2.

6 0 0
                                    

Multimedya "nur"

"Ananı sikeyim!"

"Sakin ol şampiyon" diyen Eda'ya gözlerimi devirdim ve üzerimde hala bana bakıyor olan garsona döndüm...ki dönmez olaydım , lan zalımın oğlu sen manken misin yoksa yalan dolan diyesim gelsede " kalk lan üzerimden , hayvan " dedim içimdeki öküzü dışıma vurarak.

Bana kaşlarını çatıp " ne kadar terbiyesiz bir kızsın sen öyle " dedi. Kaşlarını çatınca daha bi yakışıklı oldu galiba. Şuan 'sakın kıpırdama fotoğrafını çekcem' demek istesemde , içimdeki öküzle konuşmaya devam ettim " en azından sapık değilim" dememle birlikte üzerimden kalkıp kıyafetlerindeki ( hayali ) tozlarını sirkeledi. Ben hala ona bakarken , bana döndü ve elini uzattı. O anda gayette kibar biri olduğuna kanaat getirdim ve elini tuttum tam kalkacakken elimi bırakmasıyla kıymetlim bir vurgun daha yedi. Morardığına bahse girebilirim. " ya da boşver ben sapığım muhattap olma benimle " deyip yanımdan uzaklaştı. Sinirlerim iyice bozulmuştu ne zannediyor kendini bu ukala " sen ne biçim bi garsonsun be düdük , hey sana diyorum " desemde arkasına bile bakmadan tezgahın arka tarafında olan kapılardan birinin içine girdi. Eda 'da beni kolumdan tutup masaya oturturken " Nuuur manyak mısın lan sen düdük nedir ağzına sıçayım rezil ettin bizi ..." gibisinden zırvalıyordu. Şuan ona cevap veremezdim. O anda başka bir garson , yanımıza geldi ve siparişlerimizi aldı. Diğer garsona ( bana çarpan çocuk ) göre daha disiplinli giymişti. Siparişleri verdikten sonra hemen kalkıp tezgahın yanındaki makinaya para atıp türk kahvesi aldım kendime. Çok sinirlenmiştim ve sakinleşmem gerekiyordu. Masama doğru ilerlerken bizim masada küllük olmadığını farkedip yanından geçtiğim herhangi bir masanın küllüğünüde elime taktım. Çantamdan murattı mı çıkarıp yarım olan paketten bir tane çektim . Eda' yada uzattım ama istemedi , o her zaman içmezdi dudak tiryakisiydi o ama biliyorum ki şuan çok aç ve kesinlikle içmezdi . Omuz sirkip çakmağı çaktım ve uzunca bir nefes aldım sigaramdan , işte şimdi rahatlamıştım. Bu sırada kafamı çevirdiğimde , siparişlerimizi bana çarpan çocuğun getirdiğini , gördüm. Piçlik yapmayacaktım tabi ki , ah hayır zorlamayın nolur ..
Peki tamam.

Siparişlerimizi masaya koyup " afiyet olsun güzel bayanlar " dedi. Bu aptal herkese mi böyle diyordu ?
" hey sen buraya gel " dedim düşünmeden. " ben mi ?" Dedi . " evet evet sen , buraya gel" dedim. Aramızdaki 1 adımlık mesafeyi kapatıp yanıma geldi ve ' ne var ' dercesine kafasını salladı. " sen her müşteriyle bu şekilde mi konuşuyorsun ? " dedim kaşlarımı çatarak , bunu duyunca çapkınca bir gülüş atarak " isteyenlerle daha yakından ilgileniyoruz " dedi. Bir elini masaya , bir elini sandalyeme koyarak yüzüme yaklaştı yaklaştı ve devam etti " hizmette sınır yoktur. " . Ben o anda sadece gözlerine odaklanmıştım. Turkuazı andıran koyu mavi gözleri beyaz tenine zıt olan kara saçları ve öpülesi dudaklarıyla tam bir şaheser gibi duruyordu. Yaklaşmasının verdiği heyecanla göğsüm inip kalkarken sadece bir fısıltıyla şunları söylediğimi hatırlıyorum.

" çayımı begenmedim, değistir "








Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Adı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin