KURAL

Bölüm-15 Hayır Harry.

Yeni hikayeye başlıyorumm! Adı Yanlış Kişi. Biraz geç yayımlayabilirim. Ee şey bu hikayede senaryoyu tamamen değiştirdim. Ve bende Ziall olmamasına karar verdim ve olayları hep Niall'ın dilinden dinlicez, okicaz. Yani umarım okursunuz. Yayınladığım zaman ben buraya yazıp haber vericem ve buradaki okuyucuların çoğu Yanlış Kişiyide okur umarım. İyi okumalar x x x

N: Harry napıyosun? İndir beni. Yakalanırsak çok kötü olur!

H: Sus be.

N: Bari beni indir. Daha hızlı oluruz.

Harry Niall'ı indirdi. Birlikte koşmaya başladılar.

N: Peki nereye gidiyoruz?

H: Sence bi önemi varmı?

N: Tabi var. Salakmısın?

Harry bunu beklemiyordu. Niall ona 'sen yanında olda ölüme bile giderim' dicekti. Yani demeliydi.

H: Arkadan geliyolarmı?

N: Ne biliym oglım?

H: Keko gibi davranmada bak bi arkana.

N: Geliyolar. Koş koş. Daha hızlı.

Harry depar atmaya başlamıştı sonra Niall şaka diye bağırdı.

H: Lan seni aşkımdan kaçırıyorum, sense bana bunumu yapıyon?

N: Oyş canm benim. Böyle odun gibi olduğunda seni daha çok seviyirim.

Harry Niall'ın dediğini duymmamış gibiydi. Hemen onun elinden tutup ara bir sokağa getirdi. İçimden yol tanrısı Hermes'e dua ediyordum.

H: Geldik?

N: Ne? Burası çok karanlık seni duyamıyorum.

H: Yapma şunu Niall. Önceden bunu planlamıştım. Etrafına bir bak.

Harry onu bir karavana getirmişti. Ellerini Niall'ın gözlerinden çekti. Niall bunu görür görmez mavi gözleri ışıldadı.

N: Bu harika birşey!

H: Ee nereye gitmek istersin?

N: Eee şey Harry. Gitmek istediğine eminmisin? Yani birdaha düşünemezmiyiz?

H: Burda daha çok itilmek kakılmak mı istiyorsun, yeteneğinin değer görmemesinimi istiyorsun? O zaman tamam. Gitmeyelim. Burdada Simon'ın emrinde ölürüz.

N: Doğru aslında ama Liam ve Louis? Onlar ikilip kakılmayı haketmiyorlar.

H: Bunu Louis'yle planladık zaten yosun kafa. O da benden sonra kaçıcaktı. Onunda karavanı ayarlanmıştı.

N: Baya akıllıcaymış. O zaman. Eee nereye gidelim?

Arabaya bindiler. İçeride herşey hazırdı. Koltuklar, giysiler, yiyecek içecek. Herşey ordaydı. Ön koltuğa geçtiler. Harry çalıştırmaya başladı. Nereye gideceklerini bilmiyorlardı.

N: Harry ben sana nereye gittiğimiz tabi önemli salak demiştim ya. Aslında şimdi farkettimde sen yanımda olunca nereye gittiğimin bir anlamı yok.

Harry tebessüm etti. Biraz kızarmış gibiydi sanki. İstediği olmuştu.

Harry'nin telefonu çaldı. Arayan havuç kafa.

H: Noldu?

Lo: Ooo hayattasın!

H: E tabi olm. Asıl sen yani siz?

Lo: Biraz garip oldu diyebiliriz. Simon biraz kilo verdi.

H: Bunlar az gelir o yarrak başına.

Lo: Neyse Biz Kanada'ya gidicez. Yani karar verdik.

H: Biz napıcaz bilmiyoruz. Ama biraz sanki yalnız kalmak istiyoruz. Anlayışınız için teşekkürler Louis! Görüşürüz.

Lo: Dur Bir daki-

N: Harry napıyon ya.

H: Zorundaaydım yoksa sizde gelin diye bağıracaklardı. Peki nereye gidelim ya?

N: Mmm. Miami! Evet!

H: İşte bu! Miamiye gidiyoruz! Ya daa Fransa.

N: Fransa mı?

H: Evet niye olmasın?

N: Oraya binlerce gittik ama Harry. Ama Miamiye gitme-

H: İkimiz Fransa'ya gitmedik.

N: Bence Miami.

H: Bence Fransa.

N: Hadi ama Harry. Bunun için tartışıcak değiliz. Önce Miamide 3 gün sonra Fransa da 4 gün. Nasıl ama?

H: Üff tamam.

Yolda trafik yoktu. Saat ise 08.00 e yaklaşıyordu.

H: Ben acıktım.

N: Hadi pizza söyleye- . Doğru olmaz. Eee bilmem napalım.

Harry önce gözlerini devirdi.

H: Sen evin kadınısın ama. Hadi bi karımın elinden yemek yiyim.

N: Evet evet. Bottom olanda büyük annemdi zaten.

H: O konuyu açma. Seni bottom yapmasaydım ağlardın ve anladın işte.

N: Üff tamam. Yemek yapıcam. Ne istersin?

H: Hmm. Bilmem. Şaşırt beni.

N: Tamam.

Niall mutfağa yöneldi. Ne yapıcağını hala bilmiyordu.

N: Ispanak severmisin?

H: Ne biliyim yap işte.

Niall söylenmeye başladı 'ne blym yp şte.s.s'

H: Söylenme sen benim karımsın Niall Styles.

Niall dolaptan malzemeleri çıkardı. Hemen birşeyler doğradı falan tenecereye attı. Yemek pişmeye başladı. Niall da ön koltuğa geri döndü.

H: İşte benim aşkım yaa.

N: Bende seni seviyorum.

H: Şey ee ben karavana söylemiştim. Ama olsun senide seviyorum tabii.

N: Salak! Ben kitap okicam. Percy jackson senden daha iyidir be. Keşke Annabeth'in yerinde olsaydım.

H: Percy sadece bir karakter Niall.

N: Demek onda karakter varmış Harry. Ben Labirent savaşını bitircem. Yemek olduğunda düdüklü ötücek.

H: Bizim düdük çalan bir eşyamızmı var? Vaay havalı.

N: Hayır salak. Sadece bir tencere.

H: Düdükmü çalıyo?

N: Diyebiliriz.

* * *

H: Niall düdük çalıyo!

N: Geliyorum!

Niall yemeğin kapağını açtı. Tabaklara koydu.

N: Yemek hazır!

H: Arabayı bir kenara çekiyim geliyorum.

* * *

H: Eee şimdi napcaz?

N: Bilmem. Louis ve Liam'a yalan söylemeseydin şuan buluşmuş ve gülüyo olabilirdik. Şuansa bir battaniyenin altında sıkıştık.

H: Ben onlara yalan söylemedim. Sadece yalnız kalmamız gerekiyor dedim.

N: Üff benim başım ağrıyo uyicam.

H: Başınmı ağrıyo? Bu kötü oldu.

N: Sus Harry. Bugün çok yorulduk. Sende uyu.

H: Çok sıkıcısın. Peki başağrını geçirebilirmiyim?

N: Geçse bile olmaz diyroum. Çok yorgunuz.

H: Çok sıkıcısın. Napcaz artık uyicaz. Ama uykudan önce-

N: Hayır Harry.