndüm döndüm ve brit'in gülmekten kıpkırmızı olan suratına bir kaç saniye aval aval baktım ve gülmeye başladım beraber gülerken telefonum çalınca telefonu elime alıp açtım gülüşümü bastırmaya çalışıp ''Alo efendim''dedim karşı taraftan bi kaç hışırtıdan sonra ''Alo''sesi geldi ''Ne oldu Tiff''dedim ''Isabel'in salonuna ne zaman gideceksiniz yada şöyle diyeyim giderken beni de alın.Hadi bay bay'' dedi ve suratıma kapattı.SURATIMA.Brit'e dönüp ''Giderken Tiff'ide alıcaz çabuk ye''dedim ve yanına gidip bende oturdum pizzayı yedikten sonra yukarı çıkıp hazırlanmaya başladık Brit'in dolabından tişort,pantol,ceket üçlüsünü alıp banyoya gittim ve giyinmeye başladım biz hep böyleydik birbirimizden bişeyler alıp giyerdik o benim dolabımdan ben onun dolabımdan giyinirdim.Saçlarımı düzeltip banyodan çıktım ve Britney'i telefonuyla üzgün üzgün bakışırken buldum neredeyse ağlayacaktı yanına gidip ''Pizzacıda felan çalışıp telefonu yaptıracak parayı buluruz yada yeni telefon alacak parayı''dedim gözleri parlayarak bana döndü ve ''Gerçekten mi''diye sarıldı bende gülerk ona sarıldım ve ''Evet gerçekten.Ve biraz daha Tiff'i bekletirsek pizzacıda çalışacak kafayı bulamayacağız''dedim ve geri çekildim beni onaylayıp ''Haklısın hadi gidelim''dedi lambayı söndürüp aşşağı indik ayakkabılarımız giyinip portmantodan ev anahtarını alıp içeri doğru yürüdü ve lambayı kapatıp yanıma geldi ve beraber arabaya binip Tiff'in evinin yolunu tuttuk geldiğimizde kaldırımda oturan ve beklediği her halinden bekli olan Tiff'le karşılaşınca sonumuzun geldiğini düşündüm arabayı Tiff'in önünde durdurup binmesini bekledik arabaya bindiği gibi saydırmaya başladı.Tiff'in dırdırı uzun sürecekti...

SELFİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin