"Öldüreceğim seni Yoda!"
"Oh... Yanlış numara."
"Benimle dalga geçme!"
"Üzgünüm ama ben Yoda değilim. Siz kimsiniz?"
"Kyungsoo... Do Kyungsoo. Bu arada özür dilerim."
06.03.2016
Korkak adımlarla kapıya gidip delikten baktım. Hadi be! Cidden geldi mi? Bir saniye benim şuan feels geçirmem gerek. Seni seviyorum dedi!
Kapıyı yavaşça açtığımda karşımda etrafa utangaç bakışlar atan bir adet Kyungsoo gördüm. Saçlarını ne ara kızıla boyattı? Double feels *-*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Y/N: Eniştenize fazla şeyapmayın sjzksms)
"Kyungsoo?.."
Kyungsoo bir anda beni içeri sokup kapıyı kapattı ve bana sarıldı. Kokusunu özlemiştim. Hemde çok.
"Kyungsoo.."
"Konuşma Seon-Ah. Sadece birkaç dakika.. Sarılalım."
Gözlerimi kapatıp ona sarılmanın verdiği huzuru keşfettim.
Birkaç dakika sonra geri çekilip elimi tuttu.
"Söylediğim şeyler.. Hepsinde ciddiydim Seon-Ah."
"Na-Nasıl?"
"Sana aşığım, seni seviyorum."
Derin bir nefes alıp gözlerini gözlerime kenetledi.
"O ilk anda beni kendine çektin. Bu yüzden bütün o şeyleri iyice düşünmeden söyledim. Cevap sensin, benim cevabım sensin."
Gözyaşlarımın akmasına izin verdiğimde parmaklarıyla ıslanan yanaklarımı sildi.
"Ağlama.."
Kafamı salladığımda eliyle çenemden tuttu. Yavaş yavaş yüzüme yaklaştığında kokusu yine burnuma doldu. Son olarak sıcak dudakları, heyecandan buz kesmiş dudaklarıma değdiğinde onu çok sevdiğimi bir kez daha farkettim.
