19. Bar

5K 209 22
                                    

Yağız çoktan dudaklarıma kapanmıştı . Bunu zorla yapıyordu şu ana kadar hiç bir erkekle öpüşmemiştim. Ve ilk öpücüğüm bir rol yüzünden gittmişti . Sertçe onu itmeye çalıştım . Egeye olan hırsından dolayı kolumdan tutup öpüşünü daha da sertleştirdi . Aramıza ege girdiğinde yağızın suratına bir tane yumruk inmişti . Beni yine aynı hızla kolumdan sertçe tutup çekti . Resmen peşinden sürükleniyordum ben çıkışa gittiğimizi zannederken barın odalarından birine gidiyorduk . Bir odaya girdiğimizde korkmaya başlamıştım lanet olsun neden ben egeden bu kadar korkuyordum. Kapıyı sertçe kapatıp beni duvara yasladı . Derin soluklar alarak ve tane tane konuştu .

- O siktiğimin çocuğu sana nasıl dokunmaya kalkışır . Sende onun öpmesine nasıl izin verirsin .
Bunları söylerken sakindi bu beni daha da korkutmaya başlamıştı . Ben daha çok bağırmasını düşünüyordum ama o dişlerinin arasından sakin bir tonda söylüyordu bunları . Söylediğinin karşılığında ağzımı bile açamamıştım ne diyebilirdim ki ben izin vermemiştim onun egeye olan hırsından dolayı gözü kararmıştı.
Kolumdan sertçe tutup beni odanın lavobasına götürdü . Ne yaptığını merak ettmiştim . Askıda duran havluyu akarak suda ıslattı yüzünde sadistçe bir gülümseme vardı ( Yazardan not : nasıl bir gülümseme olduğunu bende bilmiyorum ) bu korkumu ikiye katlamıştı . Beni kendine doğru çekerek havluyu dudağıma sertçe sürtmeye başladı . 3-4 dakika daha bunu devam ettirince dudaklarım acımaya ve yanmaya başladı . Ege bunu hala devam etirince gözlerimden yaşlar tek tek süzüldü. Bedenimi ondan uzaklaştırmaya çalışsamda boşunaydı . Sonunda hırsını aldığında şaheserine bakmak için beni aynaya yönledirdi başımı bile kaldıramıyordum çünkü dudaklarımın aynadaki yansımasından korkuyordum. Ege başımı hafifçe kaldırınca gözlerim aynada kilitli kaldı , dudaklarım kızarmıştı egeye baktığımda yine saditçe bir gülümseme vardı .

- Şimdi böyle daha güzel .

- Sen ... Sen aklını kaçırmışsın , delirmişsin sen . Kendimi ondan zorlukla çektiğimde gittmeye hazırlanıyordum , kolumu tutup sertçe beni kendine çekti ve ani bir hareketle dudağıma yapıştı .
Korkudan kollarında çırpınmaya başladım . Ben kurtulmaya çalışırken o da dudaklarımı öpüyordu . Sonunda güçlükle kendimi çektiğimde . Yüzüne sert bir tokat indirecekken kolumu tutu

- Bak şimdi böyle daha iyi , ha bir daha sakım bana el kaldırdığını görmeyeyim .

Kolumu sertçe omdan çektim , burda bu kadar çok durmuştum bile . Onun bana yaptıklarını düşündükçe çıldıracak gibi oluyordum . Neden beni yağızdan uzaklaştırdı , suçlu o değilmiş gibi zeytin yağ gibi üste çıktı .

- Ha şunuda söylemeden geçmeyeyim eğer birisinin sana dokunduğunu görürsem ilk o sana dokunana sonrada sana işkence çektiririm . Duydun mu ?
Sözlerini duyduğumda hiç bir şey söylemedim.

- Duydun mu beni ! Bağırdında bende ona sinirle karşılık verdim.

- Kes şunu ! Sakın beni sahiplenmeye kalkma ! Ben senin sevgilin , eşin , kardeşin değilim şu saçma hareketlerinden vazgeç. Beni durduk yere öpüyorsun amacın ne senin ?

- Ben istediğimi kişiyi sahiplenirim bu bir ! Hareketlerimin saçmalığı seni asla ilgilendirmez bu iki ! Seni durduk yere öpmedim sadece o puştun öpücüğünü senden geri alıp , temizledim bu da üç !

- O zaman o Saçma hareketlerini benim üzerimde kullanmayı kes ! Dedim sinirle .

- Buna sen karışamasın .

- Dudağımı acıtın hayvan herif !

Şu konuşmalarımız komik gelmişti hem bana istemediğim birşey yapıyor hem de karışmama izin vermiyordu . Bu nasıl bir dengesizlik , nasıl bir saçmalıktı . Salakça bakışmamıza bir son vererek yataktan çantamı aldım . Tam gidecekken egenin sözleri beni durdurdu .

- Dediğim gibi seni eğer bir başkasının yanında görürsem iyi şeyler olmaz bilmiş ol !

Birşey söylemeden arkamdan kapıyı sertçe kapatıp oturduğumuz yere baktım ama yağız yoktu . Demmeki eve kenm gidicem diye düşünürken yağızın çıkış kapısında beni seyrettiğini gördüm . Aslında onun yüzünü görünce eve tek başıma gittmeyi düşündüm ve onu es geçerek çıkıştan dışarıya çıktım. Temiz havanın kokusunu içime çektiğimde bir ferahlama geldi . Yanıma yağız geldiğinde kolumu ürkekçe tutu demek ki onu tersleyeceğimden korkuyordu.

- Dudağın. Dedi çenemi hafifçe kaldırarak .

- Ne var dudağımda ?

- Kızarmış. Bunu ben mi yaptım Allah bemim belamı versin . Eylül yemin ederim ki egeyi görünce bir anlık sinirle yaptım...
Sözlerine devam edecekken sözünü kestim .

- Hyr sen yapmadın ege yaptı ama sana da kızgınım egeye olan hırsını benden çıkarmamalıydın ki ben sana güvenerek bir plan yapmıştım. Dedim soğukça

- Kusura bakma , yemin ederim ki egeyi görünce bir anlık sinirle yaptım ama çok pişmanım.

Onun yüzünde ki küçük çocuk edasını ve gözlerindeki pişmanlıkla dolmuş yaşları görebiliyordum .

- Her neyse gidelim artık burdan ama sakın bir daha böyle birşey olmasın .

- Anlaştık sen nasıl istersen. Yüzündeki pişmanlıkla arabaya bindik , yolculuk sesiz geçmişti . İyi geceler diyerek arabadan indim . Saatime baktığımda 10:30 du fazla geç değildi ama babam beni böyle görürse kızardı ve eğer hala dudaklarımın kızarıklığı duruyorsa kesinlikle yalnış anlarlardı. Çantamdan atahtarları çıkararak kapıyı açtım . Sesizce içeriye girdiğimde mutfaktan gelen seslerle annemin mutfakta olduğunu anladım. Merdivenleri çıkarak kimseye görünmeden odama vardım . Hemen eşorfmanlarımı giyerek kendimi yatağa attım . Bu gün yaşadıklarım aklıma geldi , dudağıma bakmak için hemen banyoya gittim. Dudağımın kızarıklığı hâla duruyordu dolaptan çıkardığım dudak kremini sürerek biraz kamufile ettim. Hazır olduğumda aşağıya indim , annemin hala mutfakta olduğunu gördüm , Benim geldiğimi fark etmiş olacak ki elindeki tabağı bırakarak bana doğru döndü .

- Hmm ... saat 10 : 40 ve benim kızım eve daha yeni geliyor.
Benden açıklama bekler gibi bir havası vardı , ne diyeceğimi düşünerek hemen savunmaya geçtim .

- Dediğim gibi arkadaşlarımla kafeye gittik hem ben evden geç çıktım saat tam 7 de fazla laflamışız ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik .

- Bu sefer kolay yırtınız genç hanım . Babana geldiğini haber versen iyi edersin küplere binmişti .
Ne kadar haber vermek istemesemde , vermek zorundaydım . Daha da sinirlendirirsem bana sınırlamalar koyardı. İstemeyerek yukarıya çıktım çalışma odasının önüne geldiğimde kapıyı tıkatmadan içeriye girdim .

- Immm ben geldim .

- Neden bu kadar geç geldin arkadaşlarınla kafeye gidecektin diye biliyordum.
Anneme gösterdiğim itirazın aynısını ona da benzettim.

- Evet öyleydi arkadaşlarımla kafeye gittim . Anneme neden geç geldiğimi açıkladım . Dedim sinirli ve öfkeli bir tavırla . Tam odadan çıkacaktım ki

- O yüzden mi kafe yerine bir bardaydın hemde bir olayın içerisinde.

Mereba arkadaşlar bölüm fazlaca geç geldi bazı arkadaşlarımız nedenini biliyor herneyse sizce diğer bölümde nolucak fikirlenizi mesaj ya da yorum olarak yazmanızı istiyorum iyi ya da kötü yorumlarınızı bekliyorum. Bölüm şarkısı EZGİ VE ENES ( KUSURA BAKMA ) hepinizi seviyorum öpüldünüz :*

SADİST'İN AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin