Sevmek güzeldi, ama başka birini seven birini sevmek bu yasaktı. Bu yüzden yakıyordu ve aşk herşeyden fazla acıtıyordu, o zaman aşık olanı...
SeHun titrememi engellemek için beni evine getirip yatağına yatırmıştı. Kendi de yanımda uzanırken nedensizce varlığı bana güven veren bu adamı daha iyi tanımak istiyordum. Polisler evimde inceleme yaparken rahat değildim. -S'nin bir an önce yakalanmasını istiyordum. Uyumak adına gözlerimi kapattım ve onun bana sarılmasına izin verdim....
Sabah uyanır uyanmaz ikimiz de kahvaltı edip hazırlanmış ve okula gelmiştik. Kim bizi görse aralarında bize bakarak fısıldaşıyorlardı. SeHun omzuma kolunu attı.
"Seslerini kesme mi ister misin?"
"Hayır ve kolunu çek lütfen yanlış anlayacaklar."
Dedim kaşlarımı çatarak. O ise burnunu saçlarımın arasına soktu ve iç çekip bir şeyler mırıldandıktan sonra sınıfına gitti. Ben de sınıfıma gittim ve BaekHyun'un olmadığı sırama oturdum....
BaekHyun bugün okula gelmemişti ve SeHun'da arkadaşlarının söylediğine göre sinirle okuldan gitmişti. Kai bugün okula gelmişti ama suratıma bile bakmıyordu ona ne yaptığımı merak ediyordum onunla hep yalnız kalabildiğimiz terasa gittim. Terasta ağzında sigarasıyla yine bir Kim Kai klasiği olarak gökyüzüne bakıyordu. Yanına gitmek istesem de gidemedim sadece ondan uzak bir şekilde arkasında durdum. Ona sarılmak istesem de bu isteğimi de ona olan sevgim gibi içime gömüp üstüne toprak attım.
"Çiğnenmiş bir çiçek güzel olabilir ama hiçbir değeri yoktur."
Dedi. Balzac'tan alıntı yaptığını anlamıştım. Bana döndü ve sırtını mermere yaslayarak ifadesiz bir suratla yüzüme baktı. Onun karşısında durdum ve biraz yaklaştım. Gözlerinin altında çirkin morluklar vardı. Elimi yanağına koydum.
"Uyumuyor musun Kai?"
"Yapma LuHan."
Dedi gözlerini kapayarak. Diğer elimi de yanağına koydum.
"Yorgunsun değil mi? Ne yapıyorsun da bu kadar çok bu hale geliyorsun?"
Dedim. O ise ellerini belime koydu ve beni hızla kendine çekti. Gözlerimi kırpıştırdım.
"Ona o kadar çok benziyorsun ki senden uzak duramıyorum."
"Ka-Kai"
"Vazgeçtim cennet kokusu sana uygun biri olabilirim, yanımda kalabilirsin, seni de onun gibi sevebilirim. Seni SeHun'dan fazla sevebilirim ama bana ihanet etmiyeceksin. Eğer bana ihanet edersen lanetim de seni boğarım."
Dedi. Gözleri o kadar derin bakıyordu ki ağzından çıkanlar ne kadar içimi titretse de gözleri o kadar şefkatle bakıyordu ki adeta benliğimi hapsetmişti. Yavaş bir şekilde dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Göz kapaklarım titreyerek kapanırken Kai ise dudaklarımı emmeye başladı. Alt dudağımı emerken ben de üst dudağını emmeye çalıştım. Elini sırtıma koydu ve dudaklarımı öpmeye devam etti. Ellerimi ensesine koydum ve onu kendime daha çok çektim. Bacağımı bastırınca inledi. Dudaklarımdan ayrılırken ellerini yeniden belime koydu.
"Şu andan itibaren herşeyinle bana aitsin. Kimse sana benim gibi yaklaşamaz ve o olayı biliyorum."
"Hangi olayı?"
"Neden SeHun'un evinde kaldığını biliyorum, şu 'S' kim olursa olsun bundan sonra benimle kalacaksın."
"Kai-..."
"İtiraz kabul etmiyorum cennet kokusu eğer benim sevgilim isen benimle kalman daha mantıklı."
"Kai bir kez daha beni öper misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can You My Love Feel?
Fanfiction"Hatalar yaparak büyür insan. Bu hayatın bir döngüsü'dür. Önemli olan geriye baktığınızda ne gördüğünüz. Ben pişmanlık görüyorum peki, ya siz?" ©TÜM HAKLARI SAKLIDIR