Beklenmedik Ölüm

570 11 2
                                    

Annemi sevmiyordum, hayır hayır ondan nefret ediyordum. Babam yoktu, biliyorum herkesin bir babası var, ama benim yok. Babam beni ve annemi ben daha doğmadan terketmiş, annem de büyük ihtimalle bu olaydan sonra değişik birine dönüşmüştü. Yunan mitolojisine inanmaya, her şimşek çaktığında Zeus'a yalvarmaya ve aşık olduğu adamın, yani babamın demir tanrısı Hephaistos olduğunu söylemeye başlamıştı. Zamanla annemi seven pek kalmadı tabi, onun sayesinde beni de. Ne de olsa benim annem işsiz, fahişe bi deliydi, ben de çılgınlıklarının bir hatırasıydım.

İşte size kendimi anlattım, şimdi olanları okumaya hazırsınız, ama size şunu söylemeliyim ki, birazdan okuyacaklarınız pek de iyi bir geçmiş değil. Şimdi eğer isterseniz devam edebilirsiniz.

Annemle birlikte öylece yürüyorduk yatacak yeni bir bank arıyorduk, bu her zaman olan bir şeydi. Evsiz olduğumuz için bu normaldi, Manhattanl'da gitmediğimiz yer kalmamıştı, her bir bankta en az bir kez yatmıştım. Çalışan her belediye çalışanı bizi en az bir kez kovalamıştı.

Ben bunları düşünürken, birden önümüze bir adam çıktı, değişik bir şapka takıyordu, bacağındaki değişikliği bir kilometre öteden fark ederdiniz, çok komik yürüyordu.

O zamanlar onun kim olduğunu bilmiyordum, ama sanırım annem biliyordu. O adam gelir gelmez annem yere düştü, ölmüştü.

GeçmişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin