BÖLÜM 1

35 4 0
                                    


                                     Sabah kalktığımda aklıma yine her gece olduğu gibi beni uyutmayan kabusum geldi. Yine aynı kabusu görmüştüm. Her seferinde başka bir yerde olmama rağmen annemin sesi bırakmıyordu beni. "senin yüzünden oldu." diyordu. sanki benim vicdan azabı çekmemi istiyormuş gibi. Annemi kaybedeli yaklaşık beş ay olmuştu ve şimdiden hayatım tamamiyle değişmişti. 

                                   Babamı zaten hiç görmemiştim. Şimdi üvey babam ve üvey abimle kalıyorum. belki de daha önce hiç öz babamı görmemiş olmamdandır, üvey babamla aramız iyi. Üvey abime gelirsek serserinin tekidir. Annemin cenazesine gelmiyecek kadar vicdansız, kin dolu ve bana nefretle bakan iki sıradan kahverengi göz sahibidir kendisi. Neyseki eve haftada bir gece gelir onda da Haluk'tan para alıp gider. Üvey babama ismiyle hitap ederim. Aramızdaki ciddiyeti ortadan kaldırdığını düşünüyorum. 

                                   Annem yazın hareket halinde olan bir tur teknesinin altında kalmıştı. onu en son gören bendim. Ben Haluk'un teknesinde annemin videosunu çekiyordum. Akıntının o kadar güçlü olabileceğini hesaplamamıştık aniden çıkan bir akıntı annemi koydan uzaklaştırdı. o sırada biz ona can simidi atmaya çalışırken son süratle gelen tur teknesinin farkında bile değildik. Fark ettiğimizde çok geçti.annemin şu anda gerçek bir mezarı bile yok. deniz polisi de araştırma yaptı fakat sonuç " bütün bir vücüt bulmamız imkansız, pervanelerdeki doku örneklerine göre annenizin cesedi tek parça değil. Fakat isterseniz parçaları çıkartabiliriz " oldu. Bu fikir ilk aklıma geldiğinde sanki annem geri gelecekmiş gibi hissettim ama sonra bir az düşününce bunun beni daha fazla üzeceğinde karar kıldık ve böyle bir mezarı olacağına hiç olmasın dedik.Şimdi her denize baktığımda onu görüyorum. ondan sonra yaklaşık iki hafta suya dokunmadım. Duş dahi almadım. 

                                Şimdi okular açılalı üç ay falan oldu. annemden sonra şehrin öbür ucuna taşındık. Tabi yeni bir okul, yeni arkadaşlar olayına takacak bir ruh halim yoktu. annemden sonra bitmeyecek bir yasa girdim ilk işim bütün dolabımı yakmak oldu. sonra kendime kocaman simsiyah bir dolap dolusu kıyafet aldım. İkinci işim kendime bir söz vermek oldu. Annemin en çok istediği şeylerden biri tabi ki derslerimin çook iyi olmasıydı. kendi kendime olacağına söz verdim. Ve son olarak tam iki ay aralıksız ağladığımı fark ettim ve bir daha asla insan içinde ağlamayacağıma söz verdim - yine kendi kendime- Son üç aydır bu konuda üstüme yok. Gerçekten duygusuz bir robot gibiyim. Okul ikincisiyim,  Haluk dahil hiçkimse beni ağlarken görmedi ve hala simsiyahım. 

                                    Sorun olarak sayılabilecek tek şey abim. Sinan. Okul açıldıktan sonra fark ettimki okulun iki sokak arkasında bir clup var ve bizim Sinan gece gündüz orada. İlk başta ne yaptığını pek bilmiyordum fakat artık yaptıklarının tam ortasındayım. Sinan bir uyuşturucu satıcısı. İlk aylarda oraya sadece annemden sonra başladığım sigarayı yakıp birkaç kadeh bir şeyler içmek için gidiyordum ama artık Bermuda Şeytan Üçgenini tamamladım. Ben de ne arasan var. Sigar mı sigara. İçki mi içki. uyuşturucu mu uyuşturucu . 

                             Anlayacağınız benim hayatım annemden öncesi ve annemden sonrası diye ikiye ayrıldı. 



LÜTFEN VOTELEMEYİ UNUTMAYIN 

UMARIM BEĞENİRSİNİZ <3       


beni sende buldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin