#4#

12 3 0
                                    

Sally'nin ağzından;

Tarih dersi bütün sıkıcılığıyla devam ediyordu Bay Kingston coşkun hoca tipindendi ki arada bir Shakespeare'den alıntı yapıyordu arkadaşlar,romalılar,köylüler derken aklıma bir önce ki ders geldi hayatımda ilk defa bana bir erkek öyle bakıyor ve ben ona yüz veriyorum oysa ki annemin cenazesinde Britney'e hiçbir erkeğe güvenmeyeceğimi söylemiştim şimdi ise birine yüz veriyordum.Tanrım!Kalbimin oyununa beni getirme asla bende annem gibi olmak istemiyorum yüzüm gerilmiş olmalı ki Britney ''Ne oldu Sally iyi misin''diye sordu ''İyiyim''diye geçiştirdim oysa ki hala aklımda cenaze günü söylediklerim vardı yoksa ben sözümden mi dönüyordum.Asla!Böyle bişey yapamazdım bir an ateş bastı cayır cayır yanmaya başladım hocadan izin isteyip lavaboya gittim.

Britney'in ağzından;

Sally hocadan izin isteyip lavaboya gitti.Ardından bende hocadan izin aldım hoca ''Sırayla mı geliyorsunuz orada ne yapacaksınız''dedi ''Hiç,hiç birşey hocam sadece elime mürekkep bulaştı''dedim ve hemen elimi kapattım hoca birkaç saniye bakıp ''Git''dedi hızlı adımlarla sınıftan çıkıp lavaboya koşmaya başladım içeri girdiğimde Sally yere çökmüş gözleri kapalı bir şekilde duruyordu hemen yanına gidip sarıldım 5-10 dakika öyle kaldıktan sonra iyi olduğuna emin olup hafif geri çekildim ''Ne oldu''diye sordum kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı ve bana dönüp anlatmaya başladı 10 dakikaya aşkın bir süre o anlattı ben dinledim birazda birbirimize sarıldık elimizi yüzümüzü yıkayıp lavobodan çıktık önce Sally 2 dakika sonra da ben girdim hoca iğneleyici bir şekilde ''Gitti mi elinde ki mürekkep''dedi bu hocayla bir dönem bile geçiremezdim hatta 1 dakika bile elimi kaldırıp gösterdim ''Gördüğünüz üzere gitti''deyip sırama yöneldim hoca bir süre bana baktıktan sonra defteri yazmaya başladı zaten o sırada da zil çalmıştı 3 dersten sonra öğle molasına çıktık 1 saatti.Bu okulda sevdiğim tek şey bu olsa gerek Felix ve kızlarla beraber kafeteryaya indik ben gidip kendime ve Felix'e kahve aldım masaya dönerken az kalsın yine Tyler'a çarpacaktım.Yanından geçip gidecekken ''Britney''dedi durup ona dönüp ''Ne var''dedim yaklaşıp kulağıma eğildi ''Bir dahakine dikkatli ol başka şansın olmayacak''dedi ve uzaklaşıp göz kırptı sinirle ona bakarken hızlıca önüme dönüp oturduğumuz masaya gittim.Kahveleri sertçe masaya koyup bende sinirle sandalyeye oturdum.Hepsini gözü benim üzerimdeyken ''Ne''dedim hepsine tek tek bakarken Sally ''Ne dedi sana herkes size bakıyordu ve şurada oturan kızlarda''deyip iki kızın oturduğu masayı gösterip devam etti ''Size baktılar.Şu uçları hafif sarı olan yelloz varya o seni parçalayacakmış gibi bakıyordu''dedi kıza geri dönüp baktığımda kız gözlerini dikmiş hayran hayran Tyler'a bakıyordu gözümü kısıp bende yerimde hafif dönüp Tyler'a baktım etrafa göz gezdirirken o da bana baktı.Yine birbirimize bakıyorduk gözlerimi kırpma gereği hissedince gözlerimi kapatıp açtım.Tyler hala gözlerini dikmiş bana bakıyordu etrafıma baktığımda birçok kişinin bize baktığını gördüm.Sally'nin az önce gösterdiği kız bana yiyecekmiş gibi bakıyordu tekrar Tyler'a baktım önüme dönüp kahvemi aldım bizimkilere ''Bahçede olacağım''diye kısa bir açıklama yaptım.Masadan kalkıp çıkışa doğru yürürken Tyler'ların oturduğu masanın oradan geçerken orangutan suratlı ayağa kalkıp kahvenin bir kısmının üzerine dökülmesini sağladı üstüne baktıktan sonra bana baktı ve her kelimesini heceleyerek ''Seni.Öldüreceğim''dedi yüzüme sahte olduğundan emin olduğum bi gülümseme takınıp kahvenin geri kalanınıda başından aşşağı döktüm bazı kişiler oooo'laşırken bazıları fısıldaşıyordu Tyler'ın gözünün içine baktım ''Beni tehdit etmemeliydin''deyip yanından geçtim tam arkasında durup ona doğru döndüm ''Kahve lekesi biraz zor geçer bilmeni isterim''deyip.Bahçeye adımlamaya başladım bahçeye çıktığımda binanın arka tarafına gittim kaldırım gibi olan yere oturum neler olduğunu düşünmeye başladım.Şu bir gerçekti ki Tyler ve Sam bu okulun popüler badboylarıydılar Sally ve ben bu çocukların tek bir göz temasında onları rüyamızda pardon kabusumuzda görmüştük cebimde ki telefon titreyince elime alıp açtım karşı taraftan Sally''Nerdesin.Neyse kısacası hemen odaya git derslere de gelme anlatacağım ben sana çantanıda birimiz getiririz''dedi ve kapattı ne olduğunu sonra düşünecektim ama Sally diyorsa bir bildiği vardır koşarak odaya gittim rahat bişeyler giyip yatağa yattım ve kendimi uykuya teslim ettim. 

Sally'nin ağzından;

Britney gittikten sonra o arap melezi gelip bize ''O dengesiz arkadaşınıza söyleyin gördüğü herkese kamyon gibi çarpmasın yoksa o dökülen kahve mezarına dökülen su niyetine geri dönücek''   ''Kes sesini geni karışık yaratık''diye tısladım çocuk ''Vay bizim kamyonun öksüz arkadaşı değil mi bu'' ''Ao yanlış damara bastın canım'' deyip yumruğu suratına geçirdim çocuğun dudağı patlamıştı yanında ki kız ''sen ne yaptığını sanıyorsun''diye cırladı kızın karnınada tekmeyi koyup ardıma bakmadan oradan ayrılacakken birinin yakamdan tutup beni kaldırdığını fark ettim çocuk bütün hiddetiyle ''özür dile''dedi ayağımla bacak arasına tekmeyi geçirdim iki büklüm olunca dirseğimide ensesine geçirdim çocuk yerden kalkıp üzerime atlayacakken birisi çocuğun bileğini tutup ''ne oluyor burada Tyler sakin ol''dedi Tyler'ın yanında ki sürtük ''Şu hayvan bizi patakladığını zannetti Tyler'da tam haddini bildirecekken sen geldin''dedi çocuk yeşil gözlerini şaşkınca açarak bir bana bir de Tyler'ın dudağına baktı  ''bunu bu kız yapmış olamaz''dedi kız sırıtarak ''demekki bazılarımızın içi dışı gibi değilmiş''dedi kıza dönüp '' en azından sürtüklük yapmıyorum''dedim o sırada Felix gelip ''Daha fazla bulaşma bence'' dedi ''Bencede daha fazla elimi kirletmek istemiyorum''dedim oradan ayrıldım arkamdan Tyler'ın ''bunun intikamını senden ve o kamyon arkadaşından alacağım''diye bağırdığını duydum Britney'i arayıp odaya gitmesini söyledim sınıfa çıkıp çantalarımızı aldım odaların olduğu binaya yürüdüm.Odaya girip çantaları kenarı koydum Brit'in uyuduğunu görünce bende üzerime rahat bişeyler giyinip arap melezinin elime gelen iğrenç kanını yıkamaya gittim odaya geri dönüp Brit'in yatağına atlayıp onu sarsmaya başladım Brit elinin tersini yüzüme savurdu burnum kırılmıştı.Daha çok sarstım bu seferde homurdanmaya başladı işte biraz daha sarsarsam uyanıcaktı daha fazla sarsınca kafasını kaldırıp ''Ne?Ne?Ne?Mal mısın kızım uyuyan insana Tyler bile dokunmaz''dedi anlamamışça suratına aval aval bakmaya başladım bana bakıp ''Ne?Tyler burada yılan oluyor''dedi ve kendi kendine konuşmaya başladı garip garip ona baktığım sırada anlatacaklarım geldi onu dürtüp ''Bir sürü şey oldu''dedim elimi sallayarak heyecanla bana dönüp ''Noldu?Yoksa Sam'le sevgilimi oldunuz''dedi gözümü devirip omzuna vurdum ''Hayır dahada iyisi''dedim ''Yani Sam'le sevgililik iyi'' dedi gözlerinin içine bakıp ''Neyi ima etmeye çalışıyosun''dedim ''Hiiiç.Neyse ne oldu anlat bakim''dedi heyecanla bütün yaşananları anlatmaya başladım ''Sen gittikten sonra Tyler sinirli bir orangutan yavrusu gibi bizim masaya gelip kendince terör estirdi neymiş sen kamyonmuşsunda felanda dedi bende karşılık olarak genleri karışık yaratık dedim o şerefsizin evladı aptal kendini playboy sanan suratsızda bizim kamyonun öksüz arkadaşı değil mi bu dedi bende yanlış damara bastın canım diyip ağzının ortasına yumruğu geçirdim ve dudağını kanattım hani bizim çaprazımızda oturan kaşarlardan uçları sarı saçlı olan sen ne yaptığını sanıyorsun diyince onada tekmeyi geçirdim oradan gidicekken geni bozuk yakamdan tutup beni kendine çevirdi özür dilememi söyledi bende bacağının arasına tekmeyi geçirdim 2 büklüm olunca ensesinede bi tane geçirip yere düşmesini sağladım yerden kalkıp tam üstüme atlayacaktı ki Sam araya girip noluyo napıyosun felan dedi Tyler'a.Tyler'ın yanında ki kaşar kızda şu hayvan bizim haddimizi bildirdiğini sandı Tyler'da onun haddini bildirecekken sen geldin felan dedi Sam Tyler'ın dudağını görünce şaşırdı tabi bunu o yapmış olamaz dedi o kaşarda bazılarımızın içi dışı gibi değil dedi bende dururmuyum ona dönüp en azından bazılarımız gibi sürtük değilim dedim Felix geldi gidelim dedi giderken Tyler arkamızdan bunun intakımını alacağım diye zırvaladı sonra odaya geldin işte''dedim Brit'in gözleri hikayenin dövüşme kısmından beri fal taşı gibiydi hala öyleyken yutkunup gözlerini birkaç kere kırptı ve kulağımı sağır edecek derecede ''OHAAAAA'' dedi pardon demedi anırdı. 

SELFİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin