Bölüm 2

18 3 0
                                    

"Teyze ya!!"

"E canım ne yapsaydım."

"Nasıl en sevdiğim oyuncağımı komşu çocuğuna verirsin?!"

"Bana dolu dolu gözlerle baktı. Çocuk gibi elinden çekip alsa mıydım?"

"Evet!" Lanet olasıca bir çocuk annesiyle birlikte misafirliğe geldiği zaman Asya'nın odasına girmiş ve oyuncak ayısını almıştı.

"Şu çocuk nerede oturuyor ? Evini söyle bana evini. Nerede oturuyor o lanet çocuk teyze?" Diye bir nefeste sordu Asya.

"Yan evde oturuyorlar da keşke bir sakin olsan." Dedi teyzesi sabır dilenircesine.

"Sakin falan olamam teyze ben gidiyorum!." Deyip sinirle kapıya doğru yürüdü Asya.

"Nereye?"

"O çocuktan ayımı almaya." Asya o sinirle evden kapıyı çarparak çıktı. Yandaki eve doğru büyük adımlarla ilerledi. Giderken aynı zamanda da yan evlerinde en son satılık ilanı olduğunu, ne ara satıldığını düşünüyordu. Sanırım o babaannesinin yanındayken satılmıştı. Ve taşınan kişileri şimdiden sevmemişti.

Eve varınca kapıyı sert bir şekilde yumruklayarak çalmaya başladı. Kapı açılınca önüne çıkan büyük cüsseyi ittirip biraz ilerledi ve odaların kapılarını inceledi. Sarı renkli kapı gözüne battı. Tam bir çocuk odasının kapısı gibi duruyordu. Sarı kapının önüne geldi ve çat diye içeri daldı.

"Heey noluyoo!?" Dedi küçük bir kız sesi. 5-6 yaşlarındaki kız yatakta oturuyordu. Yatağın önündeki duvarın önüne oturtulmuş ayısını gördü ve ona ilerleyip kucağına aldı. Biraz büyük bir ayı olduğundan önünü göremiyordu.

Kıza yandan bakarak
"Bu ayıcık benim küçük hanım, kimselere yâr etmem." Dedi ve zafer kazanmış bir surat ifadesiyle odanın çıkışına doğru yürüdü.

Herşey beklediğinden daha kolay olmuştu. Bu düşünce aklında dolanıyordu ta ki sert bişeye çarpana kadar. Duvardır sanırım diye düşünüp biraz sağa kayıp bir adım attı ama yine çarpınca sinirle ayıcığı yüzünden aşağı indirdi.

"Pardon ama nereye gittiğini sanıyorsun?" Dedi o ikidir çarptığı ve kapıda ittirdiği çocuk. Yaklaşık onun yaşlarındaki çocuk. Yeşil gözleri, kahverengi saçları olan çocuk. Evet evet işte o, meteor olan çocuk.

"Hayırdır öküzün trene baktığı gibi bakakaldın." Dedi çocuk sırıtarak.

Ve Asya'nın sinirleri başına toplandı. Kaşlarını çattı ve " Yok ya, ayı oynuyodu da ona baktım." Dedi ve hızla odadan çıktı. Lanet olasıca çocuk diye geçirdi içinden.

Evden çıktı ve kendi evine doğru yürüdü.

"En yakın zamanda tekrar uğra bebek!"diye bağırdı çocuk arkasından ve Asya gözlerini pörtletip ona döndü ve garip bir şekilde bakmaya başladı.

"Adın ne lan senin? Seni mahkemeye vereceğim, tacizden yargılanacaksın pis sapık!."

"Adımı öğrenmek için güzel bir yöntem kullandın, aferim sana. Ben bile, böyle tavlama taktiklerini kullanmıyorum artık. Bu arada eğer çok merak ettiysen diye, adım Batı." Diyip içeri girdi ve kapıyı kapattı Batı.

Ve arkasında kendine sinirle bakan bir çift göz bıraktı. Asya Batı' nın arkasından
" Gerizekalı!!" Diye bağırdı ve eve gitti.

Kapıyı çaldı ve teyzesinin kapıyı açmasını bekledi. Arkasından bisikletle geçen küçük çocuklar Asya'yı kucağındaki ayıyla görünce şaşırarak durdular ve Asya'yı incelemeye başladılar.

"Ne var? İlk defa mı kucağında ayıyla dolaşan birisini görüyosunuz!?" Diye bağırdı Asya çocuklara.

"Aslında evet ben ilk defa görüyorum." Dedi çocuklardan biri.

"Bende ilk defa görüyorum." Dedi diğer çocukta ona katılarak. Ve Asya'nın tepesi attı. Niye her deli beni buluyor Allah'ım diye isyan etti içinden ve çocuklara bağırdı.

"Yürüyün gidin lan!" Çocuklar bisiklerine binip yollarına devam ettiler. O sırada teyzsesi kapıyı açtı.

"Ne bağırıp duruyon kız noldu yine."

"Beni delirtiyorlar teyze. Beni delirtiyorlar!" Diyip bir hışımla eve girdi ve odasına gitti.

Ayısını yatağının yanına koydu ve kendini yatağa bıraktı. Bir gün içinde neler yaşadığını düşünmeye başladı. O Batı denen çocuğa her ne kadar sinir olmuş olsa bile aklına gelince sırıttı. E şimdi çocuğun maşallahı vardı yani. Kesinlikle bir bahane bulup onun evine tekrardan gitmeliydi.

Laptopunu alıp yatağına oturdu ve laptopu kucağına aldı. Biraz sosyal medyada takıldıktan sonra zaten akşam olmuştu. Lavaboya gitmek için odasından çıkınca aşağıdan yemek kokuları gelmeye başlamıştı. Lavaboyu sonraya bırakıp mutfağa indi.

"Teyzeciğim."

"Yalaka yiğenciğim"

"Yemekte ne yiyeceğiz?"

"Yemek yiyeceğiz."

"Hayır, yani ne hazırladın?"

"Yemek hazırladım."

"Aman teyze yaa, ben tokum yemeyeceğim."

"Dünden sarma yapmıştım onu pişirdim ama toksan bilemem."

"Şaka, tabii ki de acıktım."

"Otur hadi yiyelim bari."

Teyzesi sarmaları tabaklara koydu ve birer kase de yoğurt koydu yanlarına. Asya kibarlığı bir yana bıraktı, sarmayı yoğurta batırıp ağzına attı. Teyzesi de Asya'nın bu hallerine alışık olduğundan sesini çıkarmadı. Yemeklerini yedikten sonra Asya koşarak lavaboya gitti. İşini hallettikten sonra derin bir oh çekerek geri mutfağa geldi. Tabakları yıkayıp kaldırdı ve odasına çıktı.

Yaklaşık yarım saat kadar kitap okuduktan sonra sıkıldı. Ve artık uyuması gerektiğini düşündüğü için kitabı yanına koyup, nerden geldiğini bilmediği terliği lambaya fırlattı. Tam isabet. Lamba kapanınca zaten olan uykusu iyice bastırdı ve göz kapaklarını daha fazla açık tutamadı .

Burda size Asya' yı tanıtacağım.

Asya 18 yaşında lise sonda okuyan bir kız. Saçları kahverengi-siyah arası bir şeyler. Gözleri koyu mavi. Açık bir ten rengi var. Orta boylu, ne uzun ne kısa. Normal kilolu, ne şişko ne cılız.

Belli bir karakter koymuyorum. Hayal gücünüze bırakıyorum o kısmını.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UMUTSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin