Aman Tanrım! Burası inanılmaz.Dans edenler,barda oturup içki içenler,karaoke yapanlar hatta denize girenler bile vardı.Beth ile ikimiz ağızlarımız açık bakıyorduk.Sonunda kendimize gelebilmiştik ki bara doğru yürümeye başladık.Oturduğumuzda Barmen'den kokteyl istedik.Hem içkilerimiz içip hemde şarkıya eşlik ediyorduk.Kalabalığın arasından biri gözüme çarptı.
Finn'e bakıp el salladım ve yanımıza gelip oturdu.Müziğin sesini bastırmaya çalışarak'Neden karaoke yapmıyoruz?' dediğinde başımı salladım 'Üzgünüm ama canım istemiyor biz burda iyiyiz' dedim. Elimden çekiştirmeye başlası'Hadi ama Queen sesinin güzel olduğunu biliyorum' Oflayıp tamam anlamında kafamı salladım.Zaten 4 dakika falan sürücekti o kadar da kötü değil.Sahneye çıkıp mikrofonu aldım.Finn'de yanımdaki mikrofonu aldı.Gözlerimi kapatık şarkıya başladım.
When your soul finds the soul it was waiting for
When someone walks into your heart through an open door
When your hand finds the hand it was meant to hold
Don’t let go
Şarkıyı söylerken başka biri de şarkıya girdi. Finn'dir diye düşündüm ama neden sesi bu kadar farklı.Kafamı çevirdiğimde bana bakan bir çift mavi göz gördüm.Ona aldırmayıp şarkıya devam ettim.Bu şarkıya aşığım ben Dylan beni bundan alı koyamaz!
Someone comes into your world
Suddenly your world has changed forever
No there's no one else's eyes
That could see into me
No one else's arms can lift
Lift me up so high
Your love lifts me out of time
And you know my heart by heart
Son kısmı söylerken sesim titremişti.İstemiyorum.Dylan'ın tekrar hayatıma girmesini istemiyorum.O beni güçsüz kılıyordu.Normalde güçlü olan kırılmaya Queen onun yanında çıtkırıldım oluyordu ama buna izin vermeyeceğim.
Alkışlar yükseldiğince zorda olsa gülümseyebilmiştim.Sahneden inip koşar adımlarla Beth'e doğru yürüdüm.Beth kulağıma yaklaşıp 'Denize girelim mi?' diye sorduğunda kafamı direk hayır anlamında hızlıca salladım.Tanrı aşkına! Geceyarısı deniz çok korkunç!Beth yerinde tepindi'Hadi ama Queen baksana herkes giriyor' haklıydı herkes teker teker denize giriyordu.Beth yavru köpek suratını yapınca dayanamayıp eteğimi ve t-shirt'ümü çıkarıp çantama koydum.Beth bunu görünce hızla üstündekileri çıkardı ve ellerini çırptı.Denize doğru koşmaya başladık.
Beth ile birbirmize su sıçratıyorduk.Bacağımda hissettiğim biy şeyle çığlık atıp köpekbalığı sandığım şeye birkaç kere tekme attım.Denizin altından nefes nefese saçlarını savuran sexy bir Dylan çıkınca derin bir nefes aldım ve onu azarlamak için açtım ağızımı'Sen napıyorsun kalpkrizinden ölmemi mi istiyorsun?' diye bağırdım. Öksürdü 'Asıl sen beni öldürmek istiyorsun.O tekmeler neydi öle?' dediğinde istemeden de kıkırdamıştım..Haha çok komik :D Herneyse hemen kaşlarımı çatıp biraz daha ona yaklaştım'Bacağıma neden sinsice dokunuyorsun sapık mısın sen?!' dedim. 'Ne yani şaka da mı yapmayalım?' (Şaka da mı yapmıyahh? haha) 'Sen buna şaka mı diyorsun gerizekalı' diyip göğsünü yumruklamaya başladım.Pek etkilenmişe benzemiyordu.Elimi tuttu.Birbirimize çok yakındık.Beth bunu görünce'Ben seni bekliyor olcağım.Üşüdüm çıkıyorum' dedi.Harika beni bununla yalnız bırakmıştı.O kadar yakındık ki.Burunlarımız birbirine değiyordu.Nefesi suratıma çarptıkça kötü hissediyordum.'Seni çok özledim' diye fısıldadığında kat sayım artmıştı! 'Özlediysen özledin banane bundan?Mesala ben de bugün annemi ve Emma'yı özledim!' dediğimde 'Neden?' dedi.'Evede yoklar ve bir hafta boyunca da olmıyacaklar.Hem ben neden bunları sana anlatıyorum ki?!' diyip hışımla kıyıya doğru ilerledim.
Eve gelince banyo yapıp Süngerbob lu pijamalarımı giydim ve Teen Wolf izlemeye başladım.'Ah Dylan ne kadar şansızsın bizim bu öküzle adaş olduğun için' diye sayıklıyordum.'Tyler beni de öp' diyip mızmızlanıyordum.Biliyorum normal değilim.'Bi de şu ikizler var.Tanrıya şükür iki tane var onlardan ahhaha'Tamam kesinlikle normal değilim.
Teen Wolf bitti bende yatağıma geçtim.Camdan garip sesler geliyordu.Aman tanrım cam kırıldı!!! Koşup camdan aşağı baktım...