Can You My Love Feel?

Bello

Kalbinizin ritmi üç şeyde değişir; uzun soluklu koşu, adrenalin ve aşk...

Okula dikkatli bir şekilde giderken gece korktuğum gibi gündüz de korkuyordum. Arada arkama dönüp bakmam yüzünden insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Bu sefer de süper ego'm devreye girerek beni daha beter hissettiriyordu. Sonunda okuldan içeri girince sınıfıma girdiğim de geç kalmamıştım ve o yine yoktu. BaekHyun beni görmeden ChanYeol ile hararetli bir şekilde konuşuyordu. Yanlarına gitmektense boş bir sıraya oturup kafamı koydum. Biraz uyumak iyi gelirdi...

Elimdeki çörekle çatı katına çıktım. Yalnız olmadığımı fark edince gidecektim ki o güzel, hücrelerime kadar titrediğim sesini bana duyurdu.

"Kaçma cennet kokusu!"

Dedi sert sesiyle. Yanına gittim.

"Kaçan kim?"

"Sen cennet kokusu. Beni nasıl buldun yine?"

"Burayı seviyorum seninle alakası yok."

Dedim. Gülümsedi. O an nedensizce onu öpmek istedim. Kafamı sallayıp kendime geldim.

"Cennet kokusu yine güzel kokuyorsun. Vanilya gibi."

"Vanilya mı seviyorsun?"

"Sayende. Dün senin yüzünden iki vanilyalı dondurma yedim."

"Be-ben ne yaptım ki?"

"Ben de bilmiyorum. Sadece vanilyayı sevmeye başladım."

Dedi. Ardından ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına alıp montunu yere serdi. Güçlü olmalıydı ki beni tek eliyle tutabiliyordu. Dengemi kaybedince yere düştüm o da onu çekmemin etkisiyle üstüme. Altın da kalmıştım ve ne o, ne de ben kalkmıyorduk. Dudağımı utançla ısırınca gözleri dudaklarıma kaydı. Üzerime eğilirken ellerini bileklerime koydu.

"Dur! İsmini bilmiyorum."

"Kai."

"Gerçek adın mı?"

Dedim ancak cevap olarak sertçe hırladı.

"Çatı katındakilere de bakın. Bu yeni ile kara bela değil mi? Gelmeseydim ah! Okulumuzda sevişecek miydiniz?"

"Belki bir gün."

Dedi Kai sessizce. Onu hafif bir şekilde ittim. O kalkınca ben de kalktım. Jaguar kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Oh, bebeğim bunu senden beklemezdim. Kara bela'yı tahrik ettiysen beni hayli hayli tahrik edersin. Sence bela bunu yapabilir mi?"

"Becericek başka birini bul. Cennet kokusu benim."

"LuHan'ı istiyorsan dövüş."

"Hayır ikiniz de saçmalamayın. Daha geleli kaç gün oldu ve sizin yaptığınıza bakın."

Dedim azarlayarak onları. Kai sinirle jaguar'a bakarken jaguar bana sırıttı.

"LuHan ahh! İsmin bile güzel sen nasıl bu okula düştün ha güzel?"

Dedi hayretle. Kai tısladı gerçekten dişlerini sıkarak tısladı.

"Jaguar toz olmaya ne dersin?"

"Benim daha iyi bir fikrim var. Bu güzellik kutusunu sen bana ver ve aramızdan çekil. Yoksa onu tavlamam biraz zor olacak."

"Onun kimi seçtiği belli."

"Sen Kai? Kimi seçtin? Benim çocukluk aşkımı mı yoksa? KyungSoo'yu mu?"

Dedi jaguar sinirle. Kai ifadesiz bir yüzle bana baktı.