"Ne kadar güzel olmuşsun Sevgilim"
"Teşekkür ederim Bulut"
Aynaya bakarken son düzeltmeleri yapıyordum. Bir yandan da içimden sürekli aynı şeyi tekrarlıyordum.
" Bir şey eksik, bir şey eksik, ama ne?"
Dizlerimde biten volanlı "Bulut" rengi straptez elbiseme aynadan bir daha baktım.
"Kahretsin kolye almalıydım." diye istemsizce mırıldandım.
Bulut söylenmelerimi duymuş olacak ki, gardrobun önünden bana doğru yöneldi. Aynadaki yansımadan Bulut'un gelişini seyredalmışken, belime sarılışını hissetmemle ürperdim. Bu adam ne zaman bana dokunsa böyle oluyordu. Oysa geldiğini görmüştüm, hazırlıksız yakalandığım söylenemezdi.Ne zaman bitecekti bu his bilmiyorum. Birlikteliğimiz üzerinden aylar geçmişti ama ben hala her dokunuşta tir tir titriyordum. Bulut sırtıma yaslanarak nefesini duyabileceğim kadar yaklaştı ve hınzırca fısıldamaya başladı.
"Bence herşey tamam sevgilim .Hem zaten o ayakkabılarla yürüyemeceğin için bütün gazeteler kolyenden ziyade, güzelliğinden ve düşmenden bahsedecek. "
İstemsizce ayakkabılarıma baktım. Elbisemle aynı renk, sekiz santim ince topuklu bir ayakkabı almıştım. Masal sayesinde. Bulut haklıydı kesin düşecektim.
"Topuklu ayakkabı benim neyime" diye kendi kendime söylendim.
.....................................................
"İz bence bu ayakkabı çok güzel. Kesinlikle almalısın. Elbisenle aynı renk ayakkabı bulabilmek ne kadar büyük bir şans."
"Masal ben bunlarla rahat yürüyebileceğimi düşünmüyorum."
"25 yaşında bir kadın nasıl topuklu ayakkabı giyemez İz. Gerçekten anlamıyorum."
"25 yaşına kadar topuklu ayakkabı giymeyen bir kadın olabilir mi?"
"Tamam tamam. Pardon bakar mısınız?"
"Buyrun"
"Aynı renk babetiniz var mı?"
Satış görevlisi kız;
"Malesef yok, belki bu model elbisenizle uyumlu olur." diyerek gözüme oldukça sevimli gözüken bir ayakkabı uzattı.
Satış görevlisi kızın elinden ayakkabıyı nasıl aldım hatırlamıyorum. Bu topuklulara mahkum kalmamak için lastik ayakkabı bile giyerdim. Ayağıma tam olan beyaz ayakkabıya aşkla bakıyordum. Ancak şu anda önemli olan benim duygularım değil Masal'ın onayıydı. Yalvarır gözlerle Masal'a baktım.
"Benimle biraz gelsene İz" diyerek beni tam boy bir aynanın önüne getirdi.
"Gerçekten olduğunu düşünüyor musun?"
"Olmadı mı?" diye sorarken bir yandan da kendimle savaşıyordum. Böyle bir geceye espadril bir ayakkabıyla gidilir miydi? Cevabını bildiğim soruları kendime sormaktan nefret ediyordum.
" Sen zevkli bir kadındın noldu sana?"
Bu kadar karmaşa arasında kaybolmuştum sanki. Her şey bir anda olup bitiyordu. Kontrolden çıkmıştı. Ben kontrol manyağı İz, bir adamın akışına bırakmıştım kendimi. Sakin durağan hayatım zaman makinesi içerisinde kayboluyordu.
"Masal bu kadar şeyin altından kalkamam ben. Bak bir bana! Ben daha topuklu ayakkabı bile giyemiyorum. Böyle bir hayatı nasıl kaldıracağım? Hazır değilim anlamıyorsun. Bulut'ta anlamıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İz'inin Peşinde: Bulut
RomansaVazgeçmenin bedelini ödeyen bir kadının İz'i var bu hikayede. Zamanın içinde güçlü bir kayboluş. Diğer tarafta bedel ödeyen bir adam. Yorgun ve güçlü. Tezatların yükünü taşıyan bir Bulut misali , aşk dolu. İz'inin peşinde bir Bulut'un hikayesi.