Sıra bana gelelim isterseniz ben mi hayattan hevesini almış kişilerden öğrendim insanlardan habersizce insanları satmayı kendi kendime onlara oyunlar oynamayı onlar acı çektikçe benim hoşuma gitmesini onlardan öğrendim buda bana zamanla zevk verdi artık eski ben değildim insanları eğlendiren güldüren onların moralini düzelten onlarla ilgilenen eski ben yoktum onlara acı çektiren arkalarından iş çeviren acılarından zevk duyan biri haline gelmiştim kendimi tanıyamıyordum sanki içimdeki İnsaniyet duygusu ölmüş yerine gaddar cani birisi gelmişti korku filmlerinden fırlamış gibiydim o beni bıraktıktan sonra artık bende kötü biri olmak gereksimi duydum çünkü iyilik etmekten hiç bi fayda görmemiştim kimseden bi karşılık görmemiştim çünkü ben herkesin derdine ortak olurken kimse bana bi ihtiyacın var mı diye sormazdı arkadaş ortamımda görünmez bi insandım sanki herkes kız arkadaşı ile fotoğraflar çekilirken ben evimde saçma sapan onların fotoğraflarına bakar beğeniler atardım artık bende fark edilmek istiyordum iyi bi insan olmak istemiyordum yalnızdım özlüyordum en kötüsüde deydi biliyormusunuz onu görüpte koşa koşa boynuna sarılamamaktı ona bir hal hatır soramamaktı her hangi bir şeyi bahane edip sesini duyamamaktı banada bakmak kalırdı arkasından başımı çeviremeden en acısıda buydu yanımdan en güzel şekilde geçip gidiyordu her seferinde bana gene iççekmeler kalıyordu gene kanıyordu yüreğim neyse diyordum buda geçer buda geçmiyordu geçen tek bişey var dı oda herşey nasip, kısmetse olur, inşallah, maşallah diye diye geçen ömür dü oysa ben bir ömür onunla geçirmek istiyorken onsuz ölecektim her gece yastığa kafamı koyduğum her vakitte onsuz geçen vakitler gibi kaybolup gidecektim bu dünyadan sonunda hepimiz ölücez kırmayın birbirinizi diyemiyorum kimseye çünkü bende kırılmıştım en az onun kadar nasıl bişey olduğunu az çok bende bilirdim kelimeler kifayetsiz durumum içler acısıydı şimdilerde kendime bi bakıyordum da eski halimden eser kalmamış umursamaz vurdum duymazın tekiyim artık büyüdük ve çevremden gördüğüm kadarıyla çoğu kişi yalancı iki yüzlü içten pazarlıklı üç kâtçı kişiler keşke diyorum bazen keşke eski günlerdeki gibi arkadaş ortamımda görünmez olarak kalabilseydim şimdilerde kimseyle konuşmaz sadece kendi halimde olurdum platonik bi aşkımda vardı zaten ozamanlar kendime kendime onu düşünerek ölür giderdim ama bir gün mesaj atacaktı biliyorum işte o mesaj üniversite 1. Sınıfın 1. Döneminde gelmişti çok heyecanlanmıştım birazda uykuluydum hemen koştum elimi yüzümü yıkadım mutluydum uykum kaçmıştı çünkü o mesaj atmıştı bana başladın konuşmaya aradan 2 yıl geçmişti zaman geçtikçe bizde değişmiştik bi hatamız da ne o alttan alırdı ne ben altta kaldırdım ikimizde dik kafalıydık gene anlaşamadık gene kalmıştım yalnızlığımla baş başa onu hala seviyordum hala da seviyorum ne yalan söyliyim bi masalın sonunda böyle varmıştık işte ben ölerek sona varmıştık ama ben baş rol değildim tam bitmemiştik peşini barakmıcaktım