"Ulan korku filmi mi çeviriyoz lan kapılar kapanmalar falan." Dedi Melis,
"Çok konuşmada yürü!" Diye söylendi arkasından Defne.
"Kızlar bence biran önce çıkalım." Dedi Dolunay koluma daha da yapışırken.
"Burda bir şey yok.Kandırdılar bizi." Diye yine söylendi Defne.
"Harbi mi?" Dedi Melis alayla.Şuan ki halleri ne kadar komik olsada durumumuz cidden felaketti 'Ah! Tabi.Durun.Stop.Kestik.En iyisi ben en başa döneyim,her şeyin başladığı o güne!
🌑🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘Bir kaç ay önce
Masal'ın Ağzından;
Saatime bakıp bir kez daha ofladıktan sonra sağa baktım ve yine görünürde -o lanet- otobüs yoktu.Kim 2. Dönemin ortasındaki müdürün düzenlediği ve sadece müdür tarafından seçilen kişilerin gideceği bi kampa geç kalırdı ki.Evet müdürümüz kesinlikle aşağılık,üstelik kampa gitmek istemesek uzaklaştırma verirken aşağılık g*t.Önümde hareketlenen otobüsle yerimde sıçradım resmen ve "Hey! Bekle,Dur" deyip,koşsam bile yetişemeyeceğim için durdum.Hay ben..Yine hayal dünyamda bu kadar oyalanırsam bu olur.Tabi.Harika! Şimdi ne b*k yicem ben.Ah iyice ağzım bozuldu lan.Aha bak yine off.Evet Dünyanın en saçma konuşan insanı diye bi yarışma olsaydı kesinlikle ilk 3 değil 1. olurdum.Zaten okulda "Saçma" lakabına sahip olmam burdan geliyo.Herneyse.Şuan cidden daha önemli şeyler var.Yolda kalmış ve okulun burdan 3,5 km uzakta olması gibi ayrıca bi dahaki otobüs kesinlikle 1,5 , 2 saate gelir.Üstelik benim hemen şimdi okula uçmam ya da ışınlanmam gerekirdi.Yine her zaman ki saçma konuşmama göz devirdim ve kaldırımın kirli olmasını umursamadan bacaklarımı kendime çekip,kollarımı da bacaklarıma dolayıp,kafamıda dizlerimin arasına sokup oturdum.Acaba abimi arasam mı?Yok uyuyodur o.İkizim desem o da erken çıktı arkadaşlarıyla,hem ne yapabilir ki daha 17 yaşında ehliyetsiz çocuk.Korna sesiyle ırkçılık başımı kaldırdım ve önümdeki son model üstü açık,beyaz renkli arabaya baktım ve tabiki içindeki 3 çift göz alayla bana bakıyodu.Bunlar tabiki de Selin,Ceren ve Pınar'dı.Düşman hedef on ikide.Bi bunlar eksikti.Süper.
"Ay canım yolda mı kaldın sen?" Diye ağzını yaya yaya konuştu Ceren.Ulan ben o ağzına varya,şuam gidip yumruğu ağzına armamalıydı için zor tutuyorum kendimi.Ve üçüde kulakları sağır edecek iğrenç bir kahkaha attılar.
"Neyse Selin sür şu arabayı bu eziğe daha bakamıyacağım valla." Dedi Pınar."Aynen canım hadi hem geç kalıcaz o da uzaklaştırma alır zaten" dedi ve güldü Ceren "Peki o zaman hadi bay bay 'SAÇMA'"Dedi saçma kelimesinin üstüne basa basa.Ve gülüp gözden kayboldular.
"Hey!" Seslenen kişiyle kafamı sese çevirdim.Ah!Cem bana takıntılı çocuk.Çıkma teklifini reddedilecek delirdi resmen takıntılı kaldı ve bana sevgilim diye hitap ediyo,ben ona her ne kadar 'Ben senin sevgilin değilim Cem' desende o bana 'Haha çok komiksin aşkım'Diyo deli manyak.Aslında bazen işe yarıyı bana saçma diyenleri vuruyo.Okulun serserisi herkes korkar ondan(serserisi dediysem o bas boy tarzı olanlardan değil daha çok 'Ben çok zenginim bu okulda bizim holdingin bana bişey yaparsanız sonunuz gelir atarım sizi okuldan' havası var ama iyi çocuk.) o yüzden o yokken hep diyorlar ama o etrafta varken demiyorlar neden? Yemiyo işte.Ya da ölüm fermanlarını vermiyolar.Fiydiklerime karışıyo ya resmen deliriyorum.Yok o çok kısa yok o çok açık.Sanane ya sana....
"Sevgilim çok özledin sanırım yarım saattir bana bakıyosun.Bu kadar çok özlediğini belli etme ya da ara beni hemen gelirim"Dedi ve çarpık gülümsemesini ağzına yerleştirdi."Konuşacak mısın?Yoksa," "Sadece" diye fısıldadım."Düşünüyorum." Diye kestirip attım."Pekala" deyip ellerini teslim olmuşçasına kaldırdı."Ee hadi gidelim" dedi bense ona salak Salak bakıyodum."Bakma öyle kampa gidecez.Uzaklaştırma almak istemezsin sanırım."Deyip ön kapıyı benim için açtı.Aslında yakışıklı çocuk Allah için.Ama ona verebileceğim bi his yok sevmiyorum,aşık değilim.Aslında sinirlenince yaptığı şeyler dedikodu olsa ve herkes ondan bazen -sinirlenince korksa da- ( ki ben onu sinirliyken hiç görmedim) iyi çocuk yani en azından bana iyi davranıyo.Arkadaş,kanka hatta kardeş olabiliriz ama o daha fazlasını istiyo."Hadi gel,hem daha fazla oturma üşüteceksin,"Dedi ve ardından aklına bişey gelmiş gibi durdu ve çarpık gülümsemesiyle "ya da," "olsun ben bakarım sana" valla sapık bu çocuk.Ayağa kalktım,normalde gitmezdim -onla- ama uzaklaştırma almamam gerekir ve yakında sınavlar var istediğim bölümü almak için -ki puanı oldukça yüksek- ve iyi bir üniversite gitmek için -çok- çalışmam ve dersleri iyi takip etmem,-kısaca inek öğrenci olmam- uzaklaştırma almamamgerekir.Sonuç olarak şuan Cem'in arabasında,radyoda kısık sesli müzik çalarken okula doğru gidiyorum pardon(!) gidiyoRUZ.Umarım begenmişsinizdir.Yorum ve vote atmayı unutmayın lütfen ve unutmadan bu kitabı okumaya layık gördüğünüz için teşekkür ederim .xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ HİSSİ
Teen Fiction"Yıldızlar...Yıldızlar çok güzeller değil mi?" Diye fısıldadım,en azından normal konuşmadan bir -ya da birkaç- tık alttaydı. "Cık" diye bi ses gelince kafamı sağa çevirdim,kaşlarım hafif çatılmıştı. "Senin kadar değil." Dedi,tebessümüm yüzümde donar...