#8#

12 3 0
                                    

Selam arkadaşlar dediğim gibi bölümler gelmeye başladı bir aksilik olmazsa eğer akşama inşallah 9.bölümü paylaşacağım

*''Papatya gibisin öyle beyaz ve ince güzel ve tehlikeli''

Tyler'ın ağzından;

1. dönemin sonundaydık yarın ki ufak bir partiyle yarı yıl tatiline girecektik hayatımın en güzel zamanlarını yaşıyordum belki de.Bu yıl benim için farklı olmuştu özgürdüm,güzel bir kız arkadaşım vardı,hala popülerdim sanki herşey altın bir tepside önüme sunulmuştu.Yalnız içimde birşey eksik gibiydi onca eğlenceye rağmen içimde birşeylerin yokluğunu hissediyordum zamanla yok olan o parça mütevaziydi.Burnumun ucundan başka birşey göremez olmuştum bu parça yüzünden konuşurken bile onun yokluğunu hissediyordum.Eski Tyler neredeydi şimdi ki Tyler nerede eski Tyler ufacık şeylerle mutlu olabiliyordu küçük bir kredi kartı,küçük bir ev anahtarı,küçük bir araba anahtarı -yazarınız burada espri yapıyor sjsjsj- onun için küçücük bir gülümseme bile sevgi ifadesiyken artık sevmek için sadece abartılı sevgi sözcükleri söylemek gerekiyordu bu vahşi kibirli canavarın biraz sessizliğe ihtiyacı vardı ya da onu ehlileştirebilecek birine ve o kişiyi gayet iyi biliyordum birazdan onu bulacaktım.İçimden konuştuğumu sanarken Gabriella ''Birşey mi dedin sevgilim?Canın mı sıkkın?'' dedi demek ki pek içimden konuşmuş sayılmam ayrıca şu kızlar neden herşeyi fark etmek zorunda ki ''Yok birşeyim Gabriella''diye terslendim ''Son zamanlar fazla dalgınsın Tyler''dedi makyaj masasının sandalyesinde kafasını bana çevirirken ''Birşeyim yok sanırım biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var''dedim sandalyeden kalkarak yanıma geldi ''Sinirliyken çok tatlısın biliyorsun değilmi''diyerek dudaklarıma ufak bir buse kondurdu yarın ki partiye katılmak için sözleştik ve arabama atlayıp içimde ki boşluğu bir gülümsemesiyle dolduracak kişinin yanına sürmeye başladım.

Britney'in ağzından;

Dün yapılan anne ziyaretinin sonucunun kötü olacağını tahmin etmiştim canımlı cicimli konuşma eşittir istek demekti ve tahmin ettiğim gibi de oldu.Annem babamın elden çıkardığı restorantı satın almış ve benden garson olmamı istemişti garsona paran yetmedi mi anne diye sorsamda annemi ikna edememiştim ve şimdi buradaydım bir de Sally'nin dolabımda ki bebeği görmesi vardı bana kimden geldi bu diye sormuştu ama bunun yanıtını ben bile bilmiyordum ki ona cevap vereyim.Herneyse günün en sıkıcı yerine geldi nefesimi üfleyip anneme kötü bakışlar atarak elime sipariş defterini aldım gidip masalarda ki siparişleri almaya başladım masaların birinde oturan bir ailenin kızı gözüme ilişti 5 yaşlarında şirin bir şeydi o masaya doğru ilerleyip siparişlerini alırken küçük kıza baktım beline kadar uzanan dalgalı saçları,hafif kavruk teniyle çok şirindi gülümseyip çocuğun yanağını sıktım ''Ne şirin şeysin sen''dedim kız kahverengi ve derin bakan irislerini bana çevirip teşekkür etti kızın bakışları bana tek bir kişiyi anımsatmıştı nefesim daralırken aldığım siparişleri aşçıya verip toparlanmak adına önlüğümü çıkararak kendimi dışarı attım.Önüme gelen bir banka oturup düşünmeye başladım acaba şuan da ne yapıyordur aman banane canım sevgilisiyle beraberdir hem ben neden şimdi durduk yere onu düşünmüştüm ki.Derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım birkaç saniye bekleyip nefesimi üfleyerek açtım biraz ileride duran seyyar bir papatya arabası gözüme ilişti.Papatyaları küçüklüğümden beridir severdim.Çiçekler dalında güzeldir sözü elbette doğru ama ben papatyalardan taç yapmaya bayılırdım dudaklarımda ufak bir gülümseme oluşurken eskileri hatırladım annemle babam beni papatya bahçelerine götürür bana taç yapıp 'papatya prenses' diye takılırlardı ağzıma gelen tuzlu tatla ağladığımı fark ettim eskiler hep güzeldi annem ve babam daha ben ilkokula başlayacağım zaman büyük bir kavga sonucu ayrılmışlardı gözyaşlarım benden izinsiz gözlerimden firar ederken hıçkırıklarım arasında başka bir ses duyup gözlerimi temizledim bu O'ydu ''Iyy ağlarken çok çirkin oluyorsun kamyon'' ''Senden güzelim orası kesin bay ego yığını''diyerek yutkundum onu görmeyi özlemiştim.Uzun zamandır onu görememiştim okulda bile karşıma çıkmamıştı '' Demek ego yığını ha çok şaşırdım'' ''Evet hem öyle değil misin baba parasıyla adını duyurmuş bu parayla artistlik taslayan kendini çok yakışıklı sanan ahmağın ve egoistin tekisin''dedim sözlerimin ne kadar ağır olduğunu bilsemde ''Kes sesini'' deyip elini kaldırdı korkmuyordum bana tokat atarsa bende onu benzetirdim kahverengi irislerine odaklanmış tokatını beklerken hiç beklemediğim birşey yaparak elini belime koyarak beni kendine çekip öpmeye başladı beni öpmesine izin verirken bende ona karşılık veriyordum gerilemiştik bir adım daha gerileyince papatya arabasına çarpmıştık tepemizden papatya yığını dökülmüştü. ''Sen benim papatyamsın Britney''

SELFİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin