Multimedya da Gökhan Tepe-Beyaz var,içinde geçen 'teşekkür ederim' sözlerinden ve bölümdeki teşekkürlerden bu şarkıyı koydum.Nerede şarkıyı açacağınızı söyledim.İyi okumalar :D
Okula geldiğimizde kampa seçilen kişiler topluluk halinde müdürü dinlerken,Cem okula direksiyonu kırıp ses çıkartarak girdiği için;topluluk bize dönmüş,müdür susmuş ve öğrencilerin bakışlarını takip ederek içinde bulunduğumuz arabada bakışlarını sabitlemişti.Bu sırada yanımda hareketlenme olunca Cem'in arabadan indiğini,indiği kapıdan bana bakarak "İnmicek misin?" Dediğini yeni farkediyordum.Kemerimi çıkartıp ağır adımlarla arabadan indiğimde topluluğun bakışları ben ve Cem arasında gidip geliyordu.Kaşlarım istemsiz olarak çatıldığında Cem önüme geçip baş parmağını çatılan kaşlarımın ortasına koyup parmağını yukarı çekip çatılan kaşlarımı (-kendince-) düzeltmiş ve topluluğa dönerek "Dönün lan önünüze herkes kendi işine baksın" dedikten sonra topluluk bize kısa bi bakış atıp tekrar müdüre döndüler.Müdür bu harekete ve olanlara afallasa da bir şey demeyip konuşmasına devam etmişti.Açıkçası hiç şaşırmadım.Çünkü okul Cem'in.Bu yüzden hiç şaşırmadım.yine saçma saçma kelimeler.SEN SUS ARTIK NEYSEN.
Cem "Hadi gidelim." Dediğinde onaylar anlamda başımı sallayıp önden yürüdüm."Evet.Dediklerimi anladınız umarım 2 otobüs gelecek ve her koltuk ikişer tane olacak.O yüzden 2'li sıra halinde otobüse binin."Konuşmanın sonunu yakaladığımızdan herkes hareketlenince sap gibi orta da kaldım.Hayır asla o wattpad hikayelerindeki veya bazı saçma dizilerdeki başröldeki kızlar gibi saf değilimdir ama...Kafam karıştı,bugün ne oluyo ya böyle.Normalde okula gelince Cem'in yanımdan ayrılmayıp,bana bakan erkekleri dövüp -ki her ne kadar onun okulu olsada okul sınırları içinde ve bir çok öğrenci olduğu için sözleriyle dövüyo- sorduğu soruları ters ve kısa cevap vermem gerekiyordu.Ama...İşte her cümlenin içinde bi ama vardır hani.Ama,bunda çok ama var!Yine ve yine saçma düşüncelerime göz devirip otobüse binmeye gidiyodum ki kapılar kapandı ve bavulları yerleştiren görevli "Yer kalmadı,(-baş parmağıyla arkayı gösterip-) sende o öğrencilerle 2. otobüsü bekliyeceksin." Deyip arka taraftaki açık olan kapıdan otobüse bindi.Suratımı aşıp diğer öğrencilerin yanına geçtim.O sırada Cem yanıma gelip "İstiyorsan benim arabayla gidelim hem daha hızlı olur."dedi bende "Hayır ama sen istiyorsan gidebilirsin" dedim o da "Senle gitmeyeceksen anlamı olmaz ki,ben arabayı oraya biriyle götürtürüm,benim içinde yer tut beraber otururuz." Deyip göz kırptı ve telefonuyla birisini arayıp arabasına doğru gitmeye başladı.
••••••••••••••••••••
Kamp alanına geldiğimizde herkes çoktan eşleriyle konuşup,gülüşüyorlar ve çadırları yapmaya başlıyorlardı.Bende çadırımı eline alıp kendime düz bir alan bulmak için yürüdüm.Sonunda düz bir alan bulduğumda sağa baktım.Bazıları çadırlarını bitirmiş içeri girerlerken,bazıları da bitirmek üzereydi.Acaba Rüzgar nerde?Onunla yapıcaktık çadırı.Ama onu bekleyemem çünkü hava kararmak üzereydi.Çadırı açtım.İçinden çıkan kullanma kılavuzunu elime aldım ve anlamayan gözlerle küçük yazılara baktım.İngilizce veya Fransızca olsaydı anlardım.Ama bu Rusça ya.Başka zaman olsa hep İngilizce olur.Şansıma joker sıçmış.Birkaç sayfayı çevirince resimleri görünce sırıttım.(bu kız harbiden mal,Evet yazar kendi karakterine söverken yok ya seviyorum bu kızı ben neyse devam.) Ilk önce çubuğu açtım ve yere diktim (-,-) ve bastırdım.Sonra diğerini yere dikecekken diğeri çıkıp,başıma çarptı "Ahh" deyip başımı tuttum ve "Sen ne gerizekağlı bir varlıksın"deyip tam vuracakken kolumun tutulması ve
(Şarkıyı burda açabilirsiniz canlar :*)
"Sakin."denilmesiyle Cem'e baktım.Zaten başka kim olabilirdi ki (!) "Başın çok acıdı mı?"Diye sordu.Off bu çocukla ne yapacağım ben.Gerçekten çok iyi bir kalbi var ve beni gerçekten çok seviyor ama olmaz.Hem sanırım bunun sonunu biliyorum.İlk önce biz çıkmaya başlayacağız,sonra aramıza birileri çıkacak ve biz ayrılacağız.Bu süreçte ikimizde harab olacağız.Sonra bi şekilde yine çıkmaya başlıyacağız sonra yollarımız ayrılacak.Tabi bizde çok üzüleceğiz.O yüzden istemiyorumdur belki,belki de mutlu sona inanmadığımdandır.Ama sonunda ikimizde zararlı çıkacağız."Biraz," diye mırıldandı."Buz getiriyim." Deyip ilerlerken kolunu tuttum.Kaşlarını hafif çatıp 'Ne oldu?' Bakışı atıyordu."Gerek yok.İyiyim." Dedim.Gözlerinden hüzün geçti.Ya Masal aferin sana ne gerek var çocuğu tersleyecek!"Yani ben hani çok şiddetli vurmadım.Yani kafamı.Buza ihtiyacım yok.Çok acımadı.Ne biliyim yani yanlış anlama..." Tek nefeste söylediğim şeyleri Cem'in bana sarılmasıyla sonlandırdım.Cem bana sıkı sıkı sarılıp,"Seni niye bu kadar çok seviyorum" diye fısıldadı.Elimi kaldırdım,sonra havada yumruk yapıp tekrar yere indirdim.Ve bekledim.Biraz daha sıkı sarıldı,"Lütfen yapma bunu bana,görmüyor musun halimi?Daha çabalayacak gücüm kalmadı.Tükendim seni bu kadar sevdiğimi görmüyor musun?Senin için canımı bile feda edebileceğimi,istediğin her şeyi yapmak istediğimi,Lütfen.Lütfen bu küçük adama az da olsa sevgi göster.Lütfen sarıl bana," deyip biraz daha sıktı.Omzum ıslandı,bu küçük adam ağlıyordu.Ve bu kalbi kırık ve mutlu sona inanmayan kızın da gözleri buğulanmıştı.Evet sanırım bu kelimeler bizi en iyi yansıtacak kelimelerdi.Gerçi biz diye bi şey varmıydı?Orası tartışmaya açık bi konuydu.Ellerimi kaldırdım.Gözümden bir damla yaş aktı ve....sarıldım.Küçük adam gülmeye başladı.-Mümkünmüş gibi- biraz daha sıktı ve "Teşekkür ederim,teşekkür ederim.Çok teşekkür ederim,"diye sayıklamaya başladı ve teşekkürler,seni seviyorum,seni çok seviyorumlu fısıldamalara dönüştü.Biraz ellerimi sıktım.En azından birini mutlu etmiştim.Ve bu da bana değer veren biriydi,buruk Bir gülümseme koydum dudaklarıma.Sonra ayrıldık ve hep kitap ve filmlerdeki gibi boşluğa düşmüş hissettim.GERÇİ BEN HEP BOŞLUKTAYDIM AMA ŞİMDİLİK KENDİMİ KANDIRABİLİRİM(!). Kaşlarımı hafif çatıp başımı sağa sola hafifçe salladım.Elinin tersiyle gözünü sildi ve "Hadi bunu yapmana yardım ediyim,birazdan hava kararacak." Dedi saatine bakarak..İlk bölümden böyle duygusal şeyler yazdığım için size saçma gelebilir ama herkesin bi geçmişi vardır ve bu çocuk Masal'a 8 yıldır aşık!O yüzden anlayışla karşılayın,lütfen.Ve her ne kadar bunu yazmak istemesem ve sevmesemde VOTE VE YORUM ATIN LÜTFEN! Kitabımı okumanız bile güzelken,vote ve yorum atmanız harika olacak.Lütfen alttaki tuşları hatırlayarak hareket edin.Küçük bi aile olsak da hepinizi çok seviyorum,kendinize iyi bakın.Umarım gününüz güzel geçer. :**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ HİSSİ
Dla nastolatków"Yıldızlar...Yıldızlar çok güzeller değil mi?" Diye fısıldadım,en azından normal konuşmadan bir -ya da birkaç- tık alttaydı. "Cık" diye bi ses gelince kafamı sağa çevirdim,kaşlarım hafif çatılmıştı. "Senin kadar değil." Dedi,tebessümüm yüzümde donar...