Doğru Yol

46 6 0
                                    

Çiseleyen yağmurdan sonra güneş kendisini gösterir bir şekilde belli ediyordu.
Üstümdeki herşey ıslanmıştı , bende çareyi güneşte oturarak kurutmada bulmuştum. Az ileride kendisini kurtarmış olduğum çocuğun yelkenlisi duruyordu. Çocuk ellerini , değiştirmiş olduğu şortunun içine sokmuş , bana doğru bakıyordu ve
Salak salak sırıtıp duruyor du .
Üstümün kuruduğuna kanaat getirip eve dönmeye karar verdim.

Kasırgayı çevirdim ve yola koyuldum.
Karnım baya bi acıkmıştı eminim ki sultanım döktürmüştür yine

Kıyıya yaklaştım ve elimlede ipleri tutmayı unutmadım. İnerken herşeyi mi yanıma alıp indim. İpleri sıkı bir gemici düğümü ile bağlandıktan sonra ayakkabılarımı giyip yürümeye başladım.
Hava giderek daha da güzel oluyordu.
Havayı içime çekerek iki katlı beyaz evimize doğru yürümeye başladım.
Yürürken iki hafta sonra artık buralarda olamayacağım aklıma geldi ne yapacaktım ben orada , kaldırabilir miydim oranın insanlarını , havasını benim bu düşücelerden ayıran Necmi amcanın sesi olmuştu

"Ooo hoşgeldin deniz kızım nasılsın iyimisin çok dalgınsın bakıyorum"

"Hoşbulduk Necmi amca haklısın biraz dalgınım ama önemli birşey değil sen meraklanma"

"Öyle olsun bakalım kaptana selâm söyle"

"Söylerim hadi eyvallah "
Dedim asker selâmı vererek. Necmi amca babamın gençliğinden beri arkadaşıdır , ben de onu kendimi bildim bileli tanırım

Saate baktığımda saat on bir olmuştu bile neredeyse dört e yakın , kasırgayla zaman çabuk geçiyordu anlaşılan

Eve girdim bizimkiler kalkmış sofrayı kuruyorlardı e bende bir zahmet yardım etmeliyim değilmi

"Sultanım sen bana bırak ben hallederim sofra kurma işini zaten elinden geleni yapıp döktürmüşşün yine"

Yanaklarını yalayıp yuttum  tontişimin

"İyi bari sana gösterdiğim gibi kur sofrayı emi güzel torunum . Güzel gözlüm benim"

Kafamı salladım ve elinde ki kahvaltı tepsisini alıp masayı aynen gösterdiği üzere kurdum , e tabi biliyor torunun beceriksizliğini uyarıyor, haliyle

Mutfaktan çıktım üzerimi değiştirmeyi unutmuştum.
Odama gittim ve üzerime tekrardan spor bir kıyafet giydim ve salondaki kahvaltı masasına oturdum.Duş alma işini kahvaltıdan sonra yapmayı planlıyordum. Deniz suyu ile mahvolmuştum

"Kızım bugün her zaman kinden geç geldin bir sorun mu çıktı"

"Evet bi sorun çıktı ama benimle alâkalı bir şey değil , bir çocuk yüzmek için denize girmiş ve galiba bacağına kramp girmiş boğulma tehlikesi geçirdi bende yardım ettim "

"Anladım peki en son durumu neydi peki "

"İyiydi "
Aklıma gelen şeyle tekrar babama döndüm
"Necmi amcanın selamı var "

Babam kafasını gülerek salladı bu onun anladım deme şekliydi yemek yerken konuşmayı sevmez genelde kısa kesip bitirmek ister di.

Yanımda oturan ve babannemin yaptığı bütün kıymalı börekleri tabağına koymuş hepsini ağzına sokuşturmayla meşgul olan kardeşime sinirle baktım. İnsan ablasına bir tane bırakır yaa

"Yağız,  insan banada bir tane bırakır yaa arkandakileri bi düşünsen hani çok iyi olur" 
Dedim ve önündeki tabaktan iki börek kaptım o elindekini yemekle meşgulken

"Deniz ver şu börekleri "

Elimdekileri almaya çalıştı ama işin ucunda leziz mi leziz heleki sultanımın yaptığı börekler varsa asla kaybetmem

Gemici DüğümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin