"75 dolar toplamda. Nakit veya kredi kartı?"
"Nakit. Bir de indirim kampanyanız varmış diye duydum?"
"Evet, beyefendi. Ama sadece defter ürünleri için geçeli."
"Peki. İyi günler."
Harry Styles içeriye tekrardan giriş yaptığında dergi bölümüne yönlendi. Odaklandığım saçları havalandırma yüzünden uçuşuyordu. Kepeklerin döküldüğü an! Yo, yo. O sadece kafasında patlatılan konfeti. VE BİR LİTTLE MİX DERGİSİ!
"Selam Maya."
"Merhaba. Dergi fiyatı 19 dolar. Ama dergilerde indirim var. 13 dolar."
"Pekala.Yavaş ol kızım."
Uzattığı parayı elime alıp baktım. Kokulu para. Parfümlü kokarca.
"Hey? Orada mısın sen?"
"Üzgünüm. Derginin yırtığı var mı diye bakıyordum. Sonra tüm dergiler geri geliyor."
Pis yalancı. Bu baskıyı seviyorum.
"İyi günler Maya."
"İyi günler Bay Styles."
Arkasından dil çıkaran çalışan. Kameralara bir özür borçluyum.
"Bir dahakine dil çıkarırken daha dikkatli ol. Arkamda gözüm var Maya."
Düşürdüğüm aleti elime alırken gittiğini gördüm. Lanet adam. Yine kulağımda şu zili çaldı.
"İş saati bitti. Naş naş."
Karşında köpek durmuyor. Ayıda değil. Fiziği güzel,tatlı,sevimli-Aslında kendini övmeye seven biri. Tamam dostum. Al ve git şu tişörtle. Hayır. Bunu anneme yıkatmam gerekiyor. Ama ben şu çocuğu takip edeceğim. Tabii kardeşim ve öbür kardeşim gelmeseydi işler daha iyi olurdu. Hadi kızım. Sahte gülümsemenle öldür şu kardeşlerini. Seni kıskanmaları gerekiyor. Rujumu yemelisiniz. Tadı çok güzel.
"Abla. Nina ile düşündük ki Mc Donalds'da bir şeyler yiyebiliriz."
"Ama ben-"
"Hadi ama ablaaaa! Lütfeeen! Annem saat 12'ye kadar izin verdi! 7 saatimiz var! Düşünebiliyor musun annem? Saat sekizde bile gitsek bizi yiyip bitirebilecek kadın, annem!"
"Bir dakika bile geçerse annem deliye döner. Bliyorsunuz değil mi? Peki o zaman. Aşağıdaki Mc Donalds'da bir şeyler yeriz. Tişörtü çıkartıp geliyorum haylazlar."
"Sen harikasın ablaaaa!"
"Melez de olsak işe yarıyoruz."
"Crystal. Bu dalga geçilecek bir konu değil. Geliyorum."
"Yine harikasın!"
"T-tanrım! Bu Francisco! Manken bir kuzenimiz var!
"Françeeeeeeees!"
"Ne var cırtlak sesli? Evlendim. Dün. Ama. Sen. Gelmedin."
"Oraya çıkıp: Biz kardeşiiiiiiiz! Demeliydim."
"Siz kardeşsiniz o aptal. Seninle evlenmediğime dua ediyorum. Bir sürü Maya. "Baba bize yoğurt mayala!""
"Dalge geçmeyi kes. Bu ismi ben koymadım. Bu annem ve babamın suçu. Hem biz açız, yolumuzdan çekil pislik."
"Bu 1. 73 boy sana yaramamış. Hem Harry Styles 1.80 boyunda. Onunla çıkmayı dene kızım."
"Francisko!"
"Tanrııııııııııııııııııııııııııııııııım!"
"Nina nereye, Nina?"
"Harry Styles bizim Francisco'ya bağırıyor!"
Bakılınca zerindeki kalpli gömlek ve ceketi iyi duruyordu. Zayıf bacaklar. Güzel botlar. Harika saçlar. Ve şu "bok" yeşili gözler.
"Francis. Bu kız senin neyin oluyor?"
"Kuzenim Harreh. Çok seksi. Değil mi?"
"Yatakta onu merak ederdim. Ama şu iki kız rekorumu korumalıyım."
"Ona bakılırsa ben hiç sevişmedim. Bunu n'apacağız Harreh?"
"Git ve kendine kız bul. Ben bu işi iki buçuk yılda yaptım. Ha bu arada. "D&R" mağazında gayet iyi. Dil çıkarıcı çalışan."
"Birincisi; Diğer kızlar gibi herkesle yatmadım. Hatta ben hiç yatmadım. İkincisi; Bunu herkese yapıyorum. Komik oluyor. Ve evet. Ben seksiyim."
"Bu kıza ne aşıladınız böyle?"
"Hormonlu dostum. Kaç,kaç!"
"Sana bir daha para ödemeyeceğim kızım!"
"Anca gidersiniz ahmaklar!"
Yürüyen merdivenlere koşarak adım attılar. Ama koşamam peşlerinden. Annemin yemeklerine gerçekten çok ihtiyacım var. Bir küçücük hamburgerle doyamam k?.Onun yüzlercesini yiyeceğim. Ama ilk şu merdiven işini bitirmeliyiz. Bir kaç adım sonra çantamı kaptırdığım merdivenlere ulaşacağız. Hahaha! Telefonum kırılmıştı. Hayatımda gördüğüm en kötü şey iphoneum parçalanmasıydı. Ve orada parçacıklara ayrılıp kayboldu. Bu ne demek biliyor musunuz siz? 1500 doları ödeyin de göreyim? Ama her neyse. Mc Donalds önüne varıyoruz. Açıııım!
Ne yapıyor bu gerizekalı? Mc Donalds'ın önünde durmuş bekliyordu. Bunun bir açıklaması olmalıydı .
"Hey Styles! Seninle bir fotoğraf alabilir miyim?"
Arkasını dönüp Nina'yı süzdü. Biraz etkilendi. Koca göğüsleri ve koca kalçaları olmasa ortada kalmıştın kızım sen. Ama benimkiler küçük değil. 85 giyiyorum lanet olasıcalar!
"Tabii ki."
Nina yanına vardığında elini beline yerleştirdi. Yüzüne sıcak gülümsemesi ile renk kattı. Bende gülümseyeceğim. Benim ne eksiğim var? Fazla güzel bir gülüşe sahibim. Bir erkekte olsa onunla tabii ki kıyaslamaya gireceğim. Ne de olsa bir zamanlar idolüm olan Cara'yı benden çalmıştı. Tabii biseksuel olduğunu öğrenince bitirdim. Sürekli göğüslerim ve kalçalarımla takıntılıydı. Tamam. Biliyorum. Biliyorum. Çok seksiyim. Bunu yüzüme vurmanız gerekmiyor kızlar.
"Sende ister misin Maya?"
"Neyi isteyeceğim be pis sapık!"
Lanet olası ağzım. Ne demiştim ben?
"Sadece bir fotoğraf."
Açıkçası bacaklarını inceliyordum. Onlar harikalar.
"Bacakların. Çok güzeller."
Yanıma adımladıktan sonra kendi telefonunu çıkardı.
"Geleceğin Rihanna'sı."
"Rihanna diye birini tanımadığımı çok iyi biliyorum."
"Eminim olacaktır kızım. Şimdilik sadece gülümse."
Gülümsedim. Ama öne aldığı kamerasıyla bana baktığını net olarak görüyordum. Tam çekecek iken yanağına bir öpücük kondurdum. Erkek salaklığı. Zaten yüzünü o gülümsemen kaplıyor. Daha ne kadar ağzını yırtarak gülümseyeceksin?
""Kiss me :)" yazılı fotoğrafından sonra istediğini aldın galiba."
"Demek gördün o fotoğrafı."
"Tatlısın. Dikkat et. Yerler."
"Sarhoş olmadığım sürece sorun yok."
Nina! Bölmek zorunda mısın gerizekalı?
"Diyorum ki abla"cığım" artık girsek mi? Nede olsa çok açız. Değil mi?"
"Koca kalçalarınla sığman dileğiyle tatlım."
Tamam. Sona geliyorum. Artık yemek yemeliyim.
"İyi geceler."
