İstanbul 2

15 4 0
                                    

Bu çocuğun beni takip etmesinden şüphelenmiştim açıkçası
Ama saçmalamamın dibine vurmuş olduğumu anladım.
İstanbul da oturuyordur , mersine tatile gelmiştir. Yada Mersinde oturuyordur ,İstanbula tatile gelmiştir. Bahane çok sonuçta

Bende herşeyi kendime yormayı çok seviyorum cidden

Elâ nın beni dürtmesi ile camdan gözlerimi Elaya çevirdim. Gözlerini kocaman açmış bana yavru kedi gibi bakıyordu. Kesin birşey istiyecek korkusuyla bakıyordum. Şu anda bana neden böyle bakıyordu anlamış değildim.

"Deniiizz hani senin okuldaki işin iki gibi ya üç gibi biter haliyle değilmi"

"Evet neden sordun"

"Alışverişe gidelimmi hem sana hem de bana şık güzel bir şeyler alırız"

Eyvah , işte şimdi bitmiştim ben , kesinlikle bütün mağazaları talan edip kollarımız kopana kadar alışveriş yaptırırdı

Benimde alışverişi sevmediğimi bildiği için taksiye bindik bineli neden kıvranıp durduğu anlaşılmıştı , ama onu iknâ etmem gerekiyordu yorgunluk üstüne yorgunluk bana hiç iyi gelmezdi.

"Ela ne olursun bugün olmaz gerçekten bak çok yorgunum anla beni"

Gözlerimdeki yorgunluğu görmüş olmalıki çabuk vazgeçti

Ama anlaşılan ben yanılmıştım ki sözüne devam etti.

"O zaman yarın gideriz bizde"
dedi yüzündeki kendinden emin bir sırıtış ile. İşte bu sefer ona direnemeyeceğimi kabullenip pesen taraf ben olmuştum

Kafamı tamam der gibi salladım en sonunda saçını savurarak önüne döndü ben kazandım der gibiydi.

"Daha ne kadar var ? "

"Beş dakika sonra evdeyiz"

Saat çoktan on iki olmuştu. Ela nın dediği gibi beş dakika sonra , bundan sonraki dört yılımı geçireceğim binanın önüne gelmiştik.

Bavullarımı elime aldım küçük olanıda elanın eline tutuşturdum.

Eline vermem ile dengesini kaybetmesi bir olmuştu. Şapşik , bir insan bu kadarmı güçsüz olur anlamıyorum ki

"Ne koydun kızım bunun içine" gözlerimi devirdim.

"Dilin değil elin çalışsın biraz hadi "

Onu bir yandan ittirip bir yandanda onu azarlayıp duruyordum.

Aslında Ela ya karşı her zaman böyle sert değilimdir , yolculuğun getirdiği küçük bir huysuzluk o kadar.
Yoksa birlikte geçirdiğimiz zaman zarfında her dakikamız kahkaha ile geçmiştir , ne kadar zıt kutuplar olsakta

Artık benimde evim olan beyaz dört katlı binaya ela ile giriş yaptım. Asansör baya bir küçüktü bizde ela ile bavulları asansöre koyduk ve en son kattaki dairemize doğru merdivenlere koyulduk.

Ben geldim diyemi , yoksa artık tek başına değil diyemi bilemiyorum. Elâ nın yüzünden gülücük eksik olmuyordu.

"Ela ben geldim diyemi bu sevinç"

"Tabiki de hayır evde artık tek başıma değilim ondan bu sevincimm dee neşemdee"

Gerçeği kabul etmeyeceğini biliyordum. O da en az benim kadar inatçıdır zaten. Gururlu cici kız seni

Dairenin önüne geldiğimizde Ela eline aldığı pembe ayılı anahatarlığından kapıya uygun olanı bulup açtı kapıyı.

Ayağındaki sporlarını çıkartıp kapının yanındaki dolaba koydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gemici DüğümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin