Bu olay tam olarak şöyle başladı bir yaz günü işimiz Ankara'ya düştü dedem çok hastaydı ve en iyi tedaviyi istanbulda görebilirdi ve bizde buna bağlı olarak dedemi ikna etmeye çalıştık çok ısrar ettik ve sonunda inat etmeyi bırakıp bizimle beraber istanbula geldi sonunda eve gidiyorduk köpeğimi çok özlemiştim hatta onu nasıl yalnız bıraktım bilemiyorum aklıma getirmek bile istemiyordum eve geldiğimizde köpeğime okadar çok sarıldım ki köpek şaşırdı sonunda herşey yoluna girdi derken ananemin gözüne bişey takıldı.... bu gözüne takılan şey ise köpeğimdi...
Ananem büyük bir inatla bu köpek burda ise dedenin tedavi görmesi sakıncalı dedi yani hatırladığım kadarıyla öyle dedi anneme dolu gözlerle bakıp "onu vermeyeceğiz değil mi anne?" Dedim annem ise bana üzgün bakışlar atıyordu ben ise büyük bir hışımla köpeğimin yanına gittim onu veremezdik ben izin vermem dedikçe bu sözcüğü zorlukla söylüyordum bu olay çok ağrıma gitmişti onu vermem dedikçe bu kelimenin anlamı sadeleşiyor kelimenin anlamı kalmıyor gibi oluyordu korkuyordum bu dostluk burada bitemezdi ..... ancak dedemin ve ablamın köpeğim yüzünden hastalanmalarını istemiyordum bir karar vermem gerekiyordu.... ve sonunda karar verdim.... kararım ise şuydu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Küresi
РазноеBir köpeğin dostluğu bir insanın dostluğundan daha hayırlıdır .....