Adım ceylan Doğulu bi ailenin kızıyım herşey ben 17 yaşındayken başladı orta halli bi ailem vardı herzaman istediğimiz şeye sahip olamıyorduk babamın paraya düşkünlüğü yüzünden gelecekti başıma herşey köy yeri olduğu için evden pek çıkmazdık laf eden olur diye komşulara çok sık gidip gelmezdik yanlız ben değil köydeki bütün genç kızlar böyleydi ama her ne olursa olsun bende bi insandım ve bi kalbim vardı aşık olabilir sevebilirdim iki sokak ilerdeki komşumuzun oğlu sedat'a aşık olmuştum ve çok seviyordum oda beni seviyordu en azından öyle anlaşılıyordu hal ve hareketlerinden köy yerinde tandır ekmeği pişirilirdi bizde o gün tandır ekmeği pisiriyorduk
ANNEM
-ceylan-efendim anne
-kızım misafir gelecekmiş sen git evi toparla biraz bende gelirim işim az kaldı
-tamam anne deyip evi toplamaya koyuldum annem işini bitirip geldikten sonra öğrenmiştim bana görücü geleceğini içimden
-sedat ailesine söyledi kesin beni istemeye o geliyor başka kim gelebilir ki diye düşündüm yaşım küçük olmasına rağmen sedat'a aşık olduğum için onunla evlenmeyi düşünüyordum aksi halde istemezdim evlenmeyi ve çok geçmeden babam geldi misafirlerin eli kulağında olduğunu az sonra geleceğini söyledi misafirler gelmişti ama sedat'ın ailesi değildi içime öyle biri korku düşmüştü ki nefesim kesiliyordu sofrayı kurduk yemek çay derken konu döndü dolaştı asıl meseleye geldi ben kapının arkasında göz yaşlarıma boğulurken babam fikrimi sormadan beni evlendiriyordu
-evet hüseyin kardeş bildiğin gibi benim Karım öleli 5 yıl oldu oğlumda evlilik çağına geldi bende göçüp gitmeden bayramımın muruvetini görmek isterim ceylan kızımıda severim saygılı efendi kızdır
-valla Enver dediğim gibi istediğim başlık parasını ver kızı al götür
-o kolay canım hallolur o işler de kıza sordun mu gönlü var mı?
-o kim oluyo babasının sözünün üstüne söz söylemek onun ne haddine ben evet diyosam mesele bitmiştir sen kafana takma
-o zaman hazırlıklara başlayalım
-evet en kısa zamanda
Ben bu konuşmaları dinlerken göz yaşlarıma boğulmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ve cok geçmeden düğün hazırlıkları başlamış ve düğüne sadece 1 hafta kalmıştı ben ölmek için her gece Allah'a dua edip sedat'ı düşünerek sabahlara kadar ağlıyordum ve en sonunda düğün günü gelmiş çatmıştı evleneceğim adamın kim olduğu hakkında en ufak bi fikrim dahi yoktu tanimiyordum bekledigimin çok altında kısa boylu zayıf esmer biriydi bayram düğün olmuş ve artık bana ömür boyu ızdırap olacak evime ömrüm boyunca kabir azabi yaşayacağım odama gelmiştim bayram alkoliğin biriymiş Meyer düğün gecesi okadar çok içmiş ki ayakta zor duruyor muş gerdek gecemde 1 saatlik kocamdan dayak yiyip ağlayarak uyuya kalmıştım sabah dürtülerek uyandırıldım
-kalk hadi bide gelin olacaksın kalk bana bişeyler hazırla açım ben
Kafamı kaldirdigimda bayramı gördüm kalkıp toparlandım daha gelinliğim bile üstümdeydi kalkıp hazirlandiktan sonra sofra kurdum karnını doyuran bayram evden çıkıp gitti kayın pederimin evi ayrı olduğu için evde yanlizdim ve cok korkuyordum öğle yemeği için yemek yapmak istedim ama evde hiç birşey yoktu bayram geri geldiğinde elinde poşetler le geldi
-al bunları güzel bi yemek yap ben açım
-tamam
-somurtma kafanı kirdirtma bana babamın mirası olmasa ben evlenirmiydim senle sanıyorsun babam gebersin sana tekmeyi koyacam merak etme az kaldı zaten
Deyip çıktı evden bayram ben ağlaya ağlaya yemek yapıyor allah allah yalvariyordum bitsin bu işkence diye çok geçmeden bayram gelmişti sofrayı hazırladım-gel ye dedi
-ben tokum diyince tabağı yüzüme fırlattı benle aynı sofraya oturmaya bile tenezzül etmiyorsun demek allah hepinizin belasını versin
-bayram yapma yalvaririm aç değilim sadece nolur vurma
İki günlük evliydim ve yediğim dayaktan anliyordum huzurumun olmicagini artık
-babamın yemeğine zehir koydum yavaş yavaş ölüyor mirası bana kaldığında sanada tekmeyi koyucam diyor aynı zamandada tekmeliyordu beni
Nikahli karısı olmama rağmen o gün beni döverek orda bana sahip olmuştu artık kadındım ve cok korkuyordum bu hayattan bayramdan Meyer babasının yemeklerine zehir koyuyormus gizlice yavaş yavaş ölüme gidiyormuş babası bu böyle devam etti ve evlenmemin üzerinden 1 yıl geçmişti bi oğlum olmuş adını vedat koymuştum tıpkı bayrama benziyor çokta tatlı gülümsüyordu bayramdan dayak yedikçe oğluma sarılıyor onda teselli arıyordum bır senedir annemle sadece bi kaç defa telefonla konuşmuştuk
Babamla daha hic konusmamistim ve bır yıldır evime ailem gelmemişti kendimi sahipsiz hissediyor kaderimin bayramın kölesi olduğumu kabul ediyordum her geçen gün çok geçmeden kayın pederimin ölüm haberini almış deli gibi ağlıyordum çünkü bayramın insafı yoktu beni oğlumla birlikte sokağa atardi yapacaktida biliyorum
Zaman çok çabuk geçiyordu bayram her gece eve sarhoş geliyor beni yorumla kadar dövüyor öylece siziyordu
Cehennem hayatı yaşıyordum hergecemi ezberlemistim hepsi aynıydı ama o gece bayram kuralını bozdu gecenin bi yarısı beni dövüp kapının önüne attı oğlum içerde patlarcasina ağlıyor bende dayanamıyor ağlıyor saçlarımı yoluyordum oğlumun aglamalari parcaliyordu içimi o ruhsuz adam kanepede sizip kalmış ti oğlumun küçük kalbi dayanamadı. İki saat boyunca ağlamaya dayanamamış olsa gerek sesi kesilmişti ben bi terslik olduğunu anlamıştım okadar bagiriyordum ki sesime komsular toplandı kapıyı kırıp içeri girdiler bayram genede uyanmamisti oğluma koştum çoktan ölmüştü cigliklarim mahalleyi inletti eminim bayrama saldirdim engel oldular oğlumun cenazesine katılıp babalık görevini bile yapmamisti ertesi gün.
Babasının ölümünü kutlamak için bi kaç arkadaşıyla baraj kenarına içmeye giden bayramın ölüm haberi geldi aynı gün.
Ayağı kayıp baraja düşmüş dediler boğulmuştu sevinemedim aglayamadim bile şimdi ne olacaktı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Kölesi
Cerita PendekKaderine köle olmuş bi insanın hayattan ne beklentisi nede mucizelere inancı kalır...